Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2022/2406 E. 2023/2330 K. 24.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/2406
KARAR NO : 2023/2330
KARAR TARİHİ : 24.04.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hükümlü veya tutuklunun kaçması
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 07.11.2012 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 292 nci maddesinin birinci fıkrası, 35 inci ve 53 üncü maddeleri gereğince cezalandırılması istemi ile dava açılmıştır.
2. İstanbul 29. Sulh Ceza Mahkemesinin, 21.11.2013 tarihli kararı ile sanık hakkında hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 292 nci maddesi, 35 inci ve 53 üncü maddesinin birinci uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ve ve bu karar itiraz olunmadan 01.01.2014 tarihinde kesinleşmiştir.
3. Sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin sekizinci fıkrası gereğince uygulanan 5 yıllık denetim süresi içerisinde 09.03.2015 tarihinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle Tekirdağ 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.05.2015 tarihli 2015/323 Esas ve 2015/710 Karar sayılı kararı ile ihbarda bulunulması üzerine İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.12.2015 tarihli kararı ile hüküm açıklanarak, sanık hakkında hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 292 nci birinci fıkrası, 35 inci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
4. İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.12.2015 tarihli kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 12.04.2021 tarihli kararı ile “.. basit yargılama usulünün Mahkemesince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması gerekliliği …” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
5. Bozma sonrası, basit yargılama usulü uygulanarak sanığın cezalandırılmasına karar verilmiş, sanığın itirazı nedeniyle genel hükümlere göre yargılama yapılmıştır.
6. İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.01.2022 tarihli kararı ile sanık hakkında hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 292 nci maddesi birinci fıkrası, 35 inci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği, polislerin iftira attıklarına, kamera kayıtlarının incelenmediğine, avukatsız ifadesinin alınmasının usule aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın suç tarihinde El kaide terör örgütüne yönelik yapılan operasyon sırasında yakalanarak göz altına alındığı, görevli polis memurları tarafından tükrük örneği alınabilmesi için hastaneye götürüldüğü, hastane çıkışında araca bindirildikten sonra polis memurlarını itekleyerek kaçmaya başladığı, polis memuru …’nun yere düşerek basit tıbbi müdahale giderilebilecek şekilde yaralandığı sonrasında görevlilerce yakalandığı iddia edilmiştir.
2. Sanık suçlamayı kabul etmemiştir.

IV. GEREKÇE
Sanık hakkında kurulan hüküm, 5237 sayılı Kanun’un 292 nci maddesinde düzenlenen hükümlü veya tutuklunun kaçması suçunda failin 5271 sayılı Kanun’un 101 inci maddesi uyarınca hakkında tutuklama kararı verilmiş ya da hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü bulunan bir kimse olması gerektiği, söz konusu suçların özgü suç niteliğinde olduğu, bu suçların yalnızca durum ve sıfatı anılan maddelerdeki tanıma uyan kişilerin işleyebileceği nazara alındığında, suç şüphesi ile gözaltına alınan sanığın, tahlil için götürüldüğü hastahane çıkışında kaçmaya teşebbüs ettiği, polis memuru …’nu iterek yere düşmesine ve basit tıbbi müdahale giderilebilecek şekilde yaralanmasına sebep olması ve bu fırsattan yararlanarak kaçması şeklinde gerçekleşen somut olayda, sanığın üzerine atılı suçun unsurları oluşmadığı sanığın eyleminin görevliye karşı direnme suçunun oluşturduğu halde suç vasfıyla yanılgıya düşülerek hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan mahkumiyetine karar verilmesi nedeniyle hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.01.2022 tarihli kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 24.04.2023 tarihinde karar verildi.