Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2022/1035 E. 2023/4729 K. 14.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2022/1035
KARAR NO : 2023/4729
KARAR TARİHİ : 14.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/64 E., 2015/829 K.
SUÇLAR : Konut dokunulmazlığının ihlali, 6136 sayılı Kanuna muhalefet, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

Sanık hakkında konut dokunulmazlığını ihlal ve 6136 Sayılı Kanuna muhalefet suçu kurulan hükümlerin; karar tarihi itibariyle temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteminin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı, sanık hakkında mala zarar veme suçundan kurulan hüküm bakımından ise hükmolunan netice cezanın türü ve miktarı gözetildiğinde 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2 nci maddesi uyarınca hükmün kesin nitelikte bulunduğu ve temyiz incelemesine tabi olmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKİ SÜREÇ
1. Sanık hakkında Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 22.10.2014 tarihinde tanzim edilen iddianame ile sanık hakkında mala zarar verme, konut dokunulmazlığını ihlal ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından, cezalandırılması istemi ile dava açılmıştır.

2. Kayseri 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli kararı ile sanık hakkında mala zarar verme suçundan 1.000,00 TL kesin nitelikli adli para cezası, 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan 10 ay hapis ve 500,00 TL adli para cezası; konut dokunulmazlığını ihlal suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafii 6136 sayılı Kanun bakımından suçun 13 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına uyduğunu, konut dokunulmazlığı ihlal ve mala zarar verme suçlarının ise oluşmadığını belirterek temyiz isteminde bulunmuştur.

III. OLAY VE OLGULAR
1. 01.10.2014 günü saat 21:00 sıralarında sanıklar … ve …’ın, mağdura ait 4 katlı müstakil evin oturma odasından bahçeye açılan ahşap kapısının üzerindeki camı kırarak ve kapıyı zorlayarak açıp içeriye girdikleri, 6 adet antika el yapımı halı, 6 adet antika kilim, 1 adet antika vazo, 1 adet antika şamdanlık, 1 adet kefeli el terazisi, toplam 250 adet 7,65 mm çaplı tabanca mermisi ve toplam 500 adet 9 mm çaplı tabanca mermisi ile 1 adet çim biçme makinesini hırsızladıkları olay yeri tespit tutanağı ve müştekinin beyanları ile anlaşılmıştır.
2. Sanık savunmasında müştekinin evine diğer sanık … ile birlikte girdiklerini, bir kısım halı ve eşyayı hırsızladıklarını, bunlarla birlikte sadece 50 adet 9 mm mermi aldığını beyan etmiştir.
3. Sanıklardan … ifadesinde, sanık …’in müştekinin evine girdiğini, kendisinin dışarıda beklediğini, bir kısım eşyayı alıp arabaya yüklediklerini sonra götürüp sattıklarını, olaydan 5 gün sonra onda çok miktarda 7.65 ve 9 mm mermi olduğunu gördüğünü, beraber satalım dediğini beyan etmiştir.
4. Tanık M.D. sanık …’den 25 adet mermi satın aldığını, hırsızlık malı olduğunu öğrenince polise teslim ettiğini belirtmiştir.
5. Kayseri Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü tarafından hazırlanan raporda, 25 adet merminin ateşli silah mermisi olduğu, bunlardan 5 adetinin patlatıldığı belirtilmiştir.

IV. GEREKCE
1. Mala Zarar Verme Suçu Bakımından Yapılan Temyiz İsteminin İncelemesinde;
Sanık hakkında hükmolunan netice cezanın türü ve miktarı gözetildiğinde 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2 nci maddesi uyarınca hükmün kesin nitelikte bulunduğu ve temyiz incelemesine tabi olmadığı anlaşıldığından temyiz itirazları reddedilmiştir.
2. Konut Dokunulmazlığını İhlal Suçundan Kurulan Hüküm Bakımından Yapılan İncelemede;
Olay ve olgular bölümünde belirtilen deliller ve tüm dosya kapsamına göre, yargılama sürecindeki işlemlerin usul ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafindan gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayanıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazları reddedilmiştir.
3. Sanık Hakkında 6136 Sayılı Kanuna Muhalefet Suçundan Kurulan Hüküm Bakımından;
Dairemizin süregelen uygulamalarına göre, evde veya işyerinde bulundurulan mermilerin 50 ve daha az olması halinde 6136 sayılı Yasanın 13 üncü maddesinin dördüncü fıkrası; 51-250 adet arasında olması durumunda 13 üncü maddesinin birinci fıkrası; 251 adet ve daha fazla olması halinde ise 13 üncü maddesinin birinci fıkrasına uyan suçun oluşacağı dikkate alınarak; mahkemenin sanığın eyleminin 6136 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin birinci fıkrasına muhalefet niteliğinde olduğunu kabulde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Suç tarihi, 7331 sayılı Kanunun 22 nci maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 251 inci maddesinin onbirinci fıkrasında 08.07.2021 tarihinde yapılan değişiklikten önce olmakla;
Anayasa Mahkemesi’nin, 02.08.2022 gün ve 31911 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 21.04.2022 gün ve 2020/87 Esas, 2022/44 sayılı kararı ile; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31 inci maddesiyle eklenen geçici 5 inci maddenin (d) bendinde yer alan “…kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış…” ibaresinin “…seri muhakeme usulu…” yönünden Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması ve yargılama konusu suçun seri muhakeme usulüne tabi olması karşısında, sanık hakkında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 250 nci maddesinde düzenlenen Seri Yargılama Usulünün uygulanabilmesi için yerel mahkemece dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığı’na tevdi edilmesinde zorunluluk olması, nedenleriyle hüküm hukuka aykrı bulunmuştur.

V. KARAR
1. Mala Zarar Verme Suçu Yönünden;
Gerekçe bölümünde (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle Kayseri 14. Asliye Ceza Mahkemesinin, 24.11.2015 tarihli kararında sanık hakkında hükmolunan netice cezanın türü ve miktarı gözetildiğinde 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2 nci maddesi uyarınca hükmün kesin nitelikte bulunduğu anlaşılmakla, sanık müdafiinin temyiz isteğinin karar tarihi itibariyle 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinin birinci fıkrası ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 317 nci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
2. Konut Dokunulmazlığının İhlali Suçu Yönünden;
Gerekçe bölümünde (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle Kayseri 14. Asliye Ceza Mahkemesinin, 24.11.2015 tarihli kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
3. Sanık Hakkında 6136 sayılı Kanuna Muhalefet Suçu Yönünden;
Gerekçe bölümünde (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle Kayseri 14. Asliye Ceza Mahkemesinin, 24.11.2015 tarihli kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.06.2023 tarihinde karar verildi.