Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/7962 E. 2023/8771 K. 20.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7962
KARAR NO : 2023/8771
KARAR TARİHİ : 20.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/731 E., 2016/436 K.
SUÇ : Başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu, ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 05.10.2015 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında Başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan cezalandırılması istemiyle dava açılmıştır.
2. İzmir 43. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.06.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında Başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan 3 yıl hapis ve 500 TL adli para cezası ile mahkumiyet kararı verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; eksik inceleme ile karar verildiğine, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine, takdiri indirim uygulanmadığına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay, sanık …’in, … Danışmanlık firmasının yetkilisi olduğu, cep telefonundan aranan müştekiye, Finansbank’tan arandığı, kartının son iki numarasını söylemesini isteyerek kredi kartı bilgilerinin öğrenildiği ve akabinde bu bilgiler ile kartından rızası olmaksızın birden fazla çekim yapıldığı iddiasına ilişkindir.
2. Müştekiye ait Finansbank 4022 **** **** 5378 numaralı kredi kartından 16.08.2014 tarihinde … Mağazacılık isimli firmadan 194-TL, 16.09.2014 tarihinde 233- TL harcama yapıldığı, hesap hareketleri dökümü ile tespit edilmiştir.
3. … Mağazacılık cevabi yazısında; IP numaralarını, üyelik bilgilerini, fatura ve teslim detaylarını bildirmiştir.
4. Sanık … savunmasında “… Danışmanlık isimli iş yerini kurduğunu, İstanbul’daki Nar isimli şirketin alt bayisi olduğunu, asistanlık, yol yardım ve check up hizmetleri sattığını, müşterilerin check-up, asistanlık hizmeti gibi ürünleri almak istediklerinde kredi kartı bilgilerini verdiklerini ve rızaları ile 3D güvenlik sistemiyle tahsilatın gerçekleştiğini” beyan etmiştir.

IV. GEREKÇE
Sanık hakkında kurulan hüküm; olay tarihinde sanığın çağrı merkeszince müştekinin arandığı, arayan şahsın müştekiye Finansbank’tan aradığını söylemeleri üzerine inanarak kredi kartı bilgilerini verdiği, daha sonra müştekinin kredi kartından rızası hilafına farklı tarihlerde birden fazla çekim yapıldığı anlaşılmakla; sanığın, suç tarihinde mağdurun iradesini fesada uğratarak elde ettiği kredi kartı bilgilerini kullanarak rızası dışında para tahsilatı suretiyle atılı 5237 sayılı Kanunun 245 inci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen başkasına ait banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunu işlediği anlaşılmakla mahkemenin sübuta ve suç vasfına ilişkin kabulünde bir hukuka aykırılık bulunmamıştır. Ancak;
1. Sanığın 30.06.2016 tarihli kolluk ifadesinde müşterinin siparişini iptal ettiğini ve parasını hızhal.com aracılığı ile kartına iade ettiğini, ancak şu anda evrak sunamadığını, müştekinin mağduriyetini gidermeye hazır olduğunu beyan etmesi, katılanın ise duruşmadaki ifadesinde bu paranın bir kısmını bankanın kendisine iade ettiğini, tamamını iade etmediğini beyan etmesi karşısında, zararın kısmen veya tamamen iade konusu edilip edilmediğinin, edilmiş ise zamanının tespit edilmesi, kısmi iade halinde katılana muvafakat edip etmediği de sorularak sonucuna göre sanık hakkında etkin pişmanlık hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı hususunda bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2. Suça konu kredi kartı bilgileri kullanılmak suretiyle değişik tarihlerde birden fazla harcama yapılmış olması karşısında Türk Ceza Kanunu’nun 43 üncü maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerekeceğinin gözetilmemesi suretiyle eksik ceza tayini hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İzmir 43. Asliye Ceza Mahkemesinin, 07.06.2016 tarihli kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321ve 326/son maddeleri gereği, kazanılmış hakkı saklı kalmak üzere Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.11.2023 tarihinde karar verildi.