Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/8648 E. 2023/9017 K. 22.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8648
KARAR NO : 2023/9017
KARAR TARİHİ : 22.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/279 E., 2016/480 K.
SUÇ : Başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan usul hükümleri gereği temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteminin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, 24.03.2016 tarihli iddianamesi ile sanığın, başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan cezalandırılması talep olunmuştur.
2. Eskişehir (Kapatılan) 9. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.06.2016 tarihli, 2016/279 Esas, 2016/480 Karar sayılı kararı ile sanığın başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan, 3 yıl hapis ve 100,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın Temyiz Sebepleri
Atılı suçun yasal unsurları oluşmamasına rağmen hakkında mahkûmiyet kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay, sanığın adına kayıtlı 850 *** 43 43 numaralı telefondan aranan katılana “İş Bankasından arandığı, sigorta yapmak istenmiyorsa kart bilgileri ve şifreyi tuşlaması gerektiği” söylenerek bilgilerinin alındığı ve akabinde kartından 633.38 TL harcama yapıldığı iddiasına ilişkindir.

2. Katılana ait İş Bankası 5437 **** **** 9807 numaralı kredi kartından, yabancı üye iş yerinden 3D şifreli olarak 633,38 TL’lik harcama yapıldığına dair hesap özeti dökümü ve yazı cevapları dosyada mevcuttur.

3. Katılanı arayan 850 *** 43 43 numaralı hattın sanık adına kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.

IV. GEREKÇE
A. Sanığın Temyiz Sebepleri Yönünden
Dosyadaki olgular itibari ile; sanığın adına kayıtlı, 850 *** 43 43 numaralı telefondan aranan katılana “”İş Bankasından arandığı, sigorta yapmak istenmiyorsa kart bilgileri ve şifreyi tuşlaması gerektiği” söylenerek kart bilgileri ve şifresinin alındığı, akabinde İş Bankası 5437 **** **** 9807 numaralı kredi kartından, yabancı üye iş yerinden 3D şifreli olarak 633,38 TL’lik harcama yapıldığı, katılanı arayan 850 *** 43 43 numaralı hattın sanık adına kayıtlı olduğu sabittir.
Sanık her ne kadar “Çağrı Merkezi işlettiğini check up hizmeti sattıklarını, müşterilerin arandığını, hizmet paketi almayı kabul ederlerse kendilerinden kart bilgilerini aldıklarını ve müşterilerin telefonlarına gelen şifreyi kendilerine söylediğini” beyan ederek suçlamayı kabul etmemiş ise de, çağrı merkezi adı altında kurulan bir çok şirketin, şahıslar ile “Hediye kontör veya para puan kazandınız ya da kredi kart aidatı, sigorta masraf aidatı iadesi yapılacağı” gibi farklı sebeplerle iletişime geçerek, kişilerin iradelerini fesada uğratmak suretiyle kredi kart bilgilerini ve telefonlarına gelen 3D güvenlik şifrelerini edindikleri, daha sonra bu bilgiler ve şifreyi kullanarak karttan mail order yöntemi ile rıza dışı harcama yaptıkları, işlemleri genelde şifre ile yaparak ve harcama sonrası şahıslara küçük teknolojik ürünler, ASİST kart veya bir kısım belgelerin yer aldığı kargolar göndererek, yapılan işlemi yasal bir hizmet paket satışı şeklinde gösterdikleri, oysa ki mağdurlardan bilgilerin ve şifrelerin ele geçiriliş biçimi hileye dayandığından gerçek anlamda verilen bir rızadan bahsedilemeyeceği, nitekim UYAP entegrasyon ekranından, sanığın benzer eylemleri nedeni ile açılmış derdest ve kesinleşmiş dava dosyaları incelendiğinde, sanığın yetkilisi olduğu şirketinde bu şekilde faaliyet sürdürdüğü, ayrıca hizmet paketi satışı yapan şirketin, alacağını, yabancı uyruklu bir şirketten harcama yaparak elde etmesinin de ticari hayatın olağan koşulları ile bağdaşmadığı, bu bağlamda sanığın eyleminin sabit olduğu, yine aramanın sanığın şirketinde çalışan ve onun emir ve talimatları doğrultusunda hareket ettiği kuşkusuz olan bir personel tarafından gerçekleştirilmesinin de sanığın cezai sorumluluğu açısından önem arz etmediği anlaşılmakla, Mahkemenin sübuta ve suçun vasfına ilişkin kabulünde bir hukuka aykırılık görülmemiştir.

B.Diğer Yönlerden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfının ve yaptırımın doğru biçimde belirlendiği ve hükümde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz sebepleri reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle, Eskişehir (Kapatılan) 9. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.06.2016 tarihli, 2016/279 Esas, 2016/480 Karar sayılı sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz talebinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.11.2023 tarihinde karar verildi.