YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/317
KARAR NO : 2023/8647
KARAR TARİHİ : 08.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/610 E. 2016/260 K.
SUÇLAR : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜMLER : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usûl hükümlerine göre temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 08.12.2015 tarihli iddianamesi ile sanıklar hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmıştır.
2. İstanbul 30. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.06.2016 tarihli kararı ile sanıklar hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraat kararı verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz isteği; kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsurlarının oluştuğuna, tüm dosya kapsamına göre yaşı küçük katılanın rızasıyla sanıkların aracına binmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğuna ve eksik inceleme yapılarak karar verildiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay, yaşı küçük katılan …’ nin babası olan katılan …’ ın sanıklardan Muammer’ e borcu olduğu, olay tarihinde katılanlar … ve …’ nin, …’ ın aracı ile seyir halinde iken sanıkların araçları ile katılanların aracının önünü kestikleri, sanıklardan …’ ın katılan …’a hitaben tehdit maksatlı “İstanbul sandığın kadar büyük değilmiş” şeklinde ifadede bulunduğu, katılan …’ nin katılan …’ ın oğlu olduğunu öğrenmesi üzerine de katılan …’a hitaben ” bu bizimle gelsin, sen bizi takip et” dediği akabinde sanıkların katılan …’yi Alibeyköy meydanında bıraktıkları böylece sanıkların fikir ve eylem birlikteliği içinde katılan …’ye yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işledikleri iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
Oluşa ve dosya kapsamına göre, fikir ve eylem birlikteliği içerisinde hareket eden sanıkların alacak verecek meselesi sebebiyle olay günü katılan …’ın aracının önünü kestikleri, katılanların içerisinde bulunduğu aracın yanına gelen sanık …’ın katılan …’ı “İstanbul sandığın kadar büyük değilmiş” şeklindeki ifade ile tehdit ederek yanındaki çocuğun kim olduğunu sorduğu, katılan …’ın “oğlum” cevabı üzerine sanık …’ın katılanın üvey oğlu …’ dan kendi araçlarına geçmesini ve diğer katılan …’dan kendilerini takip etmesini istediği bu şekilde sanıkların katılan …’ yi araçlarına alarak oradan uzaklaştıkları akabinde sanıkların bir süre sonra katılan …’yi haklarında soruşturma başlamadan ve şahsına zarar vermeden serbest bıraktıkları olay kapsamında; sanıkların tehdit altında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işledikleri gözetilerek 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 109 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) ve (f) bentleri ve 110 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği mahkumiyetleri yerine yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İstanbul 30. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.06.2016 tarih ve 2015/610 Esas, 2016/260 Karar sayılı kararında katılan … vekilinin temyiz istekleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 321 inci maddesi gereği, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.11.2023 tarihinde karar verildi.