Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2022/1736 E. 2023/2867 K. 08.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/1736
KARAR NO : 2023/2867
KARAR TARİHİ : 08.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hükümlü veya tutuklunun kaçması
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 23.05.2013 tarihli iddianame ile sanığın hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 292 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca cezalandırılması talebi ile dava açılmıştır.
2. İstanbul Anadolu 56. Asliye Ceza Mahkemesinin, 06.06.2014 tarihli kararı ile sanık hakkında hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 292 nci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 58 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
3. İstanbul Anadolu 56. Asliye Ceza Mahkemesinin, 06.06.2014 tarihli kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 12.04.2021 tarihli ve 2019/10912 Esas, 2021/8842 Karar sayılı kararı ile ”….Anayasa Mahkemesinin14.01.2021 gün ve 2020/81 Esas, 2021/4 sayılı iptal kararı gözetilerek basit yargılama usulü yönünden mahkemesince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
4. Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada; İstanbul Anadolu 56. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.07.2021 tarihli kararı ile sanık hakkında basit yargılama usûlünün uygulanmasına karar verilerek hüküm kurulmuştur.
5. Ancak bu karara karşı sanık tarafından itiraz edilmesi üzerine Mahkemece genel hükümlere göre yapılan yargılama sonucunda 23.11.2021 tarihli kararıyla sanığın hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 292 nci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 58 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebebi; lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine ve saire ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay, suç tarihinde Kartal Açık Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan sanığın 16.05.2013 tarihinde ceza infaz kurumunda firar ettiği iddiasına ilişkindir.
2.16.05.2013 tarihli tutanak içeriğine göre; sanığın açık ceza infaz kurumunda firar ettiği belirlenmiştir.
3. Sanık savunmasında teslim olduğuna ilişkin bir beyanı bulunmadığı gibi sanığın firar ettikten sonra 25.04.2014 tarihinde tekrardan ceza infaz kurumuna alındığı ve sanığın 6 aydan daha fazla firari kaldığı belirlenmiştir.
4.Sanık savunmasında, ceza infaz kurumundan firar ettiğini beyan etmiştir.
5. Sanığa hakkında uygulanması ihtimaline binaen 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesinden 5271 sayılı Kanun’un 226 ncı maddesi gereğince ek savunma hakkı verilmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Sanığın, lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine ilişkin temyiz isteği yönünden;
Sanığın 5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesi ve 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin uygulanmasına engel adli sicil kaydı bulunması ve mahkemece sanık hakkında lehine olan 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi uygulanmış, aynı Kanun’un 50 nci, 51 inci maddeleri ve 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin uygulanmama gerekçesi kararda isabetli olarak tartışılmış olup sanığın temyiz sebebi yönünden kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. 16.05.2013 tarihli tutanak, sanığın ikrarı ve tüm dava dosyasındaki deliller birlikte değerlendirildiğinde; sanığın mahkumiyetine dair kararda bir isabetsizlik bulunmadığı, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve Kanun’a uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz talebi reddedilmiş ve hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle, İstanbul Anadolu 56. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 23.11.2021 tarihli kararında, sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.05.2023 tarihinde karar verildi.