Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/8568 E. 2023/8634 K. 08.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/8568
KARAR NO : 2023/8634
KARAR TARİHİ : 08.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/98 E. 2016/504 K.
SUÇ : Başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan usul hükümleri gereği temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteminin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, 05.11.2015 tarihli iddianamesi ile sanığın, başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan cezalandırılması talep olunmuştur.
2. Afyonkarahisar 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.06.2016 tarihli, 2016/98 Esas, 2016/504 Karar sayılı kararı ile sanığın başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan, 3 yıl 6 ay hapis ve 10.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın Temyiz Sebepleri
1.Atılı suçun yasal unsurları oluşmamasına rağmen hakkında mahkumiyet kararı verilmesinin,
2.Aksi kanaat halinde ise soyut gerekçeler ile fazla ceza verilmesinin,
3.Hakkında takdiri indirim hükmünün uygulanmamasının,
Hukuka aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Dava konusu olay, sanığın yetkilisi olduğu şirket adına kayıtlı, 850 *** 53 03 numaralı telefondan aranan katılana “Garanti Bankası sigorta acentesinden arıyorum, çekmiş olduğunuz krediye bağlı olarak sigortanın yenilenmesi gerekiyor, yenilenmesi için aylık 100,00 TL, 12 ay ödemeniz gerekiyor, geriye dönük 299,00 TL borcunuz için kredi kartınızdan çekim yapacağız” denilmek suretiyle, katılandan kredi kart bilgileri ve telefonuna gelen şifrenin öğrenildiği, akabinde kartından harcama yapıldığı iddiasına ilişkindir.
2.Katılana ait Garanti Bankası 5549 **** **** 0035 numaralı kredi kartından, 21.09.2013’de KVK Teknoloji ürünleri isimli firmadan 12 taksitle 249,00 TL’lik harcama yapıldığına dair hesap özeti dökümü ve yazı cevapları dosyada mevcuttur.
3.Katılanı arayan 850 *** ** 03 numaralı hattın … Servis Hizmetleri ve Turizm Ltd. Şti. adına kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
4.İşlem için erişim sağlayan IP numarasının 88 *** *** 77 olduğu ve … Servis Hizmetleri ve Turizm Ltd. Şti’ne ait olduğu belirlenmiştir.
5.Şirketin faaliyet alanının, turistik amaçlı geziler ve turlar düzenlemek olduğuna ve olay tarihinde yetkilisinin sanık olduğuna dair Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün 19.04.2013 tarihli yazısı ve Ticaret Sicili Gazetesi dosyaya celp edilmiştir.

IV. GEREKÇE
A.Sanığın Temyiz Sebepleri Yönünden
1.Sübuta İlişkin
Dosyadaki olgular itibari ile; sanığın yetkilisi olduğu şirket adına kayıtlı, 850 *** 53 03 numaralı telefondan aranan katılana ” Garanti Bankası sigorta acentesinden arandığı, çekmiş olduğu krediye bağlı olarak sigortanın yenilenmesi gerektiği, bunun için aylık 100,00 TL olarak 12 ay ödeme yapması gerektiği, geriye dönük 299,00 TL borcu olduğu, bunun da kredi kartından çekileceği” söylenerek kart bilgilerinin istenildiği, bunun üzerine katılanın, bankadan arandığı düşüncesi ile, Garanti Bankası 5549 **** **** 0035 numaralı kredi kart bilgileri ve telefonuna gelen şifreyi verdiği, akabinde kartından, 21.09.2013 tarihinde mail order yöntemi ile 3D şifresi kullanılarak, KVK isimli siteden 12 taksitle 249,00 TL’lik harcama yapıldığı, işlem için erişim sağlayan IP numarasının da sanığın yetkilisi olduğu şirket adına olduğu sabittir.
Sanık her ne kadar “Çağrı Merkezi işlettiğini check up hizmeti sattıklarını, müşterilerin arandığını, ürünü kabul ederlerse kendilerinden kart bilgilerini aldıklarını ve müşterilerin telefonlarına gelen şifreyi kendilerine söylediğini” beyan ederek suçlamayı kabul etmemiş ise de, çağrı merkezi adı altında kurulan bir çok şirketin, şahıslar ile “Hediye kontör veya para puan kazandınız ya da kredi kart aidatı, sigorta masraf aidatı iadesi yapılacağı” gibi farklı sebeplerle iletişime geçerek, kişilerin iradelerini fesada uğratmak suretiyle kredi kart bilgilerini ve telefonlarına gelen 3D güvenlik şifrelerini edindikleri, daha sonra bu bilgiler ve şifreyi kullanarak karttan mail order yöntemi ile rıza dışı harcama yaptıkları, işlemleri genelde şifre ile yaparak ve harcama sonrası şahıslara küçük teknolojik ürünler, ASİST kart veya bir kısım belgelerin yer aldığı kargolar göndererek, yapılan işlemi yasal bir hizmet paket satışı şeklinde gösterdikleri, oysa ki mağdurlardan bilgilerin ve şifrelerin ele geçiriliş biçimi hileye dayandığından gerçek anlamda verilen bir rızadan bahsedilemeyeceği, nitekim UYAP entegrasyon ekranından, sanığın benzer eylemleri nedeni ile açılmış derdest ve kesinleşmiş dava dosyaları incelendiğinde, sanığın yetkilisi olduğu şirketinde bu şekilde faaliyet sürdürdüğü, keza Ticaret Sicili Müdürlüğünün cevabi yazısında da şirketin faaliyet alanının, sanığın savunmasının aksine turistik amaçlı geziler ve turlar düzenlemek olarak belirtildiği, ayrıca hizmet paketi satışı yapan şirketin, alacağını, başka bir yerden harcama yaparak elde etmesinin de ticari hayatın olağan koşulları ile bağdaşmadığı, bu bağlamda sanığın eyleminin sabit olduğu, yine aramanın sanığın şirketinde çalışan ve onun emir ve talimatları doğrultusunda hareket ettiği kuşkusuz olan bir personel tarafından gerçekleştirilmesinin de sanığın cezai sorumluluğu açısından önem arz etmediği anlaşılmakla, mahkemenin sübuta ve suçun vasfına ilişkin kabulünde bir hukuka aykırılık görülmemiştir.
2.Ceza Miktarına ve Lehe Hükümlerin Uygulanmasına İlişkin
Sanığın üzerine atılı suç için kanunda öngörülen alt ve üst sınırlar arasında temel hapis cezası belirlenirken, 5237 sayılı Kanun’un 3 üncü ve 61 inci maddelerine uygun olarak, suçun işleniş biçimi, olayın özelliği, suç konusunun önem ve değeri dikkate alınmak suretiyle alt sınırdan uzaklaşılmasına yönelik mahkemenin takdirinde herhangi bir isabetsizlik görülmediği gibi, pişmanlığını dile getirmemiş olan sanık hakkında, cezanın caydırıcılık gücü de dikkate alınarak takdiri indirim hükümlerinin uygulanmaması da hukuka uygun bulunmuştur.
B.Diğer Yönlerden
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfının ve yaptırımın doğru biçimde belirlendiği ve hükümde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz sebepleri reddedilmiştir.

IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle, Afyonkarahisar 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.06.2016 tarihli, 2016/98 Esas, 2016/504 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz talebinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.11.2023 tarihinde karar verildi.