Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2022/3631 E. 2023/2874 K. 08.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/3631
KARAR NO : 2023/2874
KARAR TARİHİ : 08.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hükümlü veya tutuklunun kaçması
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Geyve Cumhuriyet Başsavcılığının 05.01.2015 tarihli iddianamesi ile sanığın hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 292 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 ve 58 inci maddeleri uyarınca cezalandırılması talebi ile dava açılmıştır.
2. Geyve Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.04.2015 tarihli kararı ile sanığın hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 292 nci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 58 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.

3. Geyve Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.04.2015 tarihli kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 05.04.2021 tarihli ve 2019/10901 Esas, 2021/7038 Karar sayılı kararı ile ”….Anayasa Mahkemesinin14.01.2021 gün ve 2020/81 Esas, 2021/4 sayılı iptal kararı gözetilerek basit yargılama usulü yönünden mahkemesince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
4. Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada; Geyve Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.06.2021 tarihli kararı ile sanığın hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 292 nci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 58 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
5. Geyve Asliye Ceza Mahkemesinin, 10.06.2021 tarihli kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 01.12.2021 tarihli ve 2021/14802 Esas, 2021/22075 Karar sayılı kararı ile ”1- 7188 sayılı Yasa’nın 24. Maddesi ile değiştirilen 5271 sayılı CMK.nın 251. maddesinin değişiklik gerekçesinde (gerekçenin 23. maddesinde); ‘‘…Asliye Ceza Mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra dosya kapsamı itibariyle yargılamaya konu olayların karmaşık olup olmaması, çözümünde hukuki olgusal herhangi bir sorunla karşılaşılıp karşılaşılmaması, tanık dinlemenin, keşif yapmanın ya da bilirkişi raporu almanın zorunlu olup olmaması gibi hususlar değerlendirilerek, basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmayacağı takdir edilecektir.’’ hükmü karşısında değişiklik gerekçesinde belirtilen veya benzeri gerekçelerle basit yargılama usulü uygulanıp uygulanmayacağı konusunda bir karar verilmesi gerekirken, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı ve Dairemizin bozma kararı içeriğine uygun düşmeyecek gerekçe ile basit yargılama usulünün uygulanmamasına karar verilerek yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabul ve uygulamaya göre de; sanığın TCK.nın 292/1. maddesi gereğince cezalandırılmasına karar verilirken, hüküm fıkrasında temel cezaya atıf yapan 5275 sayılı Kanunun 97/1. maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK.nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
6. Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada; Geyve Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.03.2022 tarihli kararı ile sanık hakkında basit yargılama usûlünün uygulanmasına karar verilerek hüküm kurulmuştur.
7. Ancak bu karara karşı sanık tarafından itiraz edilmesi üzerine Mahkemece genel hükümlere göre yapılan yargılama sonucunda 21.04.2022 tarihli kararıyla sanığın hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 292 nci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 58 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebebi; sübuta, lehe hükümlerin ve basit yargılama hükümlerinin uygulanmadığına ve saire ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay sanığın hükümlü olarak bulunduğu açık cezaevinden özel izin nedeniyle ayrıldığı ve dönmesi gereken tarihten iki gün süre geçmesine rağmen kuruma dönmediği iddiasına ilişkindir.

2. Geyve Açık Ceza İnfaz Kurumu tarafından düzenlenen izin belgesine göre, sanığa 12.12.2014-19.12.2014 tarihleri arasında özel izin verildiği anlaşılmıştır.
3. Sanığın izin bittikten sonra açık ceza infaz kurumuna dönmediğine dair 19.12.2014 ve 21.12.2014 tarihli tutanakların dava dosyası içerisinde bulunduğu görülmüştür.

4. Sanığın yakalanarak ele geçtiğine dair 16.04.2015 tarihli tutanağın dava dosyası içerisinde bulunduğu görülmüştür.

5. Sanık savunmasında; izinden dönmediğini ve yakalanarak ele geçtiğini beyan etmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Sanığın, lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine ilişkin temyiz isteği yönünden;
Sanığın 5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesi ve 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin uygulanmasına engel adli sicil kaydı bulunması ve mahkemece sanık hakkında lehine olan 5237 sayılı Kanun’un 62 maddesi uygulanmış, aynı Kanun’un 50, 51 ve 5271 sayılı Kanun’un 231 maddelerinin uygulanmama gerekçesi kararda isabetli olarak tartışılmış olup sanığın temyiz nedeni yerinde görülmemiş ve hükümde bu yönde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Sanığın, basit yargılama usulünün uygulanmadığına ilişkin temyiz isteği yönünden;
5271 sayılı Kanun’un 252 nci maddesinin üçüncü fıkrasındaki, “Mahkeme, ikinci fıkra uyarınca hüküm verirken, 251 inci madde kapsamında basit yargılama usulüne göre verdiği hükümle bağlı değildir. Ancak, itirazın sanık dışındaki kişiler tarafından yapıldığı hâllerde 251 inci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca yapılan indirim korunur.” şeklindeki düzenleme göz önüne alındığında, basit yargılama sonucu verilen karara sanığın itiraz ettiği anlaşılmakla; mahkemece sanık hakkında basit yargılama nedeni ile indirim yapmamasına ilişkin kararı isabetli olduğu bu nedenle sanığın temyiz nedeni yerinde görülmemiş ve hükümde bu yönde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3. 19.12.2014, 21.12.2014, 16.04.2016 tarihli tutanaklar, sanığın ikrarı ve tüm dava dosyasındaki deliller birlikte değerlendirildiğinde; sanığın mahkumiyetine dair kararda bir isabetsizlik bulunmadığı, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın aşağıdaki 4 üncü bentte belirtilen husus dışında sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz talebi reddedilmiş ve hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

4. Geyve Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.04.2022 tarihli kararında, Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen ”Temel ceza belirlenirken uygulama maddesinin “5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun’un (5275 sayılı Kanun) 97 nci maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 5237 sayılı Kanun’un 292 nci maddesinin birinci fıkrasının olduğunun belirtilmemesi suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 232 nci maddesinin altıncı fıkrasına aykırı davranılması,” hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (4) numaralı bendinde açıklanan nedenle Geyve Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.04.2022 tarihli kararına yönelik sanığın temyiz isteği bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı

gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hükmün 1 inci fıkrasında yer alan “…5237 sayılı TCK’nın 292/1. maddesi…” ibaresinden önce gelmek üzere “5275 sayılı Kanun’un 97 inci maddesinin birinci fıkrası delaletiyle” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.05.2023 tarihinde karar verildi.