Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2022/3988 E. 2023/2703 K. 02.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/3988
KARAR NO : 2023/2703
KARAR TARİHİ : 02.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Sanık hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığının 13.03.2015 tarihli iddianamesi ile kamuya ait veya özel suların mecrasını değiştirme suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 154 üncü maddesinin üçüncü fıkrası ve 53 üncü maddesi gereğince cezalandırılması için kamu davası açılmıştır.

2. … Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.06.2015 tarihli ve 2015/182 Esas- 2015/483 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 154 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca hapisten çevrili 4.500,00 TL ve doğrudan verilen 1.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanığın temyiz isteği, suç işleme kastının olmadığına ilişkindir.
2. Suçtan zarar gören Hazine vekilinin, davaya katılma hakkı olduğu halde tebligat yapılmadığından, katılma talebinde bulunamamış olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay, sanığın … ili … köyü … yolu kenarında tarlası ve bu tarlanın sınırında Bülbül gölünün bulunduğu ve sanığın 2014 yılı Ekim ayında tarlasının kenarına göle doğru toprak doldurup gölün yatağını daraltarak bu yeri tarlasına kattığı iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
1. Davadan usulüne uygun yargılama sürecinde haberdar edilmeyen suçtan zarar gören Maliye Hazinesi’nin gerekçeli kararın tebliği üzerine hükümleri temyiz ettiği anlaşıldığından, anılan Kurumun 5271 sayılı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca kanun yollarına başvurma hakkı bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Maliye Hazinesi davadan haberdar edilip delillerini sunma ve davaya katılma olanağı sağlanarak sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla hüküm kurulması suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 233 üncü maddesi birinci fıkrası ve 234 üncü maddelerine aykırı davranıldığı anlaşılmıştır.
2. Anayasa Mahkemesi’nin, 02.08.2022 tarih ve 31911 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 21.04.2022 tarih ve 2020/87 Esas, 2022/44 sayılı Kararı ile; 5271 sayılı Kanun’a 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31 inci maddesiyle eklenen geçici 5 inci maddenin (d) bendinde yer alan ”…kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış…” ibaresinin ”… seri muhakeme usulü…” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması ve yargılama konusu suçun seri yargılama usulüne tabi olması karşısında sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 250 nci maddesinde düzenlenen seri muhakeme usulünün uygulanabilmesi için yerel mahkemece dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşılmıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle … Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.06.2015 tarihli ve 2015/182 Esas -2015/483 Karar sayılı kararına yönelik sanığın ve suçtan zarar gören Hazine vekilinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.05.2023 tarihinde karar verildi.