Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/9861 E. 2023/4389 K. 07.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/9861
KARAR NO : 2023/4389
KARAR TARİHİ : 07.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda silahla ateş etme, 6136 sayılı kanuna muhalefet, trafik güvenliğini tehlikeye sokma, 237 sayılı taşıt kanununa muhalefet
HÜKÜMLER : Beraat-Mahkumiyet

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Kadirli Cumhuriyet Başsavcılığının 19.02.2016 tarihli iddianamesi ile sanık … hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve 237 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından, sanık … hakkında da korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda silahla ateş etme ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından dava açılmıştır.
2. Kadirli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.05.2016 tarihli kararı ile sanık … hakkında hakkında korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda silahla ateş etme ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından beraat kararı, sanık … hakkında ise trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve 237 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından mahkumiyet kararı verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Cumhuriyet savcısının temyiz istemi, eksik inceleme yapıldığına ilişkindir.

B. Sanık … müdafinin temyiz istemi, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun unsurlarının oluşmadığına, alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayin edildiğine, 237 sayılı Kanuna aykırılık suçundan eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay sanık …’in alkollü olarak Kadirli Belediye Başkanlığına ait 80 ** 795 plakalı aracı kullandığı, yanında diğer sanık …’ın da bulunduğu, eşinin bulunduğu adrese para istemek için gittiği ardından 80 ** 795 plakalı aracın sürücü koltuğuna oturduğu aracın sağ ön koltuğunda oturan sanık …’ın silah ile havaya bir el ateş ettiği, saat 23:00 sıralarında sanık …’in bu defa yalnız olarak tekrardan olay yerine geldiği ve eşinden 80 ** 112 plaka sayılı aracın anahtarını istediği, aracın anahtarını alarak araçla seyir halinde iken çevrede araştırma yapan polis ekiplerince durdurulan sanığın 172 promil alkollü olduğu tespit edildiği iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
A. Sanık … hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kurulan hüküm yönünden;
1. Sanığın sevk ve idaresinde bulunan aracı alkollü şekilde kullandığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında kurulan hükümde bir isabetsizlik görülmemiştir.
2. Sanığın eylemine uyan suç ile ilgili olarak;
Anayasa Mahkemesinin 02.08.2022 tarihli ve 31911 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 21.04.2022 tarihli ve 2020/87 Esas, 2022/44 sayılı kararı ile; 5271 sayılı Kanun’un 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun’un 31 inci maddesiyle eklenen geçici 5 inci maddesinin (d) bendinde yer alan “…kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış…” ibaresinin “…seri muhakeme usulü…” yönünden 2709 sayılı T.C. Anayasası’na aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması ve yargılama konusu suçun seri muhakeme usulüne tabi olması karşısında, sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 250 nci maddesinde düzenlenen seri muhakeme usulünün uygulanabilmesi için yerel mahkemece dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına tevdi edilmesinde zorunluluk bulunması,
3. Dairemizin 2020/2463 Esas sayılı dosyasında 01.10.2020 tarihli kararla, somut norm denetimi yoluyla iptal istemli başvuru üzerine Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’a 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle eklenen geçici 5 inci maddesinin “01.01.2020 tarihi itibariyle… hükme bağlanmış ve kesinleşmiş dosyalarda …. basit yargılama usulü uygulanmaz” bölümündeki “hükme bağlanmış” ibaresinin Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 38 inci maddesinde suçun kanuniliği ve cezanın kanuniliği güvence altına alınmıştır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 7 nci maddesinin birinci fıkrasında da aynı güvencelere yer verilerek “lehe kanunun uygulanması ilkesi” benimsenmiştir.
Maddi ceza hukukuna ilişkin hükümler içeren basit yargılama usulünün “hükme bağlanmış dosyalarda” uygulanmasını engelleyen 5271 sayılı Kanun’un geçici 5 inci maddesinin (d) bendindeki “hükme bağlanmış” ibaresinin basit yargılama usulü yönünden Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle temyiz davasına konu dosyalarda lehe hükümler içeren 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin üçüncü fıkrasının uygulanması imkanının doğması ve bu konuda mahkemesince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, nedenleriyle sanık hakkında kurulan hüküm hukuka aykırı bulunmuştur.

B. Sanık … hakkında 237 sayılı Taşıt Kanununa muhalefet suçundan kurulan hüküm yönünden;
1. Olay yeri inceleme raporu, CD izleme tutanağı, sanığın eşi tanık G.T’nin beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın belediyeye ait 80 ** 795 plakalı aracı tahsis olunan iş dışında kullandığı anlaşılmakla mahkemenin kabul ve uygulamasında isabetsizlik görülmemiştir.
2. Bu kabule göre de;
Dairemizin 2020/2463 esas sayılı dosyasında 01.10.2020 tarihli kararla, somut norm denetimi yoluyla iptal istemli başvuru üzerine Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’a 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle eklenen geçici 5 inci maddesinin “01.01.2020 tarihi itibariyle… hükme bağlanmış ve kesinleşmiş dosyalarda …. basit yargılama usulü uygulanmaz” bölümündeki “hükme bağlanmış” ibaresinin Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 38 inci maddesinde suçun kanuniliği ve cezanın kanuniliği güvence altına alınmıştır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 7 nci maddesinin birinci fıkrasında da aynı güvencelere yer verilerek “lehe kanunun uygulanması ilkesi” benimsenmiştir.
Maddi ceza hukukuna ilişkin hükümler içeren basit yargılama usulünün “hükme bağlanmış dosyalarda” uygulanmasını engelleyen 5271 sayılı Kanun’un geçici 5 inci maddesinin (d) bendindeki “hükme bağlanmış” ibaresinin basit yargılama usulü yönünden Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle temyiz davasına konu dosyalarda lehe hükümler içeren 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin üçüncü fıkrasının uygulanması imkanının doğması ve bu konuda mahkemesince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, nedenleriyle sanık hakkında kurulan hüküm hukuka aykırı bulunmuştur.
C. Sanık … hakkında korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda silahla ateş etme ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından kurulan hükümler yönünden;
1. Sanıklardan Halil’in olay tarihinde saat 21:00 sıralarında yanında bulunan sanık … ile birlikte Kadirli Belediyesine ait 80 ** 795 plaka sayılı resmi araç ile para istemek için eşinin yanına gittiği, eşinden parayı aldıktan sonra tekrardan 80 ** 795 plakalı aracın sürücü koltuğuna oturduğu, bu esnada aracın sağ ön koltuğunda oturan sanık …’ın silah ile havaya bir el ateş ettiği, daha sonra sanıkların aynı araçla olay yerinden ayrıldıkları, saat 23:00 sıralarında sanık …’in bu defa yalnız olarak tekrardan olay yerine geldiği ve eşinden 80 ** 112 plaka sayılı aracın anahtarını istediği, bu esnada çevrede araştırma yapan polis ekiplerinin sanığı gördükleri, sanığın polis ekiplerini görünce 80 ** 112 plaka sayılı araca binerek kaçmaya başladığı somut olayda, CD izleme tutanağı, olay yeri inceleme raporu, kriminal polis uzmanlık raporu, tanık G.T.’nin kollukta sıcağı sıcağına alınan ifadesi ve 80 ** 795 plakalı araçta yapılan aramada yasak niteliği haiz kovan ele geçirilmiş olması karşısında, sanık hakkında atılı suçlardan mahkumiyet yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi
2. Bu kabule göre ise; Anayasa Mahkemesinin, 02.08.2022 gün ve 3191 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 21.04.2022 gün ve 2020/87 Esas, 2022/44 sayılı kararı ile; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31 nci maddesiyle eklenen geçici 5 nci maddenin (d) bendinde yer alan “…kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış…” ibaresinin “…seri muhakeme usulü…” yönünden Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması ve yargılama konusu suçun seri muhakeme usulüne tabi olması karşısında, sanık hakkında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 250 nci maddesinde düzenlenen seri muhakeme usulünün uygulanabilmesi için yerel mahkemece dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığı’na tevdi edilmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşılmakla, karar hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (A,B,C) bendinde açıklanan nedenlerle Kadirli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.05.2016 tarihli Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Kadirli 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.05.2016 tarihli kararının 1412 sayılı Kanun’un 321 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.06.2023 tarihinde karar verildi.