YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7654
KARAR NO : 2021/15309
KARAR TARİHİ : 02.06.2021
İhbarname No: KYB – 2021/39828
Hakaret ve iftira suçlarından şüpheli … hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Hayrabolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 03.09.2020 tarihli ve 2020/742 soruşturma, 2020/485 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Tekirdağ 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 23.09.2020 tarihli ve 2020/1718 Değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, şüphelinin … isimli sosyal medya hesabından “… SINAV SORULARINI ÇALDIĞI DÖNEMDE, AKP’NİN MECLİS BAŞKANI …’UN OĞLU, 700 TAM PUANLA TÜRKİYE BİRİNCİSİ, KIZI DA 2011’DE ÜÇÜNCÜ OLDU” şeklinde bir yazı ile müşteki … ve oğlunun görselinin yer aldığı paylaşım yapması üzerine, Hayrabolu Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma neticesinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de; mevcut paylaşımın onur kırıcı ve müştekinin saygınlığını rencide edebilecek nitelikte olduğu cihetle, delillerin takdir ve tayininin Mahkemesince yapılması gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 23.03.2021 gün ve 5472 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29.03.2021 gün ve KYB/2021-39828 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Müşteki … vekilinin Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunduğu 31.08.2020 havale tarihli dilekçede, şüpheli …’ın … isimli sosyal medya hesabından TBMM Başkanı …’a karşı ‘…… SINAV SORULARINI ÇALDIĞI DÖNEMDE, AKP’NİN MECLİS BAŞKANI …’UN OĞLU; 700 TAM PUANLA TÜRKİYE BİRİNCİSİ, KIZI DA 2011’DE ÜÇÜNCÜ OLDU…’ şeklinde hakaret ve iftira içeren paylaşımda bulunduğunu, TBMM başkanı olarak görev yapan müştekinin mesnetsiz ve asılsız iddialara maruz kalıp terör örgütüyle ilişkilendirilmesi ve resmi sınavlarda usulsüzlük yaptığı iddiasının toplumun gözündeki itibarını sarsmaya yönelik olduğunu belirterek şikayetçi olması üzerine soruşturma yapıldığı; soruşturma neticesinde şüpheliye isnat olunan hakaret ve iftira suçlarının yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği ve verilen bu karara yapılan itirazın mercii tarafından reddedilmesi üzerine kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Ceza Muhakemeleri Kanununda;
“Madde 160 – (1) Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.
(2) Cumhuriyet Savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.
Madde 170 – (1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet Savcısı tarafından yerine getirilir.
(2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler.
Madde 172 – (1) Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir.
Madde 173 – (1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet Savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki Sulh Ceza Hâkimliğine itiraz edebilir.
(2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.
(3) (Değişik fıkra: 18.06.2014-6545 S.K./71. md) Sulh Ceza Hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, Cumhuriyet Başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet Savcısına gönderir. Cumhuriyet Savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
(4) (Değişik fıkra: 25.05.2005-5353 S.K./26.mad) Sulh Ceza Hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet Savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.
(5) Cumhuriyet Savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hâllerde bu madde hükmü uygulanmaz.” şeklinde yer verilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere; Cumhuriyet Savcısı kendisine yapılan suç duyurusu veya şikayet üzerine suçun gerçekten işlenip işlenmediğinin tespiti için hemen işin gerçeğini araştırmaya başlamalı ve maddi gerçeğin ortaya çıkmasına yarayan tüm yasal yöntemlere başvurmalıdır. Toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açması, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vermesi gerekmektedir.
Soruşturmaya konu olayda, TBMM Başkanı olarak görev yapan müştekinin … terör örgütünün resmi sınavlarda usulsüzlük yaptığı dönemde çocuklarının bu örgütün dershanelerindeki sınavlarda başarılı olduğu yönündeki paylaşımının; müşteki ve aile bireyleri hakkında … silahlı terör örgütüne üye olmak veya bu örgütle irtibat ya da iltisakını gösteren her hangi soruşturma ve kovuşturma dosyası veya işleminin bulunmaması, paylaşımın yapıldığı tarihte şikayetçinin konum ve sıfatı da dikkate alındığında paylaşımda yer alan sözlerin eleştiri boyutunu aşan, müştekiyi ve aile bireylerini halk nazarında suçlayan, küçük düşüren, şeref ve haysiyetini zedeleyen nitelikte olduğu nazara alındığında eylemin bir bütün halinde hakaret suçunu oluşturan somut olgu kapsamında kalıp kalmadığının yerel mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karar ve bu karara itiraz sonucunda verilen itirazın reddine dair mercii kararının hukuka aykırı olduğu anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden Tekirdağ 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 23.09.2020 tarihli ve 2020/1718 Değişik iş sayılı kararının CMK.nın 309/4-a. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına,, dosyanın Adalet Bakanlığı’na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.