Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/6034 E. 2023/9465 K. 04.12.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/6034
KARAR NO : 2023/9465
KARAR TARİHİ : 04.12.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/236 E., 2016/134 K.
SUÇLAR : Sahte banka veya kredi kartı kullanmak suretiyle yarar sağlama
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, temyiz isteklerinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 12.03.2015 tarihli iddianamesi ile sanıklar hakkında sahte banka veya kredi kartı kullanmak suretiyle yarar sağlama suçundan cezalandırılmaları istemiyle dava açılmıştır.
2. Antalya 23. Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.03.2016 tarihli kararı ile sanıklar hakkında sahte banka veya kredi kartı kullanmak suretiyle yarar sağlama suçundan mahkumiyet kararları verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanık …’nün temyiz isteği; sübuta ve beraat etmesi gerektiğine,
2. Sanık …’nın temyiz isteği; cezanın haksız ve yersiz olduğuna,
3. Sanık …’ın temyiz isteği; sübuta ve beraat etmesi gerektiğine,
4. Cumhuriyet savcısının temyiz isteği; sanıklar hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağına ve temel ceza tayin olunurken hapis cezasının da asgari hadden ayrılarak verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay; Şüphelilerden …’nün Şekerbank AŞ’den almış olduğu pos cihazını arkadaşı olan şüpheli …’ın bir başka kişiden olan alacağını tahsil etmesi için kendisine teslim ettiği, …’ın bu pos cihazını alarak İstanbul iline gidip daha önceden doğan alacağını tahsil etmek amacı ile şüpheli … ile buluştuğu, burada şüpheli … ile …’ın Hakan Erdem isimli bir kişi ile İstanbul’da buluştukları, Hakan Erdem isimli kişinin yanlarında getirmiş olduğu pos cihazını alıp ayrıldığı ve daha sonra pos cihazı ve slipler ile birlikte tekrar yanlarına geldiği iddiasına ilişkindir.
2. Şekerbank 13.11.2014 tarihli yazısında; harcama işlemlerinde kullanılan ve 5362 ******5527 numaralı kredi kartının kime ait olduğunun anlaşılamadığını, kartın bankasının CıtıBank olduğunu, 29.09.2014 tarihli kart ile 5 adet işlem denendiği, yapılan işlemlerden 4 adet işleme onay alındığı, 1 adet işlemin de yetersiz limit sebebiyle reddedildiği ve kart bankası olan CıtıBank tarafından olayda kullanılan kartın sahte kart raporlaması yapıldığını bildirmiştir.

IV. GEREKÇE
Sanıklar hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 245 inci maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen sahte kredi kartı üretme suçundan zamanaşımı süresi içerisinde kamu davası açılabilmesi mümkün görülmüştür.
Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanıklardan …’nün Şekerbank AŞ ‘den almış olduğu pos cihazını arkadaşı olan sanık …’a verdiği, …’ın bu pos cihazını alarak İstanbul iline gidip sanık … ile buluştuğu, pos cihazından gerçekleştirilen harcama işlemlerinde kullanılan ve 5362 ****** 5527 numaralı kredi kartının kime ait olduğunun anlaşılamadığı, kartın bankasının CıtıBank olduğu, 29.09.2014 tarihli kart ile 5 adet işlem denendiği, yapılan işlemlerden 4 adet işleme onay alındığı, 1 adet işlemin de yetersiz limit sebebiyle reddedildiği ve kart bankası olan CıtıBank tarafından olayda kullanılan kartın sahte kart raporlaması yapıldığı anlaşılmakla; mahkemenin sübuta ve suç vasfına ilişkin kabulünde bir hukuka aykırılık bulunmamıştır. Ancak;
1. Sanıklar hakkında kurulan hükümlerde, suçun işleniş şekli, elde edilen menfaat miktarı ile suç kastının yoğunluğu nazara alınarak, temel hapis cezasının da alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2. 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesine göre “bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi” durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup, aynı anda veya çok kısa zaman aralıklarıyla peş peşe yapılan çekimlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle; sanıkların aynı gün peş peşe saat 22.17 ile 22.49 arasında de aynı pos cihazından dokuz kere para çekme şeklinde gerçekleştirdikleri eylemlerinde “değişik zamanlarda” koşulu oluşmadığı gözetilmeden, sanıklar hakkında zincirleme suç hükümleri uygulanmak suretiyle fazla ceza tayini hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Antalya 23. Asliye Ceza Mahkemesinin, 15.03.2016 tarihli kararına yönelik sanıkların ve Cumhuriyet savcısının temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 04.12.2023 tarihinde karar verildi.