Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/7161 E. 2023/4845 K. 15.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/7161
KARAR NO : 2023/4845
KARAR TARİHİ : 15.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/621 E., 2016/153 K.
SUÇ : Kasten yangın çıkarma
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 30.11.2015 tarihli iddianamesiyle sanık hakkında kasten yangın çıkarma suçundan cezalandırılması istemi ile dava açılmıştır.
2. Kırıkkale 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.03.2016 tarihli kararı ile sanığın kasten yangın çıkarma suçundan 5 hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği, atılı suçun sanık tarafından işlenmediğine, keşif yapılması gerektiğine, müştekinin ve tanık A.D.’nin beyanlarının çelişkili olduğuna, eksik araştırma ile hüküm kurulduğuna, tanığın benzer mahiyette farklı bir dosyada da çelişkili beyanda bulunduğuna, o dosyanın da incelenmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay, sanığın suç tarihinde ayrı yaşadığı eşinin babası olan katılan …’ın evinin önündeki hurdadan toplanan eşyaları yakarak yangın çıkardığı, binanın kapı ve penceresinin zarar gördüğü iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
A. Tüm dava dosyası içeriği incelendiğinde, suç tarihinde saat 04:00 sıralarında katılana ait evin tandırlık, kömürlük ve çevresinde yangın çıktığının bildirilmesi üzerine itfaiyenin olay yerine gittiği ve 11.11.2015 tarihli yangın raporu tanzim edildiği, 11.11.2015 tarihli yangın raporu incelendiğinde, saat 04:00 sıralarında bildirimde bulunulduğu, olay yerine gelindiğinde yangının devam etmekte olduğu, yapılan tahkikatta ev sahibinin yangını çıkaran kişinin damadı olduğunu beyan ettiği, su ile müdahale edildiği, evin dış kısmında bulunan hurda malzemeler, tandırlığın camı, kapısı, bodrum katın kapı ve penceresinin yanarak, boyasının isten zarar gördüğü tespit edilmiştir.
Katılan …; yangını çıkaran kişiyi görmediğini, ancak kızı ile ayrı yaşayan damadının kendilerini sürekli tehdit ettiğini, çocukları verin yoksa evi yakarım dediğini, sanıktan şüphelendiğini beyan etmiştir.
Tanık A.D. beyanında, sanığın eşi olduğunu, ayrı yaşadıklarını, suç tarihinde babasının evinde kaldığını, tuvalet ihtiyacı için kalktığında kömürlükte alev ışığı gördüğünü, oraya doğru yaklaşınca eşi olan sanık ile göz göze geldiklerini ve sanığın kaçıp gittiğini beyan etmiştir.
Sanık atılı suçlamayı kabul etmemiş, olay gecesi evden dışarı çıkmadığını beyan etmiştir.
Tanık İ.D. beyanında, sanığın kardeşi olduğunu, sanığın olay gecesi işten geldiğini, yemek yedikten sonra yatıp uyuduğunu beyan etmiştir.
Tüm dava dosyası içeriği, yangın raporu, katılanın istikrarlı anlatımları ve tanık A.D.’nin beyanı birlikte değerlendirildiğinde, sanık ile katılan arasında sanığın eşinin evi terk edip katılanın yanında kalması nedeniyle husumet bulunduğu, sanığın olay gecesi bu husumetin etkisiyle katılanın evinin müştemilatındaki hurda malzemeleri yakmak suretiyle katılanın evinin pencere ve camlarına zarar verdiği, tanık A.D.’nin sanığın eşi olup, ayrı yaşamaları nedeniyle babasının evinde kaldığı, sanığa iftira atmasını gerektiren bir neden bulunmadığı, beyanlarına itibar edilmesi gerektiği, tanık İ.D.’nin sanığın kardeşi olduğu, yakın akrabalık nedeniyle sanığı kollar mahiyette beyanda bulunduğunun kabulünün gerektiği, dava dosyası kapsamı ve tanık A.D.’nin beyanına göre keşif yapılmasının dosyaya yenilik katmayacağı, temyiz dilekçesinde bahsedilen dava dosyasının bu dosya ile ilgisi bulunmadığı anlaşıldığından, sanık müdafiinin temyiz itirazları yönünden hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Sanığın aralarında husumet bulunan katılanın evinin önündeki hurda malzemeleri yakarak evine zarar vermekten ibaret eylemi, 5237 sayılı Kanun’un 152 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde düzenlenen yakarak mala zarar verme suçu ve 5237 sayılı Kanun’un 170 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde düzenlenen kasten yangın çıkarma suçunu oluşturmaktadır. 5237 sayılı Kanun’un 44 üncü maddesi gereğince sanığın fikri içtima kuralları gereğince en ağır cezayı gerektiren fiilden dolayı cezalandırılması gerekmektedir. Ancak sanığın zarar verdiği eşyaların suç tarihinde kayın babasına ait olması karşısında, 5237 sayılı Kanun’un 167 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde şahsi cezasızlık sebebi olarak öngörülen “üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin zararına olarak işlenmesi hâlinde, ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmaz” hükmü gereği sanığın mala zarar verme suçundan cezalandırılamayacağı gözetildiğinde, sanığın kasten yangın çıkarma suçundan cezalandırılmasına dair kurulan hükümde sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir.
B. Ancak, Anayasa Mahkemesinin 02.08.2022 tarihli ve 31911 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 21.04.2022 tarihli ve 2020/87 Esas, 2022/44 sayılı kararı ile; 5271 sayılı Kanun’a 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31 inci maddesiyle eklenen geçici 5 inci maddenin (d) bendinde yer alan “…kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış…” ibaresinin “…seri muhakeme usulü…” yönünden Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması ve yargılama konusu suçun seri muhakeme usulüne tabi olması karşısında, sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 250 nci maddesinde düzenlenen seri muhakeme usulünün uygulanabilmesi için yerel mahkemece dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığı’na tevdi edilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenle Kırıkkale 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.03.2016 tarihli kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.06.2023 tarihinde karar verildi.