Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2022/1337 E. 2023/4913 K. 19.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/1337
KARAR NO : 2023/4913
KARAR TARİHİ : 19.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2021/494 E., 2021/696 K.
SUÇLAR : Korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda silahla ateş etme, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Bucak Cumhuriyet Başsavcılığının 20.01.2011 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda silahla ateş etme ve görevi yaptırmamak için direnme
suçlarından cezalandırılması istemiyle dava açılmıştır.
2.Bucak Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.06.2011 tarihli kararı ile sanığın korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda silahla ateş etme ve görevi yaptırmamak için direnme
suçlarından mahkumiyetine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ve karar 14.09.2011 yılında kesinleşmiştir.
3.Bucak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.11.2015 tarihli kararı ile sanığın denetim süresi içerisinde 16.06.2012 tarihinde işlediği korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda silahla ateş etme suçu nedeni ile hükmün açıklanmasına ve sanığın korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda silahla ateş etme ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından mahkumiyetine karar verilmiştir.
4.Mahkemenin, 17.11.2015 tarihli kararının sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 26.05.2021 tarihli kararı ile “… gerekçesiz olarak açıklanması geri bırakılan karara atıf yapılmak suretiyle hükümler kurulması …” nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
5.Bucak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.09.2021 tarihli kararı ile sanık hakkında
a.Sanık hakkında korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda silahla ateş etme suçundan 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,
b.Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,

Karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz istemi, infaz indiriminden yaralanması gerektiğine, hukuka aykırı kararın bozulmasına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Dava konusu olay, sanığın almış olduğu alkolün etkisiyle av tüfeğiyle meskun mahalde havaya doğru 34 el el ateş ettiği, vatandaşların durumu ihbar etmesi üzerine olay yerine giden kolluk görevlisi müşteki …’ ın sanıktan tüfeği teslim etmesini istemesi üzerine sanığın “siz kim oluyorsunuz, git lan buradan, karakolu başına yıkarız, Kestel Köyüne giremezsin, bu köyü yakarız, bize kimse mani olamaz, kimse bizi karakola götüremez” şeklinde sözler söyleyerek direndikleri iddiasına ilişkindir.
2.Sanık, yılbaşı dolayısıyla gece evinin önünde herkes gibi av tüfeğiyle havaya ateş ettiğini, olay sırasında biraz sarhoş olduklarını her hangi bir yanlışlık yaptığını sanmadığını, iddianamede isnat edilen sözleri söylemediğini beyan etmiştir.
3.01.01.2011 olay yeri görgü ve tespit tutanağı dosyada mevcuttur ve tutanak tanığı E.Ö. beyanları alınmıştır.
4.Adli emanetin 2011/1 sırasında kayıtlı suçta kullanılan 1 adet NBD 12-76 TS 870 seri nolu av tüfeği ve taşınması ve bulundurulması bizatihi suç teşkil etmeyen 69 adet dolu av tüfeği kartuşuyla 1 adet kütüklüğü, 34 adet boş kartuş ele geçirilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Sanık Hakkında Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
5237 sayılı Kanun’un 265 inci maddesinde düzenlenen görevi yaptırmamak için direnme suçunun oluşabilmesi için kamu görevlisinin ifa etmekte olduğu görevi yapmasını engellemek amacıyla cebir ve tehdidin kullanılması gerektiği; dava konusu olayda, sanık savunmalarında suçlamayı kabul etmemiş ise de; dosyadaki olgular, müştekinin ve tanığın istikrarlı ve birbirlerini doğrular nitelikteki beyanlarına göre, olay tarihinde havaya ateş edildiği yönünde yapılan ihbar üzerine, jandarma olan müştekinin olay yerine ekip arkadaşları ile birlikte gittikleri, sanığın havaya ateş ederken gördükleri, sanığın kendilerini görünce sanığın eve girmesi üzerine sanığın evine giderek tüfeği istediklerinde sanığın “siz kim oluyorsunuz, git lan buradan, karakolu başına yıkarız, Kestel Köyüne giremezsin, bu köyü yakarız, bize kimse mani olamaz, kimse bizi karakola götüremez” şeklinde tehdit içerikli sözler söylemesi şeklinde gerçekleşen eylemine ilişkin suçun unsurlarının oluştuğunun kabulü ile sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.
B. Sanık Hakkında Genel Güvenliğin Kasten Tehlikeye Sokulması Sçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Suç tarihi, 5271 sayılı Kanun’un 250 inci maddesinin birinci fıkrasında 08.07.2021 tarihinde yapılan değişiklikten öncesine ait olmakla;

Anayasa Mahkemesinin, 02.08.2022 tarihli ve 31911 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 21.04.2022 tarihli ve 2020/87 Esas, 2022/44 sayılı kararı ile; 5271 sayılı Kanun’a 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31 inci maddesiyle eklenen geçici 5 inci maddenin (d) bendinde yer alan “…kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış…” ibaresinin “…seri muhakeme usulü…” yönünden Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması ve yargılama konusu suçun seri muhakeme usulüne tabi olması karşısında, sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 250 nci maddesinde düzenlenen seri muhakeme usulünün uygulanabilmesi için yerel mahkemece dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığı’na tevdi edilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle sanık hakkında ilk derece mahkemesinin verdiği hüküm bozulmuştur.

V. KARAR
A. Sanık Hakkında Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden

Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenlerle Bucak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.09.2021 tarihli kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
B. Sanık Hakkında Genel Güvenliğin Kasten Tehlikeye Sokulması Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenlerle Bucak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.09.2021 tarihli karara yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.06.2023 tarihinde karar verildi.