YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/4173
KARAR NO : 2022/16395
KARAR TARİHİ : 14.11.2022
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
HÜKÜM : Mahkumiyet
Gereği görüşülüp düşünüldü:
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesinin, “bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun’un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, bu adrese tebliğ yapılması gerektiği,dosya kapsamına göre yokluğunda verilen kararın sanığın son bildirdiği adrese Tebligat Kanunun’un 21/1. maddesine göre yapılarak, tebligatın bila ikmal dönmesi üzerine MERNİS şerhi ile tebligat çıkarılmadan ilanen yapılan tebligat işleminin usulsüz olduğunun anlaşılması karşısında; sanığın 18.07.2022 tarihli temyiz isteminin öğrenme üzerine süresinde olduğu, bu dilekçenin eski hale getirme talebini de kapsadığı kabul edilerek, bu nedenle temyiz talebinin reddine dair 20.07.2022 tarihli ek karar kaldırılarak yapılan temyiz incelemesinde;
Sanığa yüklenen suçun yasa maddesinde öngörülen cezalarının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu 5237 sayılı TCK.nın 66/1-e maddesinde belirlenen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmekle
hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta anılan Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK.nın 66/1-e, 67/4. ve CMK.nın 223/8. maddeleri gözetilerek DÜŞÜRÜLMESİNE, 14.11.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.