Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/3334 E. 2023/9254 K. 28.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/3334
KARAR NO : 2023/9254
KARAR TARİHİ : 28.11.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/1 E., 2015/543 K.
SUÇLAR : Başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama ve nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet ve beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama-bozma

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteklerinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 02.01.2014 ve 26.03.2014 tarihli iddianameleri ile sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçundan cezalandırılmaları için kamu davası açılmıştır.
2.İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.12.2015 tarihli kararı ile başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan sanık … hakkında 2 yıl 6 ay hapis ve 80,00 TL adli para cezası ile, sanık … hakkında 5 yıl hapis ve 10.000,00 TL adli para cezası ile mahkumiyetlerine ve sanık …’ın beraatine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık … müdafinin temyiz sebebi; kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ve saire ilişkindir.
Sanık …’ın temyiz sebebi; somut bir nedene dayanmamaktadır.
Katılan vekilinin temyiz sebebi; sübuta, sanıklar lehine hüküm kurulduğuna, cezaların alt sınırdan tayin edildiğine, takdiri indirimin uygulanmaması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Dava konusu olay; katılanın aranarak Yapı Kredi Bankasında bulunan hesabından … isimli şahıs tarafından para çekildiği söylenerek işlemin iptal edilmesi ve diğer banka hesaplarından da para çekilmesinin engellenmesi bahanesiyle kart numarası ve şifrelerinin istendiği, katılanında birden fazla bankaya ait banka ve kredi kart bilgileri ile şifrelerini telefondaki şahsa vermesi üzerine, katılanın Türkiye Ekonomi Bankası hesabından internet bankacılığı yoluyla sanık …’a ait Vakıfbank şubesindeki hesaba 6.720 TL EFT yapıldığı ve söz konusu paranın sanık … tarafından şubeden çekildiği, katılanın Finansbank’a ait 4022 **** **** 1449 numaralı kredi kartından 12.010 TL EFT yapıldığı, Finansbank 4159 **** **** 9360 nolu kart finas nakit kartından ise 3 adet 180,00’er TL lik cep telefonu TL yükleme işlemi yapıldığı, katılanın Yapı Kredi Bankası hesabından, sanık …’un talimatı üzerine açtırılan yargılama sırasında vefat eden sanık …’ın İş Bankası Sirkeci şubesi hesabına 8.250,00 TL ve 11.250,00 TL EFT yapıldığı ve paraların sanık … tarafından çekildiği iddiasına ilişkindir.
2.Katılanın Finansbank’a ait 4022 **** **** 1449 numaralı kredi kartından 09.09.2013 tarihinde saat 15:07’de internet aracılığıyla katılanın Yapıkredi Bankası hesabına 12.010,00 TL EFT işlemi yapıldığı tespit edilmiştir.
3.Katılanın Türkiye Ekonomi Bankası hesap hareketleri incelendiğinde; katılanın hesabından sanık …’ın hesabına 6.720,00 TL EFT işlemi yapıldığı ve yapılan EFT’nin sanık … tarafından şubeden çekildiği olduğu belirlenmiştir.
4.Katılanın Yapı Kredi Bankası kredi kartlarından sanık …’ın hesabına 09.09.2013 tarihinde saat 14:39’da 5.340 TL, 14:47’de 2.910 TL ve katılanın Yapı Kredi Bankası hesabından sanık …’ın hesabına 15:12’de 11.750 TL EFT işlemi yapıldığı tespit edilmiştir.
5.Sanık … soruşturma aşamasında; ”Ben üzerime atılı olan suçlamayı kabul etmiyorum, çay ocağında çalışıyorum, 12 yıl otelde çalıştım orada … isminde bir şahısla tanışmıştım, bu şahıs bana devlete borcu olanlara bankadan para geldiğini, borcu olduklarında kesinti yapıldığını bu nedenle borcu olmayan biri adına para geldiği taktirde 20.000,00 TL’ye karşılık, 1.000,00 TL bana para vereceğini söyledi benim kredi borçlarımdan dolayı hakkımda hacizler olduğundan, kendi hesabıma havale yapılmasının uygun olmayacağını düşünerek tanıdığım olan ve astım hastası olan …’ı buldum durumu ona izah ettim oda kabul etti, ben olayın dolandırıcılık olduğunu bilmiyordum bilseydim bulaşmazdım, suçsuzum, ” şeklinde ifade vermiştir.
6.Sanık … kovuşturma aşamasındaki savunmasında; ”Suç tarihinde işlettiğim çay ocağına … sürekli gelirdi, kendisi çöp toplardı, geldiğinde de … diye birisi ile konuşur sürekli para hesabı yapardı, mağdur tarafından gönderilen para ile benim herhangi bir alakam yoktur, …’a herhangi bir şekilde hesabına gönderilecek para için hesabının kullanılması yönünde bir talepte bulunmadım, suçlamayı kabul etmiyorum, …’ın beyanlarını da kabul etmiyorum ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
7.Sanık …’a soruşturma aşamasındaki savunmasındaki çelişki sorulduğunda; ”Şu an ki savunmam doğrudur, zira bana hazırlıkta o şekilde söylemem gerektiğini avukat söylettirdi, ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
8.Sanık … savunmasında; ” … isimli şahsı yaklaşık 3 aydır tanıyorum, bundan bir hafta önce … yanıma geldi bankalara ve devlete borcu olanların, havale geldiğini borcu olduklarında bu paradan kesinti yapıldığını paraları benim adıma gönderilmesi için benden yardım istedi, her işlem için bana bir miktar para vereceğini söyledi, bende kabul ettim bir defa benim hesabıma 20.000,00 TL para geldi bunu çekip …’a verdim, …’ta bana 1.000,00 TL para verdi ikinci defa yine para almaya gittiğimde polisde beni yakaladı, ben olayın dolandırıcılık olduğunu bilmiyordum, suç işleme kastım yoktur, ” şeklinde savunmada bulunmuştur.
9.Sanık … aşamalarda savunmalarında; suçlamayı kabul etmediğini, katılanın arandığı GSM hattının kendi adına gözüktüğünü, ancak söz konusu GSM hatta ilişkin sözleşme yaptığını hatırlamadığını, …, … ile … isimli şahısları tanımadığını savunmuştur.
10.Sanık … aşamalardaki savunmalarında; ” … ve … isimli kişiler beni bu işe soktu, sadece banka hesaplarını bana açtırdılar, ben de zaman zaman sadece gidip parayı çektim, bana sadece bir defaya mahsus 100,00 TL verdiler, birde otel masraflarımı karşılıyorlardı, onların zorlamasıyla bu işi yaptım, … ile … isimli şahısları tanımıyorum, hesaplarım bloke olduğu için gidip bir yerde de çalışamıyorum, Bu olaylar yapılırken başkalarının hesabına girilip benim hesabıma aktarıldığını bilmiyorum, bana sadece bankadan para çekeceksin dediler ve ben çektim, dedi. Suçsuzum beraatimi isterim, … ve … isimlerini bilmiyorum ve o şahısları tanımıyorum, ” şeklinde beyanda bulunmuştur.
11.Sanık … adına olan 0553 *** ** 36 numaralı GSM hattına ilişkin sözleşmedeki imzanın sanık …’ın eli ürünü olmadığına ilişkin bilirkişi raporu düzenlendiği tespit edilmiştir.

IV. GEREKÇE
A.Sanık … hakkında kurulan hükme ilişkin temyiz incelemesinde;
Sanığın tüm aşamalarda inkara yönelik savunması, 0553 *** ** 36 numaralı GSM hattına ilişkin sözleşmedeki imzanın sanık …’ın eli ürünü olmadığına ilişkin bilirkişi raporu, sanığın diğer sanıklar ile irtibatlı olduğuna ilişkin bir delil bulunmaması karşısında; sanığın mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak ve kesin delil bulunmadığı anlaşılmakla; Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan vekilinin sübuta ilişkin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmiş ve mahkemece verilen kararda hukuka aykırılık bulunmamıştır.
B.Sanıklar … ve … hakkında kurulan hükümlere ilişkin temyiz incelemesinde;
1.Katılanın aşamalardaki beyanları, banka cevabi yazıları, vefat eden sanık …’ın beyanı, sanıkların aşamalardaki tevil yollu ikrarı ve tüm dava dosyasındaki deliller karşısında; mahkemenin sübuta ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden yapılan yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı anlaşıldığından, aşağıda belirtilen hususlar dışında sanık … müdafinin kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, sanık …’ın somut bir nedene dayanmayan ve katılan vekilinin cezaların alt sınırdan tayin edildiğine, takdiri indirimin uygulanmaması gerektiğine ilişkin ve diğer temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiştir.
2.Sanıkların iştirak halinde katılanın Finansbank’a ait 4022 **** **** 1449 numaralı kredi kartından 09.09.2013 tarihinde saat 15:07’de internet aracılığıyla katılanın Yapı Kredi Bankası hesabına 12.010,00 TL EFT işlemi yaptıktan sonra katılanın Yapıkredi Bankası hesabından sanık …’ın hesabına 15:12’de 11.750 TL EFT işlemi yapılması, katılanın Yapı Kredi Bankası kredi kartlarından sanık …’ın hesabına 09.09.2013 tarihinde saat 14:39’da 5.340,00 TL, 14:47’de 2.910,00 TL EFT yapılması ve Türkiye Ekonomi Bankası hesabından sanık …’ın hesabına 6.720,00 TL EFT işlemi yapılması şeklindeki hukuki anlamda tek fiil oluşturan eylemlerinin başkasına ait banka kredi kartını kötüye kullanma ve bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık suçlarını oluşturduğu, 5237 sayılı Kanun’un 44 üncü maddesinde düzenlenen fikri içtima kuralı uyarınca en ağır cezayı gerektiren 5237 sayılı Kanun’un 142 nci maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendinde ve 43 üncü maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık suçundan kastlarının yoğunluğu ile meydana gelen tehlike ve zararın ağırlığı gözetilerek sanıklar hakkında temel hapis cezasının alt sınırdan önemli bir oranda uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle hüküm kurulması gerektiği gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.
3.5271 sayılı Kanun’un 226 ncı maddesi uyarınca sanık …’a ek savunma hakkı verilmeden, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı Kanun’un 245 inci maddesinin birinci fıkrasının uygulanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,

4.Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan yararına, sanık aleyhine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca maktu vekalet ücretine hükmolunması gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
A. Sanık … hakkında kurulan hükme ilişkin temyiz incelemesinde;
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.12.2015 tarihli kararında katılan vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden katılan vekilinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
B.Sanıklar … ve … hakkında kurulan hükme ilişkin temyiz incelemesinde;
Gerekçenin (B) bölümünün 2, 3, 4 üncü bentlerinde açıklanan nedenlerle İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesinin, 17.12.2015 tarihli kararına yönelik sanık …, sanık … müdafinin ve katılan vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye kısmen aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.11.2023 tarihinde karar verildi.