Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/9106 E. 2022/8758 K. 08.06.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/9106
KARAR NO : 2022/8758
KARAR TARİHİ : 08.06.2022

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 6136 sayılı Yasaya aykırılık

Gereği görüşülüp düşünüldü:
Hükmün açıklanmasına sebebiyet veren ihbara konu ilamda, sanık suç tarihinde uzlaşmaya tabi olmayan 5237 sayılı TCK.nın 106/1-1. maddesinde düzenlenen tehdit suçundan mahkum olmuş ise de, hükümden sonra, 02.12.2016 tarih ve Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren, 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik, 5271 sayılı CMK.nın 253. maddesi ve bu maddeye eklenen fıkraya göre, söz konusu tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınması üzerine ihbara konu suça ilişkin mahkemesince uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığının araştırılarak sonucuna göre açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres yanı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanununu’nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun’un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, mercii tarafından, tebligata Tebligat Kanunu’nun 23/1-89 ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre,”Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan,
./..

S/2

tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği göz önüne alınarak, yukarıda açıklanan hususlar yerine getirilmediği anlaşılmakla, somut olayda; hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra hükmün açıklanmasını gerektiren koşulların oluşup oluşmadığının tespiti bakımından sanığın adına çıkarılan “denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, duruşma açılmasını müteakip, gelmediği takdirde duruşmaya devam edilerek hükmün açıklanacağına ilişkin” ihtarı da içeren meşruhatlı davetiyenin öncelikle duruşmada bildirdiği adrese Tebligat Kanununu’nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılarak tebliğ edilmesi, tebliğ imkansızlığı durumunda ise Tebligat Kanunu hükümlerine göre hareket edilerek, duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği gözetilmeden bila tebliğ sonucu yokluğunda yargılama yapılmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 08.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.