Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/6085 E. 2023/8406 K. 02.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/6085
KARAR NO : 2023/8406
KARAR TARİHİ : 02.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/56 E. 2016/239 K.
SUÇ : Başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan usul hükümleri gereği temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 05.01.2015 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan cezalandırılması istemiyle dava açılmıştır.
2. İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.03.2016 tarihli kararı ile sanığın başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan 2 yıl 6 ay hapis ve 500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği, suçu işlemediğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay, katılanın olay günü banka kartıyla ATM cihazında işlem yaptıktan sonra kartını unutup, ATM başından ayrıldığı, hemen yan tarafta bulunan ATM’de işlem yapan sanığın, katılan ATM’de unuttuğu banka kartından nakit çekim işlemi yaptığı, bu suretle sanığın başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçunu işlediği iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
Güvenlik kamera kayıtları ve bilirkişi raporu ile tüm dava dosyası kapsamına göre, katılan banka kartı ile ATM cihazında işlem yapıp, ATM başından ayrılmasından hemen sonra sanığın gelip aynı ATM’den işlem yaptığı, katılandan sonra ATM’de işlem yapan üçüncü bir şahsın bulunmadığı anlaşılmakla, Tebliğnamedeki sanığın mahkûmiyeti için somut deliller bulunmadığına yönelik bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 245 inci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçunun oluşması için başkasına ait bir banka veya kredi kartının veya kart bilgilerinin her ne suretle olursa olsun ele geçirilmesi veya elde bulundurulması ve sahibinin rızası olmaksızın kullanılarak çıkar sağlanması gerekmektedir.
Somut olayda; katılan kendine ait banka kartını ATM cihazına yerleştirmiş ve şifresini kendisi girmiş, bir süre bankamatikte işlem yaptıktan sonra kartını bankamatik içinde unutup, bankamatiğin başından ayrılmıştır. Katılandan sonra bankamatiğe işlem yapmak için gelen sanık, bankamatikte banka kartının takılı olduğunu görünce, katılana ait hesaptan para çekme işlemini gerçekleştirmiştir. Sonrasında kartı çıkaran sanık katılanın peşinden gidip banka kartını katılana iade etmiştir. Banka cevabi yazılarına göre katılanın banka kartından 500,00 TL nakit çekim işlemi yapılmıştır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11.02.2020 tarih, 2017/8-349 Esas, 2020/69 Karar sayılı kararında ayrıntıları ile açıklandığı üzere; katılana ait kredi kartını ele geçirmeyen ve elinde bulundurmayan sanığın eyleminde 5237 sayılı Kanun’un 245 inci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen suçun yasal unsurları oluşmayıp, katılanın bankamatikte unuttuğu banka kartından 500,00 TL para çekme işlemini yapan sanığın eylemi 5237 sayılı Kanun’un 141 maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen hırsızlık suçunu oluşturmasına karşın suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması ve hükümden sonra, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253 üncü maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümlerinin yeniden düzenlenip ve 5237 sayılı Kanun’un 141 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamındaki hırsızlık suçunun uzlaştırma kapsamına alındığı nazara alınarak uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması bozmayı gerektirmiştir.
Kabul ve uygulamaya göre ise:
Sanık hakkında atılı suçtan hüküm kurulurken temel hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde, aynı gerekçelerle adli para cezasına esas birim gün sayısının alt sınırın üstünde belirlenerek hükümde çelişkiye neden olunması hukuka aykırı bulunmuştur.

IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesinin, 08.03.2016 tarihli, 2015/56 Esas, 2016/239 Karar sayılı karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden, hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.11.2023 tarihinde karar verildi.