Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/3404 E. 2023/8938 K. 22.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/3404
KARAR NO : 2023/8938
KARAR TARİHİ : 22.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2013/402 E., 2016/30 K.
SUÇLAR : Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme, 6136 sayılı Kanun’a aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteklerinin süresinde olduğu, temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Sanık hakkında, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 07.05.2013 tarihli iddianamesiyle, tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi ve 6136 sayılı Kanun’a aykırılık suçlarından cezalandırılması istemiyle dava açılmıştır.
2. Sanık hakkında, Antalya 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.02.2016 tarihli kararıyla tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezasının ertelenmesine; 6136 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan 1 yıl 8 ay hapis ve 1.000,00 TL adli para cezası ile yine 6136 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan 1 yıl 8 ay hapis ve 820,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve cezaların ertelenmesine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A. Cumhuriyet savcısının temyiz isteği; sanık hakkında tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi suçundan hapis cezası yanında adli para cezasına da hükmolunması gerektiği, 2 yıl 6 ay hapis cezasının kanunen ertelenmesinin mümkün olmadığı, denetim süresinin hapis cezasından kısa süreli olamayacağı, 6136 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan tek hüküm kurulması gerektiği, suç teşkil etmeyen eşyaların iadesi yerine müsaderesine karar verilmesinin kanuna aykırı olduğuna ilişkindir.
B. Sanık müdafiinin temyiz isteği; sanığın üzerine atılı suçları işlemediğine, 6136 sayılı Kanun’a aykırılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay, bir çok suçtan arama kaydı bulunduğu yönünde sanık hakkında yapılan ihbar üzerine, ikamet ettiği evde yapılan aramada 1 adet dürbünlü 38764 seri nolu tüfek, 1 adet Ramington marka USA ibareli pompalı tüfek, 1 adet TS870 marka 727 seri nolu prenses ibareli tüfek, 1 adet Torun air rifle mod 201 havalı tüfek, 1 adet … ibareli 8 cal.marka 9120357 seri nolu toplu tabanca, 2 adet cam kavonozda barut olduğu değerlendirilen madde, 1 adet namlu kısmı 5 cm bıçak, 2 adet namlu kısmı yaklaşık 20 cm uzunluğunda bıçak, 1 adet üç ağızlı kesici alet, 1 adet demir kılıf içinde siyah jop, 1 adet komando bıçağı, bomba teli, 1 adet MKE yapımı 9 mm çaplı dolu fişek, 1 adet RIVIRS EDGE ibareli fişek şeklinde bıçak, 1 adet el yapımı dolu fişek, poşet içinde muhtelif çiviler, 1 kutu içinde 32 adet tüfek fişekleri, maytap fitili, 7 litrelik mavi termos içinde iki adet fitile irtibatlı halde dışı çivilerle sarılı hazır düzenek ele geçirildiği iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
A. Sanık Hakkında Tehlikeli Maddelerin İzinsiz Olarak Bulundurulması Veya El Değiştirmesi Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden;
1. İhbar üzerine sanığın evinde yapılan arama ele geçirilen maddelerin 07.01.2013 tarihli İnceleme Raporu ve 13.12.2012 tarihli ekspertiz raporuna göre, 2 adet el yapımı bomba oldukları, proteknik malzemelerden potasyum klorat sodyum benzoat içerikli karışımın ana patlayıcı, ana patlayıcı ısı ve harareti arttırmak amacıyla dumansız barut ve kibrit başları eklenerek yeşil renkte fitillerin başlatıcı, çivi ve bilyelerin parça tesiri, koli bandı ve elektrik bandının plastik şişe üzerine sarılarak basınç etkisi ve parça etkisi, 7 litrelik su damacanasının el yapımı bombaları kamufle ve taşımada kullanılmak suretiyle el yapımı bomba yapıldığı, canlılar üzerinde öldürücü yaralayıcı cansızlar üzerinde yakıcı yıkıcı tahrip edici özelliğe sahip oldukları hususlarına yer verildiği tespit olunmuştur. Sanık tarafından üzerine atılı suçun işlendiği anlaşılmıştır.
2. Sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 174 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca temel ceza belirlenirken hapis cezasının yanında adli para cezasına da hükmolunması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle eksik ceza tayini;
3. 5237 sayılı Kanun’un 51 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “işlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkum edilen kişinin cezası ertelenebilir…” şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak 2 yıl 6 ay hapis cezasının ertelenmesine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

B. Sanık Hakkında 6136 Sayılı Kanun’a Aykırlık Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden;
Suç tarihinin, 7331 sayılı Kanun’un 22 nci maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin onbirinci fıkrasında 08.07.2021 tarihinde yapılan değişiklikten önce olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede;
Anayasa Mahkemesi’nin, 02.08.2022 gün ve 31911 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 21.04.2022 gün ve 2020/87 Esas, 2022/44 sayılı kararı ile; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na (5271 sayılı Kanun) 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31 inci maddesiyle eklenen geçici 5 inci maddenin (d) bendinde yer alan “…kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış…” ibaresinin “…seri muhakeme usulü…” yönünden Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması ve yargılama konusu suçun seri muhakeme usulüne tabi olması karşısında, sanık hakkında 5271 sayılı Kanun 250 nci maddesinde düzenlenen seri muhakeme usulünün uygulanabilmesi için yerel mahkemece dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına tevdii edilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle verilen karar hukuka aykırı bulunmuştur.
Kabule göre de;
1. Dosya kapsamında yer alan 26.12.2012 tarihli Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünden alınan Ekspertiz Raporuna göre, sanıktan ele geçirilen bir adet av tüfeğinin sonradan namlusunun uç tarafı ile plastik dipçiğinin arka tarafından kesilerek toplam uzunluğu 49 cm ve fişek yatağı hariç namlu uzunluğu 23.5 cm olacak şekilde bir adet silah haline getirildiği, “…” yazılı cal 8 mm ses ve gaz fişekleri atan silahın sonradan uç kısmına kurşun parçası ya da metal bilye yerleştirilerek özel nitelikteki ateşli silah fişeği durumuna dönüştürüldüğü, muşta benzeri aletin, boğma teli ve 2 adet 9×19 mm çapında fişeğin 6136 sayıl Kanun kapsamında yasak niteliğe haiz silah ve bıçaklardan oldukları hususlarına yer verildiği görülmüştür.
2. 6136 sayılı Kanun uyarınca yasak niteliği haiz bıçak ile ruhsatsız silahların ele geçirildiği olayda, sanığın eyleminin 6136 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası ve aynı Kanun’un 15 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamında suç teşkil ettiği ancak 5237 sayılı Kanun’un 44 üncü maddesinde öngörülen fikri içtima kuralı gereğince daha ağır cezayı içeren 6136 sayılı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince alt sınırdan uzaklaşılarak sanık hakkında tek hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, aynı Kanun’un 13 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca iki ayrı hüküm kurulması suretiyle fazla ceza tayini;
3. Sanığın evinde yapılan aramada ele geçirilen ve suç teşkil etmeyen eşyaların sanığa iadesi yerine müsaderesine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Antalya 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 02.02.2016 tarihli kararına yönelik Cumhuriyet savcısının ve sanık müdafinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.11.2023 tarihinde karar verildi.