Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/5433 E. 2023/8500 K. 07.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/5433
KARAR NO : 2023/8500
KARAR TARİHİ : 07.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/81 E., 2016/174 K.
SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteminin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, 24.02.2015 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan cezalandırılması istemiyle dava açılmıştır.
2. İstanbul 42. Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.04.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafinin temyiz isteği,
1. Sanığın suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve somut delil bulunmadığına,
2. Eksik inceleme ile karar verildiğine,
3. Sanık hakkında lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine,
Ve somut bir nedene dayanmayan diğer temyiz itirazlarına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay; sanığın, mağdura ait kredi kartı bilgilerini ele geçirerek, bilgisi ve rızası dışında birden fazla kez harcama yapmak suretiyle atılı suçu işlediği iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımın doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafinin sübuta yönelik diğer temyiz itirazları reddedilmiştir.
2. Vakıfbank Kart Operasyonları Müdürlüğü tarafından sunulan 02.06.2014 tarihli cevapta, … Tur. San. Tic. Ltd. Şti. ve THY Çağrı Merkezi adlı iş yerlerinden gerçekleştirilen harcama tutarlarının ilgili firmalar tarafından iadesinin sağlandığı, Türk Telekom firmasına yapılan itiraz sürecinin ise devam ettiğinin bildirildiği, Türk Hava Yolları A.O.’nın 06.06.2014 tarihli cevabında ise, çağrı merkezlerinin tekrar aranarak bilet iadesinin talep edilmesi üzerine, bilet ücretinin tamamının iade edildiğinin belirtildiği, … Turizm yetkilisi tanık B.S.’in alınan ifadelerinde, bilet işlemlerinin tamamlanmasından sonra, müşterileri olan sanık …’nın iptal talebi üzerine, biletin iptali gerçekleştirilerek çekilen paranın kredi kartına iadesinin sağlandığını beyan ettiği, sanık müdafinin de 08.09.2015 tarihli duruşmada müştekinin zararının karşılanması için süre talebinde bulunduğunun anlaşılması karşısında; soruşturma aşamasında mağdurun uğradığı zararın kısmen geri verme şeklinde giderildiği ve kovuşturma aşamasında da sanık müdafinin zararı giderme konusunda süre talebinde bulunduğu gözetilerek, mağdurun kısmen geri vermeye rıza gösterip göstermediği hususunda beyanı alınıp, sanık müdafine zararın tazmini için süre verilmesinden ve Türk Telekom nezdinde devam eden itiraz sürecinin akıbeti sorulmasından sonra, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.
3. 5237 sayılı Kanun’un 245 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan düzenleme uyarınca, sanık hakkında hapis cezası ile birlikte adli para cezasına da hükmolunması gerektiğinin gözetilmemesi, hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle İstanbul 42. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.04.2016 tarihli kararına yönelik sanık müdafinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci ve 326 ıncı maddeleri uyarınca Tebliğnameye uygun olarak oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.11.2023 tarihinde karar verildi.