Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/3513 E. 2023/9101 K. 23.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/3513
KARAR NO : 2023/9101
KARAR TARİHİ : 23.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/73 E, 2016/88 K.
SUÇ :Başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümleri gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu,temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle,gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Sanık hakkında Cihanbeyli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 05.05.2014 tarihli iddianamesi ile başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan cezalandırılması istemi ile dava açılmıştır.
2. Cihanbeyli Asliye Ceza Mahkemesi’nin, 17.02.2016 tarihli kararı ile katılana yönelik eylemi nedeni ile sanık hakkında; başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan ise 5237 sayılı Kanun’un 245/1,62/1-2 maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği;
1. Sanığın atılı suçu işlemediğine,
2. Sanığın çektiği parayı geri ödemesine rağmen verdiği cezada etkin pişmanlık indiriminin yapılmamasının açıkça hukuka aykırı olduğuna ve re’sen gözetilecek diğer nedenlere ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay; sanığın, farklı konutta yaşayan kardeşi katılanın Ziraat Bankası hesabına sigorta şirketi tarafından 20.000 TL yatırıldığını öğrenmesi üzerine katılanın oğlu tanık K.G’yi hileli olarak yanıltmak suretiyle katılanın bankamatik kartını ve şifresini tanık K.G’den aldığı,bankamatik kartı ile farklı tarihlerde para çekip kendi hesabına havale işlemi gerçekleştirmek suretiyle toplam 12.000 TL menfaat elde ettiği ve zararın giderilmediği iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
A. Sanık müdafiinin 1 nolu temyiz sebebi yönünden;
Oluşa ve dosya kapsamına göre; olay tarihinde sanığın, farklı konuttta yaşayan kardeşi olan1 katılanın Ziraat Bankası’nda mevcut TR5000******5001 nolu hesabına sigorta şirketi tarafından 20.000 TL yatırıldığını öğrenmesi üzerine katılanın oğlu tanık K.G’yi hileli olarak sigorta şirketinin parayı göndereceği hesaba ilişkin bilgileri istediğini söyleyip yanıltarak katılanın bankamatik kartını ve şifresini tanık K.G’den aldığı,bankamatik kartı ile 7980 TL para çekip sırasıyla 23.10.2013’te 3000 TL, 24.10.2013’te 3000 TL, 25.10.2013’te 3000 TL, 28.10.2013’te 3000 TL havale işlemi gerçekleştirmek suretiyle toplam 12.000 TL menfaat elde ettiği ve zararın sanık tarafından cebri icra yoluyla giderildiği anlaşılan somut olayda;
Sanık aşamalarda abisi olan katılandan alacağı bulunması nedeniyle bizzat katılandan banka kartı ve şifreyi aldığını beyan etmişse de;katılanın sanığa herhangi bir borcunun bulunmadığını belirttiği ve bu anlatımının katılanın oğlu olan tanık K.G’nin sanığın amcası olması nedeniyle banka kartını ve daha sonra şifresini verdiğine dair bilgi ve görgüsü,sanığın savunma tanığı olan oğlu tanık A.G’nin de kart ve şifreyi tanık K.G’nin babasına verdiğini belirtmesi karşısında;sanığın kart ve şifresinin kim tarafından verildiğine dair tanık anlatımlarıyla çelişen beyanına itibar edilmemiştir.
Katılanın banka kartından çekim ve havale işlemlerinin 31.10.2013 tarihinde gerçekleştiğini farketmesi üzerine sanık hakkında Cihanbeyli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/605 Esas, 2014/353 Karar sayılı dosyasında ödünç verme sözleşmesinden kaynaklı 01.11.2013 tarihinde alacak davası açtığı ve sanığın hesabına havale edilen para nedeniyle ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu,davanın kabulüne karar verildiği dikkate alındığında;sanığın katılandan herhangi bir somut alacağının olmadığı anlaşılmış ve savunmasının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu kanaatine varılarak mahkemenin başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suçunun sübutunda hukuka aykırılık görülmemiştir.
B-Sanık müdafiinin 2 nolu temyiz sebebi yönünden;
5237 sayılı TCK’nın 168. maddesinde “failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi” ifadesine yer verildiği, “bizzat pişmanlık göstererek” ibaresi, düzenlemenin “tek başına iade ve tazmine” değil, “pişmanlık sonucu olan iade ve tazmine” önem atfettiğinin açık göstergesi olduğu görülmekle;sanığın kovuşturma aşamasında sunmuş olduğu Konya 4.İcra Müdürlüğü’nün 2014/7461 Esas nolu icra takip dosyasına ait tahsilat makbuzuna göre katılanın zararı olan 20.000 TL’nin cebri icra yoluyla giderildiği bu nedenle etkin pişmanlık iradesinden bahsedilmeyeceği anlaşılmakla sanık müdafiinin 2 nolu temyiz itirazı reddedilmiştir.
C. Diğer Yönlerden;
Sanığın aynı suç işleme kararının icrası kapsamında suça konu banka kartıyla farklı tarihlerde para çekme ve havale işlemleri gerçekleştirmesi nedeniyle hakkında verilen cezada 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini,sanık hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 245 inci maddesinin birinci fıkrası gereğince hapis cezası yanında adli para cezasına hükmolunmaması suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedenleri yapılmamıştır.
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin ”28.10.2013” yerine ”2013” yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfının ve yaptırımın doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz sebepleri reddedilmiştir.

IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Cihanbeyli, Asliye Ceza Mahkemesinin, 17.02.2016 tarihli kararında sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.11.2023 tarihinde karar verildi.