Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2022/2551 E. 2023/2422 K. 25.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/2551
KARAR NO : 2023/2422
KARAR TARİHİ : 25.04.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Parada sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 08.12.2014 tarihli iddianamesiyle sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 197 nci maddesinin üçüncü fıkrası, 53 üncü maddesi, 54 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmıştır.
2. Ankara 29. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.05.2015 tarihli kararıyla sanığın 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi gereğince beraatine karar verilmiştir.

3. Ankara 29. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.05.2015 tarihli kararının katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (8). Ceza Dairesinin 09.03.2020 tarih, 2018/4980 esas, 2020/11104 karar sayılı kararıyla ” Oluşa, iddianamedeki sanığın sahte 500 EURO’luk banknotu bozdurmak şeklindeki anlatıma ve dosya kapsamına göre; sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK.nın 197/1. madde ve fıkrasında tanımlanan suçu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir, tartışma ve davaya bakma görevinin, anılan maddedeki hapis cezasının üst sınırına göre 5235 sayılı Yasanın 12. maddesi uyarınca Ağır Ceza Mahkemesine ait bulunduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı biçimde hüküm kurulması,” şeklindeki gerekçeyle bozulmasına karar verilmiştir.
4. Bozma üzerine bozmaya uyularak görevsizlik kararı verilmiş ve dosya Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmiştir.
5. Ankara 35. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.12.2020 tarihli kararıyla sanığın 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi gereğince beraatine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
O yer Cumhuriyet Savcısının ve katılan vekilinin temyiz istemi sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay döviz bürosunda görev yapan sanığın katılanın döviz bozdurmak istemesi üzerine sahte 500 EURO’luk bölümünü bozdurup 200’er EURO’luk 2 adet banknotu vermek suretiyle atılı suçu işlediği iddiasına ilişkindir.
2. T.C … Şubesinin 31.10.2014 tarihli ekspertiz raporuna göre dava konusu paralar sahte ve aldatma kabiliyetine haizdir.
3. Sanık aşamalardaki savunmasında ” Ben 16 yıldır Altınkaynak Döviz Bürosunda çalışmaktayım. Olay tarihinde müşteki döviz büromuza gelerek 500 EURO’luk banknotu bana verdi 100 EURO’luk bölümünü müştekiye verdim. Geri kalan kısmını da iki adet 200 er euroluk banknot şeklinde müştekiye verdim. Biz döviz bürosunda para aldığımızda genelde alırken de verirken de para sayma makinasından geçiririz. İki adet 200 euroyu müştekiye verdiğimde makinadan geçirmemiş olabilirim. Ben müştekiye verdiğim bir adet 200 euro banknotun sahte olduğunu bilmiyordum. Bilse idim kesinlikle vermezdim. Çünkü yıllardır bu işi yapıyorum. Suç işleme kastım yoktur. Beraatimi talep ederim” demiştir.
4. Sanığın adli sicil kaydı bulunmamaktadır.
5. 23.12.2014 tarihli CD izleme tutanağına göre; sanığın katılandan aldığı 500 Euro’yu hem para sayma hem de sahte para tespit etme özelliği olan makineden geçirdiği, bir sorun olmaması üzerine katılandan aldığı 500 EURO’yu önündeki kasaya koyduğu, kasadan 100 EURO’nun Türk Lirası karşılığını çıkararak önce makineden geçirdiği akabinde katılana verdiği, son olarak kasadan iki adet 200 EURO’luk banknotu çıkararak makineden geçirmeden katılana verdiği, sanığın bu işlemleri yaptığı sırada telefonda üçüncü bir kişiyle görüştüğü, 500 EURO’sunu bu şekilde bozduran katılanın döviz bürosundan ayrıldığı anlaşılmaktadır. Sanık 25.12.2014 tarihinde başka bir ildeki döviz bürosunda 200 EURO’yu bozdurmak istemesi üzerine paranın sahte olduğu anlaşılmıştır.
6. Mahkemesince sanığın atılı suçu işlediği sabit olmadığından beraat kararı verilmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Ankara 35. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.12.2020 tarih, 2020/29 Esas, 2020/108 Karar sayılı kararında; oluş, tüm dosya kapsamı, adli sicil kaydı bulunmayan sanığın istikrarlı olarak üzerine atılı suçlamaları reddettiği, kasadan çıkararak katılana verdiği banknotu para sayma makinesine koymamış olabileceğini ancak kasalarına giren her paranın makineden geçtiğini bu sebepledir ki katılana sahte para vermesinin fiiliyatta mümkün olmadığını beyan ettiği, bu beyanının CD inceleme tutanağı ile de doğrulandığı, katılanın paranın sahte olduğunu sanığa döviz bozdurduktan 2 gün sonra fark ettiği ve bu süreçte parayı başka bir yerden almış olabileceği hususunda şüphe oluştuğu anlaşıldığından sanığın beraatine karar verilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
2. Ankara 35. Ağır Ceza Mahkemesi 01.12.2020 tarih, 2020/29 Esas, 2020/108 Karar sayılı kararında; Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen “Sanığın beraatine karar verilmesi halinde vekalet ücretinin kamu üzerinde bırakılması gerekirken katılandan alınarak sanığa verilmesi” dışında bir hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Ankara 35. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.12.2020 tarih, 2020/29 Esas, 2020/108 Karar sayılı kararına yönelik Cumhuriyet savcısının ve katılan vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasındaki “Sanık kendisini duruşmalarda vekaletnameli bir avukat ile temsil ettiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesap edilen 8.200,00 TL vekalet ücretinin Katılan’dan alınarak sanığa verilmesine, ” ibaresinin çıkarılması suretiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.04.2023 tarihinde karar verildi.