Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2022/2348 E. 2023/3111 K. 10.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/2348
KARAR NO : 2023/3111
KARAR TARİHİ : 10.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hükümlü veya tutuklunun kaçması
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 10.10.2014 tarihli iddianamesiyle sanık hakkında hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan 5237 sayılı Türk ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 292 inci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmıştır.
2. Konya 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin, 23.03.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında tutuklu ve hükümlünün kaçması suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 292 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezasının 58 inci maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
3. Bu kararın sanık ve cumhuriyet savcısı tarafından temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin 13.04.2021 tarihli ve 2020/16070 Esas, 2021/9901 Karar sayılı kararı ile ” Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı doğrultusunda sanık hakkında 5271 sayılı kanunun 251 inci maddesinin üçüncü fıkrasının uygulanması imkanının doğması ve bu konuda mahkemesince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu” nedeniyle bozma kararı verilmiştir.
4. Konya 6. Asliye Ceza Mahkemesi önce sanık hakkında basit yargılama usulünün uygulanmasına karar vererek hüküm kurmuş, ancak sanığın itirazı üzerine duruşma açarak 23.12.2021 tarihinde sanık hakkında basit yargılama usulünün uygulanmamasına; tutuklu ve hükümlünün kaçması suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 292 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına , hak yoksunluklarına ve cezasının 58 inci maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık temyiz isteminde hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmaması ve daha fazla indirim yapılması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Konya Açık Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan sanık, 01.10.2014 tarihinde 6 gün izin kullanmak üzere cezaevinden ayrılmış, ancak teslim olması gereken 07.10.2014 tarihinde cezaevine dönmemiştir. Cezaevi idaresi tarafından 48 saat geçtikten sonra sanık hakkında 09.10.2014 tarihinde firar tutanağı hazırlanmıştır.
2. Kolluk tarafından 29.01.2016 tarihinde yakalanan sanık savunmasında izin bitiminde cezaevine geri dönmediğini, hasta olduğunu belirtmiştir.

IV. GEREKÇE
Olay ve olgular bölümünde belirtilen deliller ve tüm dosya kapsamına göre, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine ancak; uygulama maddesinin 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun’un (5275 sayılı Kanun) 97 inci maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 5237 sayılı Kanun’un 292 nci maddesinin birinci fıkrasının olduğunun belirtilmemesi suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 232 nci maddesinin altıncı fıkrasın aykırı davranılması,” hukuka aykırı bulunmuş, ancak bu hususun 1412 sayılı Kanun’un 322 inci maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Konya 6. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.03.2016 tarihli ve 2021/804 Esas, 2021/904 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hükmün 1 numaralı bendinde yer alan “.. eylemine uyan ” ibaresinden önce gelmek üzere “5275 sayılı Kanun’un 97 inci maddesinin birinci fıkrası delaletiyle” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının,Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.05.2023 tarihinde karar verildi.