Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/6340 E. 2023/9262 K. 29.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/6340
KARAR NO : 2023/9262
KARAR TARİHİ : 29.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/770 E., 2016/419 K.
SUÇLAR : Çocuğa karşı eziyet
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir oldukları, temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteklerinin süresinde olduğu, temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Sanıklar hakkında, Nizip Cumhuriyet Başsavcılığının 03.12.2015 tarihli iddianamesiyle çocuğa karşı eziyet suçundan cezalandırılmaları istemiyle dava açılmıştır.
2. Nizip 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.04.2016 tarihli kararıyla, sanık … hakkında çocuğa ve altsoya karşı eziyet suçundan her iki mağdur yönünden ayrı ayrı 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına; sanık … hakkında çocuğa karşı eziyet suçundan her iki mağdur yönünden ayrı ayrı 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Sanık …’ın temyiz isteği; üzerine atılı suçu işlemediğine, savunması alınmadan hüküm kurulduğuna, suç işleme kastı bulunmadığına ilişkindir.
B. Sanık …’un temyiz isteği; üzerine atılı suçu işlemediğine, savunması alınmadan hüküm kurulduğuna, suç işleme kastı bulunmadığına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay, sanık …’un mağdurların öz babası, sanık …’ın mağdurların üvey annesi olduğu, çadırkentte bulunan okulun sosyal danışmanı olan tanık İ.E.’nin mağdurların elinde yara izi olduğunu farketmesi üzerine yapılan ihbar ile soruşturmanın başlatıldığı, mağdurlar hakkında alınan adli muayene raporlarında çok sayıda yara izlerinin olduğunun tespit edildiği böylece sanıkların üzerlerine atılı suçu işlediği iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
1.5237 sayılı Kanun’un “Eziyet” başlıklı 96 ncı maddesinin birinci fıkrasında eziyet suçunun maddi unsuru,“bir kimsenin eziyet çekmesine yol açacak davranışları gerçekleştirmek” şeklinde belirtilmiş, ancak bu davranışların ne olduğu somut olarak ortaya konulmamıştır. Ancak maddenin gerekçesinde; eziyet olarak, bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışlarda bulunulması gerektiği belirtilmiştir.
Eziyet serbest hareketli bir suçtur. Mağdurun gerek bedensel gerek ise ruhsal yönden acı çekmesine neden olacak, mağdurda utanma, korku, acizlik ve değersizlik duygusu uyandırıp onurunu zedeleyecek hareketler eziyet kapsamındadır. Bu suç tipinde mağdur, objektif olarak aşağılayıcı ve eza verici hareketler aracılığıyla, insan olma niteliğinin gerekli kıldığı düzeyin objektif olarak altında kalan ve kişiliğinin derhal ya da ileride gelişebilmesi için gerekli olan dengeye olarak etki edebilecek muamelelere tabi kılınmaktadır.
Eziyet teşkil eden fiiller, kasten yaralama, hakaret, tehdit, cinsel taciz niteliği taşıyabilirler. Ancak, bu fiiller, ani olarak değil, sistematik bir şekilde ve belli bir süreç içinde işlenmektedir. Eziyetten söz edebilmek için, maddenin gerekçesine göre eziyet oluşturan fiillerin sistematik bir şekilde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Sistematik olmaktan kastedilen, mağdura karşı yapılan birden fazla saldırının, genel bir tutum çerçevesinde gerçekleştirilen davranışların bir parçası olması ya da önceden kararlaştırılmış, organize ve düzenli bir seyir izlemesidir. Sistematik olma hali, hareketlerin eziyet suçunu oluşturup oluşturmadığını tespite yarayan kriterlerden biridir. Hareketlerin sistematik biçimde uygulanması, mağdura yönelik davranışların belli bir süreç içinde düzenli ve bir bütünlük arz eder biçimde yapılmasını gerektirir. Bu sebeple mağdura yönelik hareketler, fail tarafından bilerek ve istenerek belirli bir süreçte genel bir tutum çerçevesinde bir bütünün parçası olarak veya belirli bir plan dahilinde işlenirlerse eziyet suçu oluşur. Burada çeşitli nitelikteki hareketler objektif olarak belirli bir şiddeti içermekte, asgari düzeyde bir ağırlığa ulaşmaktadır. Hareketler bir bütün halinde objektif olarak eziyet teşkil edecek boyuta ulaştığında, başka bir deyişle asgari bir düzeyde şiddete ulaştığında suç tamamlanmış olacaktır.
2. Dosya kapsamındaki mağdur … hakkında alınan 19.11.2015 tarihli adli raporda, sağ el sırtında çok sayıda iğne ucu büyüklüğünde lezyonların, sağ kolda 5×5 cm boyutlarında diş izi şeklinde çokça morluğun, batın bölgesinde eskiye dayalı yara izlerinin, sağ el işaret parmağında kabuklu lezyonların olduğu; mağdur … hakkında alınan adli muayene raporunda, sağ elde 9-10 adet yanık izinin, en büyüğünün 4×2 cm boyutlarında en küçüğünün 1×1 cm boyutlarında lezyonların, sol kolda çok sayıda skar lezyonlarının, batın bölgesinde ekimozların ve yara izlerinin, sırt bölgesinde 3×5 cm boyutunda morlukların, sağ ön kolda 3 cm uzunluğunda yara izinin olduğu hususlarına yer verildiği, mağdurların tercüman eşliğinde alınan beyanlarında, üvey anneleri ve babaları tarafından sürekli dövüldüklerini, kendilerine iğne batırıldığını, çakmakla ellerinin yakıldığını, pense ile vücutlarının çeşitli yerlerinin sıkıştırıldığını ifade ettikleri, sanık …’un alınan savunmasında mağdurları, Suriye ülkesinde bulundukları zaman da dahil olmak üzere dövdüğünü ikrar ettiği anlaşılmakla, üzerine atılı suçu işleyen sanıklar hakkında Mahkemece verilen kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanıkların yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Nizip 2. Asliye Ceza Mahkemesinin, 05.04.2016 tarihli kararında sanıklar tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanıkların temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.11.2023 tarihinde karar verildi.