Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2022/4364 E. 2023/3832 K. 29.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/4364
KARAR NO : 2023/3832
KARAR TARİHİ : 29.05.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/2291 E., 2021/ 79K.
SUÇ : İftira
HÜKÜM :Hukuka Aykırılığı Düzeltilerek İstinaf Başvurusunun Esastan Reddi Kararı

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteminin süresinde olduğu, temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 08.11.2019 tarihli iddianamesi ile sanığın iftira suçundan cezalandırılması istemi ile dava açılmıştır.
2. Bursa 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.02.2020 tarihli kararı ile sanığın iftira suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına hükmedilmesine karar verilmiştir.
3. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesinin, 18.10.2021 tarihli kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafilerinin lehe istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek evrak üzerinden yapılan inceleme neticesinde İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile sanığın iftira suçundan beraatine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz istemi, sanığın katılan olan hakimin davadan çekilmesini sağlamak amacıyla şikayette bulunduğuna, iftira kastı olduğuna, bu suçun oluşmaması durumunda ise rüşvetçi demek sureti ile hakaret ettiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin kabulü
Bursa 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/351 E. Sayılı dosyasında sanığın yargılandığı ve katılanın hakim olarak görev yaptığı, bu yargılama devam ederken sanığın HSK’ya dilekçe vererek katılan hakkında asılsız suçlamalarda bulunmak sureti ile iftira kastı ile hareket ettiği belirtilerek sanığın mahkumiyetine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin kabulü
Sanığın yargılamasını yürüten katılan hakim yönünde HSK’ya verdiği dilekçesinin şikayet hakkının kullanılması kapsamında olduğu belirtilerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak sanık hakkında beraat hükmü kurulmuştur.

IV. GEREKÇE
1. Ceza Genel Kurulu’nun 17.05.2022 gün ve 2020/248 Esas, 2022/359 Karar sayılı ilamı ve 05.08.2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 20.07.2017 tarihli ve 7035 sayılı Kanunun 15’inci maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 280 inci maddesinin birinci fıkrası (a) bendi ve aynı kanunun 303 üncü maddesinin birinci fıkrası (a) bendinde yer alan düzenlemeler karşısında; ilk derece mahkemesinden gelen dava dosyasının tekemmül ettiği, başkaca toplanması gereken delil bulunmadığı hallerde bölge adliye mahkemesince duruşma açılmaksızın ‘hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine” şeklinde sanığın beraatine, davanın düşmesine ya da alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunmasına karar verilebileceğinden tebliğnamede bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
2. İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikâyette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesi gerekir. İhbara konu suçtan beraat hükmü kurulması sanık açısından iftira suçunun oluşması için yeterli değildir.
3. Somut olayda, katılanın … hakimi olarak görev yaptığı ve sanığın da davasını yürüttüğü, sanığın 20.07.2017 tarihinde HSK’ya katılan olan hakim hakkında yazdığı dilekçesinde dava konusu olayla ilgili olarak bir takım iddialara yer verdiği, tüm dava dosyası birlikte incelendiğinde sanığın eyleminin 2709 sayılı T.C. Anayasası’nın 74 üncü maddesinde yer alan anayasal şikayet ve dilekçe verme hakkı kapsamında kaldığının kabulü gerektiğinden katılan vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesinin, 18.10.2021 tarihli kararında katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık

görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Bursa 6. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.05.2023 tarihinde karar verildi.