Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/6668 E. 2023/8927 K. 21.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/6668
KARAR NO : 2023/8927
KARAR TARİHİ : 21.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/92 E., 2016/419 K.
SUÇ : Başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usûl hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 13.01.2016 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan cezalandırılması için kamu davası açılmıştır.
2. Bursa 11. Asliye Ceza Mahkemesinin, 24.05.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan 2 yıl 6 ay hapis ve 80,00 TL adli para cezası ile mahkumiyetine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebebi; sübuta, eksik araştırmaya, suç tarihinde açık ceza infaz kurumunda olduğuna, suçta kullanılan hatta ilişkin imza incelemesi yapılması gerektiğine ve saire ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay; kredi kartlarından kesilen masrafların iade edileceğini söyleyerek hileli şekilde müştekinin iradesini fesada uğratarak müştekinin kredi kartının bilgilerini öğrendiği ve bu kart bilgilerini kullanarak alışveriş işlemi yapmak suretiyle yarar sağladığı iddiasına ilişkindir.
2. Müştekinin arandığı 0850… numaralı hattın sanık … adına kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
3. Müştekinin kredi kartı bilgileri kullanılarak 21.11.2015 tarihinde yurt dışı kaynaklı yerden yabancı banka pos cihazı üzerinden 1.612,20 TL işlem yapıldığı belirlenmiştir.
4. Müşteki şikayetinde; 21.11.2015 günü kullanmakta olduğu 0536 495 82 47 numaralı gsm hattının 0850… numaralı hat kullanıcısı tarafından arandığını, karşıdaki şahsın kendisine “Finansbank’dan aradığını, bu bankadan kullandığı krediden ve kredi kartlarından kesilen masraflar olarak yaklaşık 2.000 TL para alacağını” söyleyip kart numarasını öğrendiklerini ve ardından kredi kartını kontrol ettiğinde 1.621,20 TL’lik işlem yapıldığını öğrendiğini, bu şekilde şahısların kendisini arayıp kredi kartı bilgilerini öğrenerek işlem yapmalarından dolayı şikayetçi olduğunu beyan etmiştir.
5. Müşteki kovuşturma aşamasında; ”Olay tarihinde beni cep telefonundan 0850 … nolu telefondan bir bayan aradı. Beni konuşmaları ile ikna etti. Aldığım krediden kesilen para ile kart aidadının geri alınacağını 2,000 TL verileceğini söyledi. Ben de inanarak Finasbank kredi kartı bilgilerimi verdim. Mesajla gelen şifreyide kendisine bildirdim. 1.621,20 TL’lik işlem yapıldı. Olay ortaya çıkınca banka dava açılmadan parayı iade etti.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
6. Sanık savcılık aşamasındaki savunmasında; ”0 850… numaralı hat şirkete ve dolayısıyla bana aittir. Şirketin sağlık hizmetleri konusunda danışmanlık hizmeti vermektedir. Bu numaradan müştekiler aranarak danışmanlık hizmeti verileceği konusunda kendilerine bilgi verilmektedir, ardından müştekinin rızasına binaen vermiş olduğumuz hizmet karşılığında bu parayı müştekinin kartından çekiyoruz. Dolayısıyla ortada ben bir suç olduğunu düşünmüyorum. Talep etmeleri halinde parayı iade etmeye de hazırım.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
7. Sanık mahkemedeki savunmasında; ”Suçlamayı kabul etmiyorum, benim bu olay ile herhangi bir alakam yoktur, … isimli şahsın isteği ile 0850… nolu hattı aldım. Bu şahsa verdim. Bu şahsın bu telefon ile ne yaptığı hususunda bilgim yoktur. Müştekiyi ben aramadım. Kartını da ben kullanmadım. Atılı suçtan beraatimi talep ediyorum zira belirtilen tarihlerde ben Afyonkarahisar Açık Ceza İnfza Kurumunda idim,” şeklinde beyanda bulunmuş sanığa hazırlık aşamasındaki savunmasındaki çelişki sorulduğunda; ”Bu beyanı Hüseyin isimli şahsın yönlendirmesi ile verdim.” şeklinde açıklamada bulunmuştur.
8. Sanığın 06.07.2015-22.11.2015 tarihleri arasında Afyonkarahisar Açık Ceza İnfaz Kurumunda bulunduğu ve suç tarihinde izinli olmadığı belirtilmiştir.

IV. GEREKÇE
Sanığın suç tarihinde açık ceza infaz kurumunda bulunması ve sanığın kovuşturma evresindeki savunmasında, suçlamaları kabul etmeyerek, … isimli şahsın isteği ile 0850… nolu hattı alarak bu şahsa verdiğini, bu şahsın bu telefon numarası ile ne yaptığı hususunda bilgim olmadığını, müştekiyi kendisinin aramadığını, suç tarihinde cezaevinde olduğunu beyan etmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde saptanması bakımından, müştekinin arandığı (850) 532 29 03 numaralı hatta ait abonelik sözleşme ve imza içerir belge asılları getirtilip, sanığın suç tarihinden önce resmi dairelerde mevcut yazı ve imza örnekleri de temin edilerek incelenmek üzere Adli Tıp Kurumuna gönderilerek imzanın sanığa ait olup olmadığının belirlenmesi, dosya içerisinde mevcut Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı yazısına göre söz konusu hatta ait adres olarak gözüken ” …/Afyonkarahisar” adresinde kolluk marifeti ile araştırma yaptırılmak suretiyle, suç tarihinde adreste kayıtlı yerin kira sözleşmesine konu bir yer olup olmadığı, hukuken ve fiilen kimin kaldığı hususlarının belirlenmesi, suça konu ayrıntılı harcama bilgilerinin getirilerek, harcamanın nereden yapıldığı, hangi IP bilgilerinin kullanıldığı, bu IP’nin kime ait olduğu, alışveriş sırasında kullanılan üyelik bilgileri bir mal alınmışsa bu malın kime teslim edildiği hususlarının araştırılması, sanığın savunmasında adı geçen …’nun olayla ilgili 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 48 inci maddesi uyarınca bilgisine başvurularak sanığın savunmasında geçen hususlarının sorulması ve gerektiğinde … hakkında suç duyurusunda bulunarak kamu davası açıldığı takdirde iş bu dosya ile birleştirilmesi suretiyle sonucuna göre hattın kendisine ait olduğunu bilen sanığın “suça iştirak” hükümleri de gözetilerek hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik incelemeye dayanarak yazılı şekilde karar verilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle, Bursa 17. Asliye Ceza Mahkemesinin, 24.05.2016 tarihli kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.11.2023 tarihinde karar verildi.