Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/8583 E. 2023/8226 K. 31.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8583
KARAR NO : 2023/8226
KARAR TARİHİ : 31.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/47 E., 2016/59 K.
SUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüz etme
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ahlat Cumhuriyet Başsavcılığının 19.02.2015 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında hakkı olmayan yere tecavüz suçundan kamu davası açılmıştır.
2. Ahlat Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.04.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında hakkı olmayan yere tecavüz suçundan hapisten çevrili 3.000,00 TL ve doğrudan verilen 80,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; suç işleme kastının olmadığına, uzlaşma hükümlerinin ve lehe hükümlerim uygulanmadığına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay, sanığın, katılana ait … Beldesi … mevkii 706 numaralı parselde bulunan arazisini katılanın rızası ve izni olmaksızın ekip biçtiği ve arazi üzerine kulube yaptığı iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
1. Mahkemece yapılan keşif sonrası düzenlenen fen bilirkişi raporuna göre; suça konu 706 nolu parselin krokide A harfi ile gösterilen 22938 m2’lik kısmının zeminde sürülü olduğunun tespit edildiği, krokide kırmızı renkte gösterilen 0035.00 m2’lik biriket yapı ile yeşil renkte gösterilen 38.00 m uzunluğunda söğüt ağaçları dikilerek 706 nolu parsele tecavüzde bulunulduğunun tespiti ile mahalli bilirkişilerin beyanları ve tüm dava dosyası kapsamındaki deliller birlikte değerlendirildiğinde; sanığın, katılana ait araziye tecavüz ettiğinin sabit olduğu yönünde kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Katılanın uzlaşmak istemediğini beyan ettiği anlaşılmakla; sanığın uzlaşma hükümlerinin uygulanmadığına yönelik temyiz talebi yerinde görülmemiştir.
3. Sanık, lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkin temyiz talebinde bulunmuş ise de; sanık hakkında, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 231 inci maddesinin altıncı fıkrasının (c) bendine göre zararı gidermediği anlaşıldığından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmemesinde ve hapis cezası para cezasına çevrildiği için cezanın ertelenmesine karar verilmemesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
4. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

5. Sanık hakkında kurulan hükümde, Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen, sanık hakkında temel ceza belirlenirken hapis cezası alt sınırdan tayin olduğu halde, aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınan birim gün sayısının alt sınırdan uzaklaşarak belirlenmesi suretiyle çelişkiye neden olunması hukuka aykırı bulunmuştur. Ancak bu hususun 1412 sayılı Kanun’un 322 nci maddesine göre düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
6. Adli para cezalarının yerine getirilmemesi halinde 6545 sayılı Kanun’la değişik 5275 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca infaz aşamasında resen uygulama yapılabileceği nazara alındığında, hüküm fıkrasında 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince infazı kısıtlar biçimde ihtarat yapılması hukuka aykırı bulunmuştur. Ancak bu hususun 1412 sayılı Kanun’un 322 nci maddesine göre düzeltilmesi mümkün görülmüştür.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Ahlat Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.04.2016 tarihli kararına yönelik sanığın temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümde sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 154 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca hapis cezası yanında hükmolunan adli para cezasına esas alınan 30 günün 5 güne, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi ile hükmolunan 25 günün 4 güne,
mahkemenin takdirine uygun olarak 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca günlüğü 20,00 TL’den hükmolunan sonuç 500,00 TL adli para cezasının 80,00 TL’ye indirilmesi ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtaratına (ihtarat yapılamadı)”ibaresinin hükümden çıkarılması suretiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 31.10.2023 tarihinde karar verildi.