Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/5312 E. 2023/8820 K. 21.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/5312
KARAR NO : 2023/8820
KARAR TARİHİ : 21.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/85 E., 2016/282 K.
SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Konya Cumhuriyet Başsavcılığının, 08.09.2014 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan cezalandırılması istemiyle dava açılmıştır.
2. Beykoz 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 22.03.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafinin temyiz isteği,
1. Mağdurun kredi kartı kullanılarak yapılan alışveriş işleminin sanık tarafından gerçekleştirilmediğine,
2. Eksik araştırma ile karar verildiğinde,
3. Mağdurun şikayetinden vazgeçtiğine,
Ve somut bir nedene dayanmayan diğer temyiz itirazlarına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay; olay günü mağdurun sanığın yetkilisi olduğu çağrı merkezine ait yine sanık adına tahsisli 0216 … 10 63 ibareli numaradan arandığı, arayan şahsın mağdura sağlık hizmetlerinden aradığını, sağlık hizmetlerinden yararlanmak için hesabının bulunduğunu, bu hesabı kapatacaklarını söylediği, mağdur böyle bir hesabının olmadığını iletse de arayan şahsın ısrarla hesabının bulunduğunu söylediği ve telefonuna gelen mesajı aktarmasını istediği, bu şekilde iradesi fesada uğratılan mağdurun telefonuna gelen 3D güvenlik şifresini karşıdaki şahsa verdiği, daha sonra bankayı aradığında kredi kartından 250,00 TL değerinde işlem yapıldığını görmesi üzerine şikayetçi olduğu, bu şekilde sanığın üzerine atılı suçu işlediği iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
1. Oluşa ve dosya kapsamına göre, dosyadaki olgular itibarıyla sanığın yetkilisi olduğu Hedef İletişim isimli iş yerinde kullanılan 0216 *** 10 63 numaralı hattan aranan mağdur …’a sağlık hizmetlerinden faydalandığı hesabının kapatılacağı söylenerek, mağdurdan kendisine gelen şifrenin iletilmesi istendiği ve akabinde kredi kartından 250,00 TL harcama yapıldığı sabittir.
Sanık her ne kadar çağrı merkezi işlettiğini, mağdura ürün satışı yapıldığını, kredi kartını haksız olarak kullanmadığını beyan ederek suçlamayı kabul etmemiş ise de, çağrı merkezi, danışmanlık şirketi adı altında kurulan bir çok şirketin, şahıslar ile “Hediye kontör veya para puan kazandınız ya da kredi kart aidatı, sigorta masraf aidatı iadesi yapılacağı v.b.” gibi farklı sebeplerle iletişime geçerek, kişilerin iradelerini fesada uğratmak suretiyle kredi kart bilgilerini ve telefonlarına gelen 3D güvenlik şifrelerini edindikleri, daha sonra bu bilgiler ve şifreyi kullanarak karttan rıza dışı harcama yaptıkları, işlemleri genelde şifre ile yaparak ve harcama sonrası şahıslara küçük teknolojik ürünler, Asist Kart, check-up sözleşmesi veya bir kısım belgelerin yer aldığı kargolar göndererek, yapılan işlemi yasal bir hizmet paket satışı şeklinde gösterdikleri, oysa ki mağdurlardan bilgilerin ve şifrelerin ele geçiriliş biçimi hileye dayandığından gerçek anlamda verilen bir rızadan bahsedilemeyeceği, nitekim UYAP entegrasyon ekranından, sanığın benzer eylemleri nedeni ile derdest dosyaları incelendiğinde, sanığın yetkilisi olduğu şirketin de bu şekilde faaliyet sürdürdüğü, bu bağlamda şirket yetkilisi sanık …’nin bu durumu bilerek hareket ettiği ve eyleminin sabit olduğu anlaşılmakla, sanığın mahkumiyetine ilişkin kararda isabetsizlik görülmemiş, Tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmediği gibi sanık müdafinin bu yöndeki temyiz itirazları da reddedilmiştir.
2. Her ne kadar hükümden uzun süre sonra müşteki tarafından sunulan 09.12.2019 tarihli dilekçe ile, yargılama sırasında sanık tarafından uğradığı zararın giderildiği belirtilmiş ise de, müştekinin yargılama aşamasında alınan beyanlarında bu durumdan bahsetmediği, sanığın da etkin pişmanlıkta bulunduğuna dair bir savunmasının olmadığı gibi bu yönde de herhangi bir belgenin dosyaya ibraz edilmediği görülmekle, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmamasında bir isabetsizlik bulunmamıştır.
3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımın doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafinin diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Beykoz 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 22.03.2016 tarihli kararında sanık müdafinin temyiz itirazları ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.11.2023 tarihinde karar verildi.