Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/5199 E. 2023/8629 K. 08.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/5199
KARAR NO : 2023/8629
KARAR TARİHİ : 08.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/1183 E., 2016/374 K.
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, temyiz isteklerinin süresinde olduğu, temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Erbaa Cumhuriyet Başsavcılığının 25.11.2014 tarihli ve 2014/2032 Soruşturma, 2014/692 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan cezalandırılması için kamu davası açılmıştır.
2. Erbaa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.03.2016 tarihli ve 2014/1183 Esas, 2016/374 Karar sayılı kararı ile sanığın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkûmiyetine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Katılan … vekilinin temyiz isteği; eksik inceleme yapılarak karar verildiğine ve sanık hakkında ayrıca silahla tehdit suçundan da mahkûmiyet hükmü kurulması gerektiğine ilişkindir.

2. Sanık … müdafiinin temyiz isteği; eksik inceleme yapıldığına, sanık hakkında mahkûmiyet yoluna gidilecekse yalnızca silahla tehdit suçundan cezalandırılması gerektiğine bulunmadığına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay, yaşı küçük katılanın gece saatlerinde bir şeyler almak üzere dışarı çıktığı, açık market aradığı bu sırada alkollü olan sanıkla karşılaştığı, sanığa civarda açık market olup olmadığını sorduğu, alkollü olan sanığın elini beline atarak kendi ile gelmesini istediği, sanığın bu hareketinden korkan katılanın korkuyla yirmi dakika kadar sanıkla beraber yürüdüğü, olaya müdahale eden kolluk kuvvetlerinin bulunduğu alana geldiklerinde sanığın belinden tabancasını çıkararak katılana doğrulttuğu, kolluk kuvvetlerinin olaya müdahale etmesi ile katılanın kaçtığı bu suretle sanığın katılanı hürriyetinden alıkoyduğu iddiasına ilişkindir.
2. Erbaa Devlet Hastanesinden sanık hakkında aldırılan 26.09.2014 tarihli alkolmetre tutanağında sanığın 2.99 promil alkollü olduğunun saptandığı belirtilmiştir.
3. 26.09.2014 tarihli “Olay Yakalama ve Muhafaza Altına Alma Tutanağı” başlıklı belgede, kolluk kuvvetleri olarak bekleme yapıldığı sırada yaşı küçük bir şahısın, yaşı büyük bir şahıs tarafından boyun kısmından itildiğinin görüldüğü akabinde yaşı büyük olanının belinden çıkardığı tabancayı doldur boşalt yaparak yaşı küçük olana doğrulttuğu bunun üzerine olaya müdahale edildiğinin belirtildiği anlaşılmıştır.

IV. GEREKÇE
Sanığın eylemini çocuğa karşı işlediğinin anlaşılmasına rağmen, hüküm kısmında 109 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (f) bendinin yazılmaması temel cezanın alt sınırdan ayrılmak suretiyle belirlenmesi karşısında sonuç hukuki görülmeyerek bozma nedeni yapılmamıştır.
1. Dosya kapsamı, katılanın aşamalardaki istikrarlı anlatımları, sanığın aşamalardaki kaçamaklı savunması, tanık beyanları, 26.09.2014 tarihli “Olay Yakalama ve Muhafaza Altına Alma Tutanağı” başlıklı belge içeriği ve tüm dosya kapsamındaki deliller birlikte değerlendirildiğinde, sanığın elini beline atarak katılandan kendisi ile beraber yürümesini istediği, bir müddet birlikte yürüdükleri akabinde sanığın belinden çıkardığı tabancayı katılana doğrulttuğu olay kapsamında sanığın eyleminin kül halinde silahla ve tehdit kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturduğu, eylemin ayrıca tehdit suçunu oluşturmayacağı şeklindeki İlk Derece Mahkemesinin gerekçesi isabetli bulunmakla sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamış ve sanık müdafiinin eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna, eylemin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) Kanun’un 106 ncı maddesinin ikinci fıkrası kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine, katılan vekilinin ise hükmün eksik inceleme ile kurulduğuna, sanık hakkında ayrıca 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin ikinci fıkrasından mahkûmiyet hükmü kurulması gerektiğine yönelik temyiz nedenlerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
2.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafii ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Erbaa 1. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.03.2016 tarihli ve 2014/1183 Esas, 2016/374 Karar sayılı kararında sanık müdafii ve katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.11.2023 tarihinde karar verildi.