YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/3516
KARAR NO : 2023/9252
KARAR TARİHİ : 28.11.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/252 E., 2016/151 K.
SUÇ : Sahte banka veya kredi kartı üretme ve sahte banka veya kredi kartı kullanmak suretiyle yarar sağlama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteklerinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 05.03.2015 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında sahte banka veya kredi kartı üretme ve sahte banka veya kredi kartı kullanmak suretiyle yarar sağlama suçlarından kamu davası açılmıştır.
2. İstanbul Anadolu 30. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.03.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında sahte banka veya kredi kartı üretme suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis ve 100,00 TL adli para cezası ile ve sahte banka veya kredi kartı kullanmak suretiyle yarar sağlama suçundan 4 yıl 2 ay hapis ve 100,00 TL adli para cezası ile mahkumiyetine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz sebebi; sübuta, eksik araştırma ile hüküm kurulduğuna ve saire ilişkindir.
Sanık müdafinin temyiz sebebi; sübuta, eksik araştırma ile hüküm kurulduğuna ve saire ilişkindir.
Katılan Banka vekilinin temyiz sebebi; her eylemden ayrı ayrı cezalandırılması gerekirken 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin uygulandığına, sanık hakkında alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayin edilmesi gerektiğine, takdiri indirimin uygulanması gerektiğine ilişkin temyiz var.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay, sanığın suç tarihlerinde İBB Caddebostan ve Maçka Şube ATM’lerine yerleştirdiği düzenekle banka müşterilerinin kredi kartlarını kopyalayarak nakit çekim işlemleri gerçekleştirilerek yarar sağladığı iddiasına ilişkindir.
2. Katılan …Ş’nin 12.04.2014 tarihinde İBB Caddebostan Şube ATM’sinde 30 adet müşteriye ait kredi kartlarının kopyalandığı, sahte olarak üretilen kredi kartları ile 26.04.2014 tarihinde 11:31-13:23 arasında Kadıköy Rıhtım, Kadıköy Ayedaş, Bağdat Cad., Şaşkınbakkal, Çiftehavuzlar, Kızıltoprak ATM’lerinden nakit çekim işlemlerinin yapıldığı ve bankanın toplamda 49.259 TL zararının olduğu, yine 26-27.04.2014 tarihlerinde Maçka Şube ATM’sinden 3 adet müşteriye ait kredi kartlarının kopyalandığı, sahte üretilen kredi kartları ile 15-16.05.2014 tarihlerinde çekim işlemlerinin yapıldığı ve bankanın 501,65 TL zararı olduğu, kopyalanan kredi kartları ile yapılan nakit çekim işlemleri nedeniyle bankanın 49.760,77 TL zararının olduğu tespit edilmiştir.
3. Finansbank A.Ş ATM’lerinden gerçekleştirilen kart kopyalama ve nakit çekime ilişkin güvenlik kamera görüntülerindeki şahsında şüpheli … olduğunun Emniyet Siber Suçlarla Mücadele Müdürlüğü görevlilerince belirlenmiştir.
4. Sanık savcılık savunmasında; ” Ben üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum finansbank’a ait hiç bir banka kartını kopyalamadım ve kullanmadım, banka tarafından gönderilen fotoğraf tespit tutanağında yer alan görüntülerdeki kişi ben değilim ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
5. Dosyada mevcut banka tarafından gönderilen CD’deki görüntüler bilgisayardan açılarak görüntülerdeki kişiyle şüphelinin aynı kişi olduğu birebir benzerlik gösterdiği görülerek sorulduğunda: sanığın ”görüntülerdeki kişi ben değilim ” şeklinde beyan etmiştir.
6. Sanığa başka bir dosyadan HSBC banka yönelik aynı yöntemle işlemiş olduğu suçla ilgili soruşturma bulunduğundan 2014/73061 soruşturma dosyasındaki şüpheliye ait olduğu tespit edilen ve sanığın da o dosyada kendisine ait olduğunu kabul ettiği fotoğraflar ile Finansbank suç duyurusundaki fotoğraftaki kişilerin birebir benzerlik gösterdiği hatırlatılarak tekrar sorulduğunda: ” ben değilim görüntülerdeki kişi bana benzememektedir. ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
7. Sanık kovuşturma aşamasındaki savunmasında; ”Ben üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum, hiçbir şekilde Finansbank ATM lerinden kart kopyalamama ve kartlardan para çekme işlemlerini yapmadım, ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
8. Sanığa duruşmada dosya içerisindeki Finansbank Maçka şubesi ATM sine ait güvenlik kamera kayıtlarından elde edilen fotoğraflar gösterildiğinde, sanık; ” fotoğraflardaki kişi ben değilim dedi.
9. Mahkemece yapılan gözlemde; fotoğraftaki kişi ile sanığın bire bir benzediği tespit edilmiştir.
10. Sanığın suç tarihlerinde Türkiye’de olduğu belirlenmiştir.
11. Kredi kartlarının kopyalanması için ATM’lere düzenek yerleştirilmesine ve kopyalanan kredi kartlarından nakit çekim yapılmasına ilişkin görüntülerin banka tarafından gönderildiği anlaşılmıştır.
12. 26.06.2015 tarihli bilirkişi raporunda; Finansbank’a ait Kadıköy Ayedaş, Bağdat Caddesi şubesi, Şaşkınbakkal şubesi, Çiftehavuzlar şubesi, Kalamış şubesi, Kızıltoprak şubesi ATM’lerinde nakit çekim işlemine ilişkin görüntülerdeki şahsın ve Maçka şubesi ATM’sine kopyalama aparatı takılma, kontrol etme ve aparatı sökülme anına ilişkin görüntülerindeki şahsın mümkün derecesinde sanık olduğu bildirilmiştir.
IV. GEREKÇE
1. Banka cevabi yazıları, ATM’lere ait kamera görüntüleri, bilirkişi raporu, mahkemece ATM’lere ilişin görüntülere yönelik tespit, sanığın savunması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanığın mahkumiyetine dair kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; Sanık ve sanık müdafinin sübuta, eksik araştırma ile hüküm kurulduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine karar verilmiş ve hükümler bu yönde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
2. Bankaya ait gerçek bir kredi kartının manyetik şerit bilgilerinin kopyalanarak sahte bir kredi kartı üretilmesi ve bu kartı kullanmak suretiyle yarar sağlanması halinde suçtan zarar görenin ilgili banka olduğu, kartları gerçeğe aykırı olarak üretilen banka sayısınca 5237 sayılı Kanun’un 245 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları ile aynı bankanın birden fazla kartının değişik zamanlarda kopyalanması ve kopyalanan kredi kartları ile farklı tarihlerden nakit çekim veya alışveriş işlemi yapılması durumunda aynı Kanun’un 43 üncü maddesi uyarınca uygulama yapılması gerektiği cihetle; sanığın farklı zamanlarda Finansbank’a ait birden çok fazla banka kartını kopyalaması ve kullanması eylemleri arasında hukuki ve fiili kesinti olmadığı anlaşılmakla; mahkemenin uygulamalarında bir isabetsizlik görülmediğinden katılan banka vekilinin, sanığın her eylemden dolayı ayrı ayrı cezalandırılması gerektiğine gerektiğine yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiş ve hükümlerde bu yönde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3. Yapılan yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfının doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, aşağıda belirtilen hususlar dışında sanığın, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz sebepleri reddedilmiş ve hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
4. Atılı suç nedeni ile cezaya hükmedilirken, 5237 sayılı Kanunun 3 üncü ve 61 inci maddesi dikkate alınarak, olayın işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri, sanığın amacı ve kasta dayalı kusurunun ağırlığı göz önünde bulundurulmak suretiyle temel cezanın belirlenmesi gerektiği anlaşılmakla; sahte olarak üretilen kredi kartı sayısı, sahte olarak üretilen kredi kartları ile yapılan nakit çekim ve alışveriş sayısı, sanığın kastının yoğunluğu ile meydana gelen tehlike ve zararın ağırlığı gözetilerek sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 245 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca tayin edilecek temel hapis ve adli para cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi ve 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesi uyarınca yapılan artırımın alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmeden yazılı şekilde hükümler kurulması,
5. Hüküm tarihinden önce 01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin altınca fırkasında yer alan “yaptırım” ibaresinin “tedbir”olarak değiştirilip, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un (5275 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin dördüncü ve dokuzuncu fıkralarınının yeniden düzenlenip onuncu fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, infazda yetkiyi kısıtlayacak şekilde adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrileceğinin belirtilmesi,
6. Anayasa Mahkemesinin, 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete’de yayınlanan 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararına yanlış anlam verilmesi suretiyle anılan maddenin 1-b bendinde yer alan hak yoksunluğu hakkında herhangi bir karar verilmemesi,
7. Kendisini savunabilecek düzeyde Türkçe bilmeyen sanık için görevlendirilen tercüman giderinin yargılama giderlerinden sayılarak sanıktan tahsiline hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 324 üncü maddesinin beşinci fıkrasına aykırı davranılması,
Hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünün 4, 5, 6 ve 7 nci bentlerinde açıklanan nedenlerle İstanbul Anadolu 30. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.03.2016 tarihli kararına yönelik sanık, sanık müdafi ve katılan vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.11.2023 tarihinde karar verildi.