Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/3478 E. 2023/8265 K. 31.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/3478
KARAR NO : 2023/8265
KARAR TARİHİ : 31.10.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/26 E. 2015/327 K.
SUÇLAR : Parada sahtecilik
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama – bozma

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 19.11.2014 tarihli iddianamesi ile sanıklar hakkında parada sahtecilik suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 197 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca dava açılmış, Mahkemece eylemin aynı Kanun’un 197 nci maddesinin birinci fıkrasındaki suçu oluşturması nedeniyle görevsizlik kararı verilmiştir.
2. İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.11.2015 tarihli kararı ile parada sahtecilik suçundan sanık … hakkında 5237 sayılı Kanun’un 197 nci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 500,00 TL adli para cezası; sanık … hakkında 5237 sayılı Kanun’un 197 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca 2 yıl hapis ve 600,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanıkların temyiz isteği;
Suçun yasal unsurlarının oluşmadığına ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Dava konusu olay, sanıkların iştirak halinde sahte para tedavüle koydukları iddiasına ilişkindir.
2. Katılanın, kullanmakta olduğu taksiye yanaşan sanıkların başka bir taksiye vermek üzere 100’lük Amerikan dolarını bozdurmak istediklerini söylediklerini, cebinden 165,00 TL çıkardığı sırada sanık …’ın “tamam bu bize yeter” deyip parayı çekerek aldığını ve uzaklaştıkları sırada sahte olduğunu fark edip peşlerinden koşarak gidip polis ekiplerinden yardım istediğini belirterek müracaatta bulunduğu belirlenmiştir.
3. 09.04.2014 tarihli tutanak ile katılanın şikayeti ile sanıkların polis tarafından yakalanıp polis merkezine götürüldükleri ve sanık …’ın üzerinden tam olarak 165,00 TL para ele geçirildiği belirlenmiştir.
4. T.C. … Bankası İstanbul Şubesinin 01.04.2015 tarihli Sahte Banknot / Efektif / Değerli Kağıt İnceleme ve Değerlendirme raporu ile bir adet KK34964328B seri numaralı 100,00’lük Amerikan Doları banknotun sahte olduğu, aldatma kabiliyetinin olduğu, yapılışındaki özen ve ustalık derecesi nedeniyle sahte olduğunun ilk bakışta herkes tarafından kolaylıkla anlaşılamayacağı, para destesi veya paketi içinde yer alması durumunda sahte olduğunun ilk bakışta herkes tarafından kolaylıkla anlaşılmasının mümkün olmadığı, uzmanlarca veya veznedarlar gibi para işinin bir parçası olan insanlarca sahte olduğunun anlaşılacağı belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE
1. Mahkemenin, sanığın suçu işledikten sonraki zararı gidermeye yönelik eylemini 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin uygulanmasına ilişkin yeterli görmesinde bir isabetsizlik görülmediği gibi dosyada mevcut adli sicil ve arşiv kaydında birden fazla suçtan kaydı olduğu görünen sanık hakkında yeniden suç işlemeyeceği yönünde olumsuz kanaate ulaşılmasında ve aynı Kanun’un 51 inci maddesinin uygulanmamasında hukuka aykırılık ve çelişki görülmediğinden, Tebliğnamedeki sanık … hakkındaki bozma görüşüne iştirak olunmamıştır.
2. Katılanın aşamalardaki anlatımları, kolluk tutanakları, … Bankası raporu ve dava dosyası kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek taksiciye bozuk para verme bahanesi ile ellerindeki sahte parayı katılana bozdurduklarının anlaşılması karşısında, sanıklar hakkında kurulan hükümlerde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
3. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanıkların yerinde görülmeyen diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.11.2015 tarihli kararında sanıklar tarafından ileri sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanıkların temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğnameye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 31.10.2023 tarihinde karar verildi.