Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2022/4118 E. 2023/4817 K. 14.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/4118
KARAR NO : 2023/4817
KARAR TARİHİ : 14.06.2023

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2021/838 E., 2021/872 K.
SUÇ : İftira
HÜKÜM : Mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile sanığın beraatine dair karar

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 23.10.2020 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında iftira suçundan kamu davası açılmıştır.
2. Kayseri 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.03.2021 tarihli kararı ile sanık hakkında iftira suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile mahkumiyetine karar verilmiştir.
3. İlgili kararın sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 30.06.2021 tarihli kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik katılanlar vekili ve sanık müdafinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kabulü ile fiilinin anayasal şikayet hakkı kapsamında kaldığı gerekçesiyle sanığın beraatine karar verilmiştir.
4. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca; ”bozma,” görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdii edilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz sebebi; sübuta ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay, sanığın, ortaklıktan ayrıldığı katılan …’a ve müşterisine ait malzemeleri dükkanından katılanların birlikte çaldığınına ilişkin kamera kayıtları da sunarak şikayette bulunmak suretiyle işlemediklerini bildiği halde katılanlar hakkında soruşturma başlatılmasını sağlamak için hırsızlık suçunu işlediklerini beyan ederek iftira suçunu işlediği iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
1. Tebliğname yönünden,
Ceza Genel Kurulunun 17.05.2022 tarihli, 2020/248 Esas, 2022/359 Karar sayılı ilamı ve 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ”İlk derece mahkemesinin kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu saptadığında istinaf başvurusunun esastan reddine, aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (c), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentlerinde yer alan ihlallerin varlığı hâlinde hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine” duruşma açılmasına gerek olmadan karar verilebileceğinin düzenlenmiş olması ve aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde ”Olayın daha ziyade aydınlanması gerekmeden beraate veya davanın düşmesine ya da alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunması gerekirse” şeklinde yer alan düzenleme birlikte değerlendirildiğinde istinaf mahkemesince dosya üzerinden beraat kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından Tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
2. Katılanlar vekilinin temyiz talebi yönünden
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 267 nci maddesinde düzenlenen iftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesi gerekmektedir. Sanık ile katılan … arasında ortaklıktan ayrılırken katılan …’a verilecek malzemeler ilişkin uyuşmazlık bulunduğu ve şikayete konu eşyaların katılanlar tarafından sanığın işyerinden alındığı, bunun üzerine sanığın katılanlar hakkında kamera görüntülerini de sunarak şikayetçi olması şeklinde gerçekleşen olayda; sanığın iddialarının kesin bir şekilde aksinin ispatlanamadığı, sanığın iddiaların bir takım somut vakalara dayandığı ve sanığın iddiasını ispatlayamamasının iftira suçunu işlediğine ilişkin kesin kanıt sayılamayacağı anlaşılmakla; sanığın aşamalardaki savunmalarına, yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, Bölge Adliye Mahkemesince sanığın eyleminin suç işlemediğini bildiği kimselere suç atma niteliğinde olmayıp, 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 74 üncü maddesinde düzenlenen şikayet ve dilekçe hakkı kapsamında kaldığı ve iftira suçunun unsurlarının oluşturmayacağı yönündeki değerlendirmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından katılanlar vekilinin sübuta ilişkin temyiz nedeninin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin, 30.06.2021 tarihli kararında katılanlar vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Kayseri 13. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.06.2023 tarihinde karar verildi.