Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/9979 E. 2023/3836 K. 29.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/9979
KARAR NO : 2023/3836
KARAR TARİHİ : 29.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : İftira
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu, ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığının 18.04.2016 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan kamu davası açılmıştır.
2. Balıkesir 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.06.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında iftira suçundan 1 yıl 15 gün hapis cezası ile mahkûmiyetine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına ve lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay; sanığın, internet kafe işletmecisi olan müştekinin iş yerinde gürültü olduğu ve küçük yaşta çocukların bulunduğu iddiaları ile hukuka aykırı bir şekilde ihbarda bulunmak suretiyle müştekinin huzur ve sükununu bozduğu iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 225 inci maddesinin birinci fıkrasında “Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve fail hakkında verilir. Mahkeme, fiilin nitelendirilmesinde iddia ve savunmalarla bağlı değildir.” hükümleri yer almaktadır.
5271 sayılı Kanun’un 225 inci maddesi incelendiğinde, mahkemenin iddianamede unsurları gösterilen fiil ile bağlı olduğu ancak, fiilin nitelendirilmesinde iddianameye bağlı olmadığı açıktır. Mahkeme, fiilin hangi suçu oluşturduğunu serbestçe tayin etme hakkına sahiptir. İddianamede yazılı olan fiil ile bağlı olma durumu, hatalı olarak yazılan kanun maddeleri ve suç adı ile bağlı olma anlamına gelmemektedir.
18.04.2016 tarihli iddianamenin ilk paragrafı incelendiğinde, şüphelinin “katılana ait iş yerinde gürültü olduğu, yaşı küçük çocukları internet kafeye aldığı ve kafeyi geç kapattığı” şeklindeki ihbarları asılsız ihbar olarak belirlenmiştir. Cumhuriyet savcısı fiilin niteliğini kişilerin huzur ve sükununu bozma olarak tayin etmiştir.
İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesinin gerektiği; suç olmasının yanında idari yaptırım gerektiren bir eylemin isnadının da iftira suçunu oluşturacağı aşikardır.
Bu itibarla; mahkemenin sanığa ek savunma hakkı vererek iftira suçundan hüküm kurmasında hukuka aykırılık görülmediğinden Tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
1. Tüm dosya kapsamına göre; sanığın, katılanın işlettiği internet kafenin geç saatlere kadar açık olduğuna, gürültü yapıldığına ve küçük yaşta çocukların içeri alındığına ilişkin birden fazla kez yaptığı telefon ihbarları ile katılan hakkında idari yaptırım uygulanmasını sağlamaya çalıştığı anlaşılmakla; suçun sübutu ve nitelendirilmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Balıkesir 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 16.06.2016 tarihli kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.05.2023 tarihinde karar verildi.