Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/59 E. 2023/6993 K. 03.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/59
KARAR NO : 2023/6993
KARAR TARİHİ : 03.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/481 E., 2016/373 K.
SUÇ : Başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığının 21.02.2013 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan kamu davası açılmıştır.
2.Gaziosmanpaşa 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.12.2015 tarihli kararı ile sanık hakkında başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan 2 yıl 6 ay hapis ve 80,00 TL adli para cezası ile mahkumiyetine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebebi; sübuta, eksik araştırma ile hüküm kurulduğuna vesaire ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1.Dava konusu olay, sanığın, katılana ait kredi kartı bilgilerini katılanın bilgisi ve rızası dışında kullanarak 01.07.2012 tarihinde kendisi ile anne ve babasına ait telefon faturalarını ödemek suretiyle yarar sağladığı iddiasına ilişkindir.
2.Katılanın kredi kartı bilgileri ile 01.07.2012 tarihinde saat: 18:34, 18:36 ve 18:38’de www.magaza.turkcell.com isimli işyerinden 0 530 *** ** 19 numaralı telefondan aranarak sesli yanıt sistemi(IVR) üzerinden 0 530 *** ** 19, 0532 *** ** 37 ve 0535 *** ** 63 numaralı telefonlara ilişkin 372,00 TL, 35,40 ve 25,60 TL fatura ödemesi yapıldığı belirlenmiştir.
3.Sesli yanıt sistemi(IVR) üzerinden ses kaydının sistemde tutulmadığı bildirilmiştir.
4.0 530 *** ** 19 numaralı telefonun sanığa, 0532 *** ** 37 numaralı telefonun sanığın babasına ve 0535 *** ** 63 numaralı telefonun ise sanığın annesi adına kayıtlı olduğu belirlenmiş ve sanıkta 0 530 *** ** 19 numaralı telefonu kendisinin kullandığını savcılık savunmasında bildirmiştir.
5.Sanığın, katılana ait işyerinden 29.11.2011 tarihine kadar çalıştığı belirlenmiştir.
6.Uyap üzerinden yapılan araştırmada; sanık hakkında katılana karşı 29.12.2011 tarihinde başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçunu işlediği iddiası ile Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığının 18.03.2013 tarihli iddianamesi dava açıldığı, Gaziosmanpaşa 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.02.2014 tarih, 2013/285 Esas, 2014/215 Karar sayılı kararı sanığın başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan 2 yıl 6 ay hapis ve 80,00 TL adli para cezası ile mahkumiyetine karar verildiği ve kararın sanık müdafi tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 14.03.2016 tarihli kararı ile sair temyiz itirazlarının reddine ancak; söz konusu dosyanın inceleme konu dosya ile mümkünse birleştirilmesi mümkün değilse incelemeye konu dosyaya ilişkin onaylı örneklerinin dosyaya konularak sanık zincirleme suç hükümleri uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiği nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.
7-Uyap üzerinden yapılan araştırmada; sanığın 20.06.2012 tarihli şikayeti üzerine katılanın eşi olan Ramazan Acar hakkında sanığa karşı 29.11.2011 tarihinde cinsel taciz suçunu işlediği iddiası ile Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığının 19.09.2012 tarihli iddianamesi dava açıldığı, Gaziosmanpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.12.2015 tarih, 2013/364 Esas, 2015/750 Karar sayılı kararı katılanın eşi olan Ramazan Acar hakkında cinsel taciz suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verildiği ve kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 04.03.2021 tarihli kararı ile onanmasına karar verilerek kesinleştiği belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
1.Katılanın aşamalardaki beyanı, sanığın, katılana ait işyerinde 29.11.2011 tarihinde işten ayrılması, katılana ait kredi kartı bilgilerinin 01.07.2012 tarihinde kullanılması, katılana ait kredi kartı bilgileri ile yapılan işlemlerin sanığa ait telefon numarası üzerinden yapılması, söz konusu işlemlerde sanığa, annesi ve babasına ait telefon numaralarına ilişkin ödemeler yapılması, sanığın, katılanın eşi hakkında yapmış olduğu cinsel taciz şikayetine ilişkin olayda katılanın eşi hakkında verilen beraat kararının onama kararı verilerek kesinleşmesi, sanığın tevil yollu ikrarı ve tüm dosya kapsamındaki deliller birlikte değerlendirildiğinde; sanığın mahkumiyetine dair kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; sanığın sübuta ve eksik araştırma ile hüküm kurulduğuna ilişkin temyiz sebepleri yerinde görülmediğinden reddedilmiş ve tebliğnamedeki 1 nolu bozma düşüncesine iştirak edilmeyerek hükümde bu yönde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2.Katılanın kredi kartı ile sanığın, aynı gün yaklaşık 4 dakikalık bir zaman dilimi içinde aynı işyerinden üç kere peş peşe işlem yapması şeklinde gerçekleşen eyleminde “değişik zamanlarda” koşulu oluşmadığı ve sanık hakkında başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan dolayı cezalandırma yapılırken, zincirleme suç hükümleri uygulanamayacağı anlaşılmakla; tebliğnamedeki 2 nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
3.Katılana ait kredi kartının değişik zamanlarda birden fazla kez kullanılması veya katılana ait birden fazla kredi kartının kullanılması suretiyle yarar sağlanması halinde 5237 sayılı Kanun’un 245 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca tayin olunan cezadan aynı Kanun’un 43 üncü maddesi uyarınca artırım yapılması gerektiği cihetle;
Dosya ve Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinde yapılan incelemede; sanık hakkında aynı katılana karşı başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçunu işlediği iddiası ile ilgili 29.12.2011 suç tarihli eyleme ilişkin 18.03.2013 tarihli iddianame ile Gaziosmanpaşa 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/285 Esas sayılı davanın açıldığı, söz konusu dosyadan sanık hakkında mahkumiyet kararı verildiği, mahkumiyet kararının sanık müdafinin temyiz etmesi üzerine Dairemizin 14.03.2016 tarihli kararı ile işbu inceleme konu dosya ile birleştirilmesi gerektiği nedeniyle bozulmasına karar verildiği ve söz konusu dava dosyasının Gaziosmanpaşa 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/268 Esas sayılı dosyası üzerinden derdest olduğu anlaşılmakla; mükerrer cezalandırmanın önlenmesi bakımından sanık hakkındaki söz konusu derdest dava dosyası araştırılarak davanın incelemeye konu dava dosyasıyla birleştirilmesi, suç ve iddianame tarihleri nazara alınarak aynı katılana karşı eylemleri arasında hukuki ve fiili kesinti bulunup bulunmadığı belirlendikten sonra ayrı suç mu oluşturduğu yoksa zincirleme suç nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin uygulanmasının gerekip gerekmeyeceğinin tespiti, hukuki ve fiili kesinti olmadığının tespiti halinde sanığın kastının ağırlığı ile meydana gelen tehlike ve zararın ağırlığı gözetilerek 5237 sayılı Kanun’un 245 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca tayin edilecek temel hapis ve adli para cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak belirlendikten sonra 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesi uyarınca arttırım yapılması suretiyle cezaların belirlenmesi, birleştirmenin mümkün olmadığı taktirde dosyanın getirtilerek incelenmesi, bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örnekleri dosyaya konularak ve kesinleşen dava dosyası olması, hukuki ve fiili kesintinin olmaması halinde yukarıda belirtilen şekilde 5237 sayılı Kanun’un 245 inci maddesinin birinci fıkrası ve 43 üncü maddesi uyarınca belirlenecek sonuç ceza ile kesinleşen hüküm veya hükümlerdeki sonuç ceza arasındaki fark kadar ek cezaya hükmolunması gerektiği gözetilmeden eksik araştırmayla yazılı şekilde hükümler kurulması, hukuka aykırı bulunmuştur.
4. Yapılan yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfının ve yaptırımın doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın 3 üncü fıkrada belirtilen husus dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz sebepleri reddedilmiştir.

IV. KARAR
Gerekçe bölümünün 3 üncü fıkrasında açıklanan nedenlerle Gaziosmanpaşa 14. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.12.2015 tarihli mahkûmiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye kısmen uygun kısmen aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.10.2023 tarihinde karar verildi.