Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/4232 E. 2023/8292 K. 01.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/4232
KARAR NO : 2023/8292
KARAR TARİHİ : 01.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/236 E., 2016/159 K.
SUÇ : Eziyet
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu, temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Sanık hakkında, Karasu Cumhuriyet Başsavcılığının 14.05.2014 tarihli iddianamesiyle, eziyet suçundan cezalandırılması istemiyle dava açılmıştır.
2. Karasu Asliye Ceza Mahkemesinin 18.02.2016 tarihli kararıyla, sanık hakkında, eziyet suçundan 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın ve müdafiinin temyiz isteği; eksik incelemeyle karar verildiğine, tayin olunan cezanın fazla olduğuna, üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığına, akıl sağlığı olduğundan ceza verilmemesi gerektiğine, mağdurun şikayetçi olmadığına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay, sanığın, kızı olan mağdur, eşi ve diğer çocukları ile birlikte aynı evde ikamet ettiği, olay günü, sanığın eşi …’in polis imdat hattını arayarak sanık tarafından darp edildiklerini ihbar etmesi üzerine sanığın yakalandığı, mağdur …’ hakkında alınan adli muayene raporunda, mağdurun kollarında ve ellerinde çok sayıda eskiye dayalı yanık izlerinin bulunduğunun belirtildiği, mağdurun alınan beyanında yaklaşık 1 yıldır sanık tarafından dövülerek el ve kollarında sigara söndürüldüğünü ifade ettiği böylece üzerine atılı alt soya karşı eziyet suçunu işlediği iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
1. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 96. maddesinde “bir kimsenin eziyet çekmesine yol açacak davranışları gerçekleştiren kişi…” ibaresi yer almakta olup Kanunda eziyet kabul edilen eylemler tanımlanmamaktadır. Madde gerekçesinde ise “eziyet olarak, bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışlarda bulunulması gerekir. Aslında bu fiiller de kasten yaralama, hakaret, tehdit, cinsel taciz niteliği taşıyabilirler. Ancak, bu fiiller, ani olarak değil, sistematik bir şekilde ve belli bir süreç içinde işlenmektedirler. Bir süreç içinde süreklilik arzeder bir tarzda işlenen eziyetin özelliği, işkence gibi, kişinin psikolojisi ve ruh sağlığı üzerindeki tahrip edici etkilerinin olmasıdır. Bu etkilerin uzun bir süre ve hatta hayat boyu devam etmesi, eziyetin bu kapsamda işlenen fiillere nazaran daha ağır ceza yaptırımı altına alınmasını gerektirmiştir.” denilmektedir.
2. Dosya kapsamında, mağdur … hakkında alınan 01.05.2014 tarihli adli muayene raporu, 01.05.2014 tarihli olay tutanağı, tanık S.Ü’nün ve mağdur …’in beyanları, sanık hakkında alınan 06.01.2016 tarihli Sağlık Kurulu Raporu mevcuttur. Sanık hakkında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinden alınan 06.01.2016 tarihli Sağlık Kurulu Raporunda, sanığın sınırda zihinsel işlevselliğe bağlı uyum ve davranış bozukluğu bulunduğunun ve işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını tam algılayamadığının belirtildiği, bu nedenle Mahkemece, sanığın cezasından 5237 sayılı Kanun’un 32 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca indirim yapıldığı tespit olunmuştur. Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, sanığın, altsoyu olan kızı …’i 1 yıl süre ile hakaret ederek darp ettiğinin bu sırada el ve kollarına bastırarak yanmakta olan sigarasını söndürdüğünün alınan adli rapor, tanık ve mağdur beyanlarından anlaşılması karşısında, Mahkemece verilen kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Karasu Asliye Ceza Mahkemesinin, 18.02.2016 tarihli kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.11.2023 tarihinde karar verildi.