Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/4897 E. 2023/8488 K. 07.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/4897
KARAR NO : 2023/8488
KARAR TARİHİ : 07.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/370 E., 2016/157 K.
SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Hükümden sonra başka bir suç sebebiyle tutuklanan sanığa, 13.04.2016 tarihinde cezaevi kanalıyla yapılan tebliğ üzerine, müdafii aracılığıyla yapmış olduğu temyiz talebinin süresinde olduğu görülmekle inceleme yapılmıştır.
Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usûl hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteminin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığının, 03.06.2015 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan cezalandırılması istemiyle dava açılmıştır.
2. Afyonkarahisar 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.03.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği,
1. Eksik inceleme ile karar verildiğine,
2. Sanığın suç kastının bulunmadığına,
3. Şüpheden sanığın yararlanması gerektiğine,
4. Suçun unsurlarının gerçekleşmediğine,
5. İşlemin mağdurun bilgisi ve izni dahilinde gerçekleştirildiğine,
6. Hakkında lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine,
7. Suç vasfının yanlış değerlendirildiğine,
Ve somut bir nedene dayanmayan diğer temyiz itirazlarına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay; olay günü mağdurun, sanığın sahibi olduğu danışmanlık şirketi tarafından arandığı, telefondaki şahsın, banka kartı borcu bulunduğu ve ödememesi halinde çok cezası olacağını belirterek, mağdura ait kredi kartı bilgilerini ele geçirdiği, ardından söz konusu kredi kartı ile Ö.D. isimli firma tarafından 349,00 TL değerinde çekim yapılmak suretiyle atılı suçun işlendiği iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
1. Sanığın adli sicil kaydında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları bulunduğu, denetim süresi içerisinde incelemeye konu suçların işlendiği anlaşılmıştır.
28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 231 inci maddesinin sekizinci fıkrasının birinci cümlesinden sonra gelmek üzere ”Denetim süresi içerisinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilemez.” ibaresi eklenmiştir.
Dava dosyasındaki suç tarihinin 6545 sayılı Kanun’un yürürlük tarihi olan 28.06.2014 tarihinden sonra olması nedeniyle sanığın adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi yönünden yasal engel oluşturduğundan, sanık müdafiinin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmediğine yönelik temyiz itirazı yönünden hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Banka veya kredi kartının kötüye kullanılması suçunun oluşması için başkasına ait bir banka veya kredi kartının ya da kart bilgilerinin her ne suretle olursa olsun ele geçirilmesi veya elde bulundurulması ve sahibinin rızası olmaksızın kullanılarak çıkar sağlanması gerektiği cihetle; mağdurun sanığa ait danışmanlık firması bünyesinde kullanılan telefonla aranarak banka kartı borcu olduğu ve ödenmemesi halinde çok cezası olacağı, söz konusu borcun kredi kartından tahsil edilebileceğini yönünde ikna edilerek, mağdura ait kredi kartı bilgilerinin ele geçirilmesinden sonra, onun rızası olmaksızın bunun kullanılarak para çekimi yapılması şeklindeki eylemin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 245 inci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunu oluşturduğundan, sanık müdafiinin eylemin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik temyiz itirazı reddedilmiştir.

3. Tüm dava dosyası kapsamındaki deliller birlikte değerlendirildiğinde, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine yönelik kararda bir isabetsizlik görülmemiş, yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımın doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin sübuta yönelik diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemekle, kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Afyonkarahisar 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 01.03.2016 tarihli kararında sanık müdafiinin temyiz itirazları ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.11.2023 tarihinde karar verildi.