Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/4518 E. 2023/7665 K. 18.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/4518
KARAR NO : 2023/7665
KARAR TARİHİ : 18.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/373 E., 2016/344 K.
SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 30.04.2014 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan kamu davası açılmıştır.
2. Ankara 22.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 10.03.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası ve 80,00 TL adli para cezası ile mahkumiyetine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz istemi; suçun sübutuna, kesin delil bulunmadığına, usul ve yasaya aykırı karar verildiğine, ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
İncelemeye konu olay; sanığın, katılana ait Finansbank kredi kartını, katılanın bilgisi ve rızası dışında kullanarak, 04.03.2013 tarihinde bir kez hesaptan para çekmesi, iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
1.Katılan …’ın aşamalarda alınan tutarlı ve istikrarlı beyanında, sanığın kendisine ait Finansbank kredi kartını bilgisi ve rızası dışında çantasından aldığını belirttiği, sanığın ise suçtan kurtulmaya yönelik olayı aydınlatmayan savunmasına göre, mağdureyle birlikte para çekip harcadıklarını beyan ettiği; ancak dosya içerisinde mevcut 25.05.2013 tarihli CD İnceleme Tutanağı’na göre, sanığın olay günü tek başına ATM’den para çekip ayrıldığının sabit olması karşısında ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, Mahkeme’nin kabulünde isabetsizlik görülmediğinden Tebliğname’deki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
2. Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen diğer itirazlarının reddine, ancak;

Sanığın yakalama kararı üzerine 06.12.2015 tarihli Mahkeme’ce alınan savunmasında; “gerekirse kendisinin zararını da ödeyebilirim” şeklinde beyanda bulunarak etkin pişmanlık iradesini ortaya koyduğunun anlaşılması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 245. maddesinin 5. bendi delaletiyle aynı Kanun’un 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin değerlendirilmesi bakımından katılanın meydana gelen zararını gidermesi için sanığa uygun süre verilerek, gerekirse Mahkeme tarafından ödeme yeri belirlenip suçtan hasıl olan zararı ödeme imkanı tanınarak, sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 168. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmadan, eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Ankara 22. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 10.03.2016 tarihli kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye bozma gerekçesi yönünden aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesi’ne gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE,
18.10.2023 tarihinde karar verildi.