YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/3371
KARAR NO : 2022/6915
KARAR TARİHİ : 11.05.2022
KARAR
İhbarname No : KYB – 2021/1174
İftira suçundan sanık …’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 268/1. maddesi yollaması ile 267/1 ve 267/5. maddeleri gereğince 2 yıl 7 ay 30 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Konya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/12/2013 tarihli ve 2013/406 Esas, 2013/902 sayılı Kararının Yargıtay 16. Ceza Dairesinin 09/03/2016 tarihli ve 2015/7214 Esas, 2016/1556 sayılı Kararı ile bozulmasını müteakip, yeniden yapılan yargılama sonucunda 5237 sayılı Kanun’un 268/1. maddesi yollaması ile 267/1. maddesi gereğince 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Konya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/04/2017 tarihli ve 2016/360 Esas, 2017/237 Karar sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, sanığın işlediği hırsızlık suçundan dolayı tutuklanmasını müteakip, cezaevine girerken müştekinin ismini kullandığı, sonrasında sanığın müştekinin ismini kullandığının öğrenildiği ve sanığın atılı hırsızlık suçunu işlediğini de kabul ettiği ancak anılan suçtan müştekinin 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek 40 gün hükümlü olarak cezaevinde bulunması nedeniyle incelemeye konu suçtan açılan kamu davası sonucunda mahkumiyetine karar verilmiş ise de, 5237 sayılı Kanun’un 267/1. maddesinde ”Yetkili makamlara ihbar veya şikâyette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği hâlde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idarî bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” şeklinde ve 267/5. maddesinde ”Mağdurun ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis cezasına mahkûmiyeti hâlinde, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis cezasına, süreli hapis cezasına mahkumiyeti halinde mahkum olunan cezasının üçte ikisi kadar hapis cezasına hükmolunur.” şeklindeki yer alan düzenlemelerden anılan Kanun’un 267/5. maddesinin, Anayasa Mahkemesi’nin 10/04/2013 tarih ve 2013/14 esas, 2013/56 sayılı kararı ile “…süreli hapis cezasına mahkumiyeti halinde, mahkum olunan cezanın üçte ikisi kadar hapis cezasına…” bölümünün iptaline karar verilerek 10/06/2014 tarihinde yürürlüğe girmesi karşısında, Mahkemesince her ne kadar 5237 sayılı Kanun’un 267/1. maddesi gereğince sanığın mahkumiyetine karar verilmiş ise de, suç tarihi olan 06/09/2010 tarihi itibariyle iptal edilen kısmın yürürlükte bulunduğu, bu tarih itibariyle de iptal edilen bölümün sanığın lehine olduğu anlaşıldığından, müştekinin hırsızlık suçundan 8 ay hapis cezasına mahkum olduğu dikkate alındığında sanığın 5237 sayılı Kanun’un 267/5. maddesi gereğince 8 ay hapis cezasının üçte ikisi olan 5 ay 10 gün hapis cezasına mahkum edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet
./..
S/2
görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 08.12.2020 gün ve 2020-15893 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14.01.2021 gün ve KYB – 2021/1174 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Hırsızlık suçundan yakalanan hükümlü …’ın, soruşturmada müşteki …’ın isim bilgilerini kullandığı, anılan suçtan müştekinin 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek 40 gün tutuklu olarak cezaevinde bulunması nedeniyle başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan açılan kamu davası sonucunda hükümlünün TCK’nın 268/1. maddesi delaletiyle 267/1. maddesi gereğince 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilen somut olayda; 5237 sayılı Kanun’un 267/1. maddesinde ”Yetkili makamlara ihbar veya şikâyette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği hâlde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idarî bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” şeklinde ve 267/5. maddesinde ”Mağdurun ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis cezasına mahkûmiyeti hâlinde, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis cezasına, süreli hapis cezasına mahkumiyeti halinde mahkum olunan cezasının üçte ikisi kadar hapis cezasına hükmolunur.” şeklinde ve 267/6. maddesinde ” Mağdurun mahkûm olduğu hapis cezasının infazına başlanmış ise, beşinci fıkraya göre verilecek ceza yarısı kadar artırılır.” şeklinde yer alan düzenlemelerden anılan Kanun’un 267/5. maddesinin, Anayasa Mahkemesi’nin 10.04.2013 tarih ve 2013/14 Esas, 2013/56 sayılı Kararı ile “…süreli hapis cezasına mahkumiyeti halinde, mahkum olunan cezanın üçte ikisi kadar hapis cezasına…” bölümünün iptaline karar verilerek iptal kararının 10.06.2014 tarihinde yürürlüğe girmesi karşısında, mahkemesince her ne kadar 5237 sayılı Kanun’un 268/1. maddesi delaletiyle 267/1. maddesi gereğince hükümlü …’ın 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, suç tarihi olan 06.09.2010 tarihi itibariyle iptal edilen kısmın yürürlükte bulunduğu ve hükümlünün lehine olduğu anlaşıldığından, müştekinin hırsızlık suçundan 8 ay hapis cezasına mahkum olduğu dikkate alındığında hükümlünün 5237 sayılı Kanun’un 267/5. maddesi gereğince 8 ay hapis cezasının üçte ikisi olan 5 ay 10 gün hapis cezasına ve hapis cezasının infazına başlanıp mağdur …’ın 30.07.2010 tarihi ile 06.09.2010 tarihi arasında Denizli D Tipi Cezaevinde tutuklu olarak kaldığı anlaşıldığından TCK’nın 267/6. maddesi gereğince cezasında 1/2 oranında artırım yapılarak karar 7 ay 30 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
./..
S/3
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı’nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden Konya 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.04.2017 tarihli ve 2016/360 Esas, 2017/237 sayılı Kararının CMK.nın 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, hükme “Sanığın eylemi nedeniyle Konya 4. Asliye Ceza Mahkemesi’ nin 08.12.2009 tarihli, 2009/843-1356 Esas-Karar sayılı ilamı ile mağdur 8 ay hapis cezasına çarptırılmış ve bu ceza da kesinleşmiş olmakla, TCK nun 267/5 md.uyarınca bu cezanın 2/3’üne tekabül eden 5 AY 10 GÜN HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,” ve “TCK nun 267/6. md. uyarınca mahkum olunan hapis cezasının infazına başlandığından 5 ay 10 gün hapis cezasının yarısına kadar artırılması suretiyle 7 AY 30 GÜN HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA” fıkralarının eklenmesine, diğer hususların aynen korunmasına, dosyanın Adalet Bakanlığı’na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 11.05.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.