Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2022/1999 E. 2023/4859 K. 15.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/1999
KARAR NO : 2023/4859
KARAR TARİHİ : 15.06.2023

MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/138 E., 2022/14 K.
SUÇ : İftira
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Suça sürüklenen çocuk hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, temyiz isteklerinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ordu Cumhuriyet Başsavcılığının 16.05.2014 tarihli iddianamesi ile suça sürüklenen çocuk hakkında iftira suçundan cezalandırılmaları istemi ile dava açılmıştır.
2. Ordu 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.06.2016 tarihli kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında iftira suçundan 4.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
3. Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 16.09.2021 tarihli kararı ile özetle, suça sürüklenen çocuğun müşteki hakkında kovuşturma başlamadan önce iftirasından döndüğü anlaşıldığından etkin pişmanlık hükmünün uygulanması gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına kararı verilmiştir.
4. Bozma üzerine Ordu Çocuk Mahkemesinin 14.01.2022 tarihli kararı ile suça sürüklenen çocuk hakkında iftira suçundan 1.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Cumhuriyet savcısının temyiz isteği; eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna ilişkindir.
2. Suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteği; suçun unsurlarının oluşmadığına, suç işleme kastı bulunmadığına, lehe hükümlerin uygulanmadığı hususlarına ilişkindir.

III. GEREKÇE
1. Suça sürüklenen çocuğun yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 267 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi ve 66 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereği 5 yıl 4 aylık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
2. 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin bozmadan önce verilen 21.06.2016 tarihli mahkûmiyet kararı olduğu ve bu tarihten 14.01.2022 tarihli hüküm tarihine kadar 5 yıl 4 aylık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu gözetilmeden düşme kararı verilmesi yerine mahkumiyet kararı verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Ordu Çocuk Mahkemesinin 14.01.2022 tarihli kararına yönelik Cumhuriyet savcısı ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükmün, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak suça sürüklenen çocuk hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.06.2023 tarihinde karar verildi.