Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/7963 E. 2023/5794 K. 05.07.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7963
KARAR NO : 2023/5794
KARAR TARİHİ : 05.07.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : 6136 sayılı Kanun’a aykırılık, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kasten yaralama suçundan neticeten hükmolunan 2.800,00 TL adlî para cezasına ilişkin mahkûmiyet kararının tür ve miktarı itibarıyla 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2 nci maddesi uyarınca kesin nitelikte olduğu anlaşılmıştır.
Sanık hakkında kurulan diğer hükümlerin; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1-Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 19.06.2015 tarihli iddianamesi ile sanık … hakkında 6136 sayılı Kanun’a aykırılık, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve kasten yaralama suçlarından kamu davası açılmıştır.
2-Kocaeli 10.Asliye Ceza Mahkemesi’nin, 02.06.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında 6136 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan 6.000,00 TL ve 500 TL adli para cezası ile mahkumiyetine, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan 3.000,00 TL adli para cezası ile mahkumiyetine, kasten yaralama

suçundan 2.800,00 TL adli para cezası ile mahkumiyetine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafinin temyiz istemi; suçların sübutuna, beraat kararı yerine mahkumiyet kararları verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna, ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
İncelemeye konu olay; sanık …’in temyiz dışı sanık olan kardeşi … ile birlikte, mağdur …’ın yanına gittikleri, … Ziraat Odası’nın seçimleri nedeni ile aralarında tartışma yaşanması, karşılıklı kavga etmeleri, temyiz dışı sanık …’ın da sanığı eliyle darp etmesi, temyiz dışı sanık …’ın belinde bulunan ruhsatsız silahın kavga sırasında yere düşmesi ve sanık …’in silahı alıp bir el ateş etmesi, iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
A-Sanık hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hüküm yönünden
Hükmün tür ve miktarı itibarıyla 5320 sayılı Kanun’un geçici 2 nci maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğu anlaşılmakla, sanık müdafinin temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
B-Sanık hakkında 6136 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan kurulan hüküm yönünden
1-Dosya kapsamına göre, sanık …’ın kavga sırasında temyiz dışı sanık …’a ait olan ve yere düşen ruhsatsız tabancayı eline alıp bir el ateş etmesi şeklinde anlık gelişen olayda, silahı çok kısa bulundurduğu, bu süre içerisinde de silah taşıma kastı bulunmadığı anlaşılmakla, atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Kabul ve uygulamaya göre de;
a-Olay mahallinde 1 adet 7.65 mm çaplı MKE ibareli kovan ele geçtiği, temyiz dışı sanık …’ın olaydan sonra Emniyet birimine gelerek 1 adet 7.65 mm çaplı Pietro Baretta ibareli ruhsatsız silahı teslim ettiği anlaşılmakla; olay yerinden tespit edilen 1 adet kovanın İbrahim’in teslim ettiği silah ile atılmış olup olmadığının ve silahın 6136 sayılı Kanun kapsamında kalıp kalmadığının tespiti açısından suça konu silah ve kovan ile ilgili Adli Tıp Kurumu, Emniyet Kriminal veya Jandarma Kriminal Laboratuvarından alınacak rapor ile kesin olarak saptandıktan sonra, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken bu hususlarda rapor aldırılmadan sanık hakkında mahkumiyet hükmü kurulmuş olması,
b-Suç tarihinin, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 250 nci maddesinin birinci fıkrasında 08.07.2021 tarihinde yapılan değişiklikten öncesine ait olmakla;
Anayasa Mahkemesi’nin, 02.08.2022 … ve 31911 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 21.04.2022 … ve 2020/87 Esas, 2022/44 sayılı Kararı ile; 5271 sayılı Kanun’a 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31 inci maddesiyle eklenen geçici 5 inci maddesinin (d) bendinde yer alan “”…kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış…” ibaresinin “…seri muhakeme usulü…” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması ve yargılama konusu suçun seri muhakeme usulüne tabi olması karşısında; sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 250 nci maddesinde düzenlenen Seri Muhakeme Usulü’nün uygulanabilmesi için yerel mahkemece dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığı’na tevdii edilmesinde zorunluluk bulunması, hukuka aykırı bulunmuştur.
C-Sanık hakkında genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan kurulan hüküm yönünden
1.Tüm dosya kapsamına göre, olay tarihinde, aralarında husumet bulunan mağdur …’un yanına giderek, ruhsatsız silah ile bir el ateş eden sanığın eyleminin, 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin Esas No : 2021/7963

ikinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki silahla tehdit suçunu oluşturmakla, 5237 sayılı Kanun’un 44 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “işlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır” hükmü karşısında, sanığın silahla tehdit suçundan mahkumiyeti yerine, yazılı şekilde genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan hüküm kurulması,
2.Kabul ve uygulamaya göre de;
Suç tarihinin, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 250 nci maddesinin birinci fıkrasında 08.07.2021 tarihinde yapılan değişiklikten öncesine ait olmakla;
Anayasa Mahkemesi’nin, 02.08.2022 … ve 31911 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 21.04.2022 … ve 2020/87 Esas, 2022/44 sayılı Kararı ile; 5271 sayılı Kanun’a 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31 inci maddesiyle eklenen geçici 5 inci maddesinin (d) bendinde yer alan “”…kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış…” ibaresinin “…seri muhakeme usulü…” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması ve yargılama konusu suçun seri muhakeme usulüne tabi olması karşısında; sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 250 nci maddesinde düzenlenen Seri Muhakeme Usulü’nün uygulanabilmesi için yerel mahkemece dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığı’na tevdii edilmesinde zorunluluk bulunması, hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
A-Sanık hakkında kasten yaralama suçundan kurulan hüküm yönünden
Gerekçe bölümünün A bendinde açıklanan nedenle Kocaeli 10.Asliye Ceza Mahkemesi’nin, 02.06.2016 tarihli kararına yönelik sanık müdafinin temyiz isteğinin, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
B-Sanık hakkında 6136 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan kurulan hüküm yönünden
Gerekçe bölümünün B bendinde açıklanan nedenlerle Kocaeli 10.Asliye Ceza Mahkemesi’nin, 02.06.2016 tarihli kararına yönelik sanık müdafinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
C-Sanık hakkında genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan kurulan hüküm yönünden
Gerekçe bölümünün C bendinde açıklanan nedenlerle Kocaeli 10.Asliye Ceza Mahkemesi’nin, 02.06.2016 tarihli kararına yönelik sanık müdafinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 321 inci maddesi ve 326 ncı maddesinin son fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesi’ne gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 05.07.2023 tarihinde karar verildi.