Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/440 E. 2023/6997 K. 03.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/440
KARAR NO : 2023/6997
KARAR TARİHİ : 03.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/5 (E) ve 2016/49 (K)
SUÇ : başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığının 22.12.2015 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında Bilişim Sistemleri Banka veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık suçundan kamu davası açılmıştır.
2. Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.03.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında ek savunma verilerek başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan 3 yıl 9 ay hapis ve 1.380,00 TL adli para cezası ile mahkûmiyetine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebebi; somut bir nedene dayanmamaktadır.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay, sanığın, katılanı cep telefonundan arayarak bankadan aradığını, sigortasını sonlandırmak için borcunu ödemesi gerektiğini, ödememesi halinde 3.000,00 TL ödemesi gerekeçeğini söyleyip, kredi kartı bilgilerini aldığı ve katılanın bilgisi ve rızası dışında kredi kartından birden fazla harcama yaptığı ayrıca kendi hesabına EFT işlemi yaptığı iddiasına ilişkindir.
2. Katılana ait kredi kartı bilgileri kullanılarak 27.06.2014 tarihinde Mikro ödeme isimli işyerlerinden saat 17:33 ve 17:59’da 300,00 TL’lik iki ayrı harcama işlemi yapıldığı ve katılanın hesabından sanığın hesabına aynı gün 740,00 TL EFT işlemi yapıldığı belirlenmiştir.
3. Sanık savunmasında; katılanı arayan telefonların kendisi adına olduğunu ve kendi adına çağrı merkezi açtığını, paraların …ve …’ın hesabına geçtiğini beyan etmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Katılanın aşamalardaki beyanı, banka cevabi yazıları, sanığın tevil yollu ikrarı ve tüm dosya kapsamındaki deliller birlikte değerlendirildiğinde; sanığın, kendisini banka görevlisi olarak tanıtıp, katılandan kredi kartı bilgilerini aldığı, internet üzerinden birden fazla harcama ile kendi hesabına EFT işlemi yaptığı ve bu paraları çektiği anlaşılmakla; sanığın mahkûmiyetine dair kararda bir isabetsizlik bulunmadığı ve yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfının doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, 2 nci fıkrada belirtilen husus dışında sanığın somut bir nedene dayanmayan ve yerinde görülmeyen sair temyiz sebepleri reddedilmiş ve hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Sanık hakkında kurulan hükümde, Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen “Temel hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde, aynı gerekçelerle adli para cezasına esas birim gün sayısının alt sınırın üstünde belirlenmesi suretiyle hükümde çelişkiye neden olunması”nın dışında bir hukuka aykırılık görülmemiştir. Ancak bu hususun 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 322 nci maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün görülmüştür.

IV. KARAR
Gerekçe bölümünde 2 nci fıkrasında açıklanan nedenle Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.03.2016 tarihli kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hükümde “sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nın 245 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca hapis cezası yanında hükmolunan adli para cezasına esas alınan 80 günün 5 güne, 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası ile belirlenen 112 günün 6 güne, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesi ile belirlenen 93 günün 5 güne, 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesi uyarınca günlüğü 20,00 TL’den hükmolunan 1.860,00 TL adli para cezasının 100,00 TL’ye indirilmesi suretiyle hükmün, Tebliğnameye aykırı olarak oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.10.2023 tarihinde karar verildi.