Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/4108 E. 2021/17498 K. 13.09.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/4108
KARAR NO : 2021/17498
KARAR TARİHİ : 13.09.2021

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması

Gereği görüşülüp düşünüldü:
Mahkemece hakkında verilen hüküm, sanığın yakalama ile alınan savunmasında bildirdiği “… … Mah. G5 Sokak No:14 D:6 … … ” adresine tebliğe çıkartıldığı, ancak muhatabın belirtilen adreste tanınmadığından bahisle tebliğ evrakının bila tebliğ ile edildiği, daha sonra hüküm “… Mah. 166. Sokak No:6 D:1 … …” adresine el yazısı ile “mernis adresidir” İhtar ” Tebliğat Kanunun 21. maddesine göre tebliğ edilmeli” şerh yazıları düşülerek sanığa tebligat çıkartıldığı, bu tebligatın … Mahallesi Muhtarına Tebligat Kanunun 21. maddesine göre tebliğ edildiği, sanığın UYAP sisteminden yapılan adres araştırmasında bu adresin sanığın mernis adresi olmadığı bu nedenle yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı anlaşılmakla sanığın öğrenme üzerine süresinde temyiz talebinde bulunduğu kabul edilerek yapılan temyiz incelemesinde;
TCK.nın 245/1. maddesinde düzenlenen suçun oluşabilmesi için her ne suretle olursa olsun ele geçirilen veya elde bulundurulan banka veya kredi kartının, kart sahibinin ya da kart kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın kullanılması suretiyle haksız yarar sağlanması ya da haksız yarar sağlamaya yönelik icra hareketlerine başlanması ancak engel nedenlerle yarar sağlanmayarak suçun teşebbüs aşamasında kalması gerekmekte olup; somut olayda Temyiz dışı diğer sanık … ile birlikte hareket eden sanığın, suç tarihinde ATM’ye para çekmek amacıyla gelen katılana ait banka kartının ATM cihazına yerleştirdikleri düzenek sayesinde sıkışmasını sağladıkları, katılanın ATM’den ayrılmayıp uğraşarak kartını cihazda çıkardığı ve kartta yapışkanlı bandı fark etmesi nedeniyle polisi araması üzerine olay yerine gelen banka görevlisinin ATM cihazında düzeneğinin tespit edildiği, sanığın diğer sanıkla birlikte kartı zilyetliğine geçirdiği ve kullanmaya yönelik icra hareketlerine başladığına dair herhangi bir delil bulunmadığı gözetildiğinde, sanığın eyleminin TCK.nın 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçuna teşebbüs oluşturduğunun anlaşılması karşısında;
Sanığa yüklenen suçun yasa maddesinde öngörülen cezanın türü ve üst sınırı itibariyle 5237 sayılı TCK.nın 66/1-e maddesinde belirlenen 8 yıllık olağan dava zamanaşımının, zamanaşımını kesen son işlem olan mahkumiyet kararının verildiği 03.04.2013 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmekle sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta anılan Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK.nın 66/1-e ve CMK.nın 223/8. maddeleri gözetilerek DÜŞÜRÜLMESİNE, 13.09.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.