Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/348 E. 2023/8649 K. 08.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/348
KARAR NO : 2023/8649
KARAR TARİHİ : 08.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/1068 E., 2015/242 K.
SUÇLAR : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, temyiz isteklerinin süresinde olduğu, temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun (7201 sayılı Kanun) 10 uncu maddesinin ikinci fıkrası, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS (Merkezi Nüfus İdare Sistemi) adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sitemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Kanun’un 21 inci maddesinin birinci fıkrasına göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun’un 21 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, bu adrese tebliğ yapılması gerektiği, dosya kapsamına göre; sanık …’nın yokluğunda verilen hükmün sanığın 7201 sayılı Kanun’un 21 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kovuşturma aşamasında bildirdiği, aynı zamanda MERNİS adresi olan adrese 24.08.2015 tarihinde MERNİS şerhi ile çıkarıldığı, sonrasında aynı adrese 06.04.2016 tarihinde 7201 sayılı Kanun’un 21 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca tebligat yapıldığı ancak tebliğ mazbatasından tespit edildiği şekilde sanığın ikametinden geçici olarak ayrıldığının hangi yolla tespit edildiğine ilişkin bir bilgiye yer verilmediği bu suretle sonradan çıkan bu gerekçeli karar tebliğinin de usulsüz olduğu cihetle tüm tebligat işlemlerinin usulüne uygun olmadığı anlaşılmakla, gerekçeli kararın sanık …’a usulüne uygun bir şekilde tebliği ile tebliğ – tebellüğ evrakının ve hükmü temyiz etmesi durumunda temyiz dilekçesinin dava dosyasına eklenmesi ve bu durumda ileri sürülen yeni temyiz istemi hakkında ek Tebliğname düzenlenmesinden sonra dava dosyasının, geri gönderilmek kaydıyla, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, oy birliğiyle, 08.11.2023 tarihinde karar verildi.