YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/4469
KARAR NO : 2022/10859
KARAR TARİHİ : 28.06.2022
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : 6136 sayılı Yasaya aykırılık, genel güvenliği tehlikeye sokacak şekilde kasten silahla ateş etme
…
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Hükmün açıklanmasına neden olan kasıtlı suçun, 5237 sayılı TCK’nın 151/1. maddesinde düzenlenen “mala zarar verme” suçu olduğu, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre mala zarar verme suçunun uzlaşma kapsamına alındığı nazara alınarak, Eskişehir 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.12.2015 tarih ve 2015/1565 Esas – 2015/1956 Karar sayılı ilamına konu suç yönünden uzlaştırma usulünün uygulanıp uygulanmadığının araştırılması, uzlaştırma işleminin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, sanığın denetim süresi içinde başkaca kasıtlı suçtan mahkum olup olmadığının tespiti ile sonucuna göre sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesi zorunluluğu,
2- Kabule göre de;
a-Dosyada mevcut Kriminal Polis Laboratuvarının raporunda; suça konu tabancanın namlusu içerisinde gaz ayırıcı parçasının mevcut olduğu, fakat katı bir cisim atmasını engelleyen tahdit parçasının bulunmadığı, bu haliyle özel nitelikteki ateşli silah fişeği durumuna dönüştürülmüş fişekleri atabildiğinin ve silahta sonradan değişiklik yapıldığını gösterir herhangi bir bulgu ve emarenin görülmediğinin belirtildiği anlaşılmakla, sanıkta özel nitelikte tadil edilmiş mermi ele geçirilememiş olması ve tüm aşamalarda suça konu silahın kuru-sıkı olduğuna ilişkin savunmasının aksine ele geçen tabancanın vasıflarını bilerek bulundurduğuna dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek sanığın atılı suçtan beraatine, suç teşkil eden tabancanın müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
./..
S/2
b-“Kuru sıkı” olarak tabir edilen tabanca ile yerleşik yerde ateş etme şeklindeki eyleminin de, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 36/1. maddesinde tanımı yapılan gürültüye neden olma kapsamında olup idari yaptırımı gerektirdiği, ancak anılan Yasanın 20/2-c maddesi uyarınca soruşturma zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu, kabahat tarihinden karar tarihine kadar bu sürenin gerçekleştiği gözetilerek 5326 sayılı Yasanın 20/2-c maddesi uyarınca sanık hakkında idari para cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmesi yerine yazılı biçimde genel güvenliği tehlikeye sokma suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.