Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/3045 E. 2023/9103 K. 23.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/3045
KARAR NO : 2023/9103
KARAR TARİHİ : 23.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/162 E, 2016/26 K.
SUÇ : Başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık … hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümleri gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, temyiz isteklerinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A.Sanık … hakkında Hadim Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 21.11.2014 tarihli iddianamesi ile başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan cezalandırılması istemi ile dava açılmıştır.
B.Hadim Asliye Ceza Mahkemesi’nin, 20.01.2016 tarihli kararı ile sanık … hakkında; başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçundan 5237 sayılı Kanun’un 245/1,168/2, 52/2,52/4 ve 53. maddeleri gereğince 3 yıl hapis ve 7.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A-Sanık …’ın temyiz isteği;
1- Eksik inceleme ile karar verildiğine,
2- Hükmün verildiği duruşmada cezaevinde bulunması nedeni ile duruşmaya katılamadığı bu sebeple savunma hakkının kısıtlandığına,
3- Hakkında verilen cezanın fazla olduğuna ilişkindir.
B-Cumhuriyet savcısının temyiz isteği; sanığın zararı soruşturma aşamasında karşılamasına rağmen kovuşturma aşamasında karşıladığı belirtilerek fazla ceza verilmesinin usul ve yasaya açıkça aykırı olduğuna ve re’sen tespit edilecek diğer hususlara ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay; sanık …’ın katılana ait haksız bir şekilde ele geçirdiği banka kartını kullanarak katılanın hesabından, hakkında aynı suçtan beraat kararı verilen diğer sanık …’ın hesabına 6.730,00 TL tutarında havale yaptığı ve katılanın zararının soruşturma aşamasında kısmen karşılandığı iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
A-Sanığın 1 nolu temyiz sebebi yönünden;
Oluşa ve dosya kapsamına göre;olay tarihinden önce katılanın maaşının yatıp yatmadığını kontrol etmesi şifresi ile birlikte banka kartını sanık …’a verdiği, katılana ait hesap dökümüne katılanın hesabından olay tarihi olan 08.09.2014 tarihinde ATM aracılığıyla hakkında aynı suçtan beraat kararı verilen …’ın hesabına 3.000,00 TL tutarında havale yapıldığı, ayrıca aynı tarihte katılanın hesabından ATM’den 3.730,00 TL tutarında para çekildiği, …’ın kolluk ifadesinde hesabına gelen 6.730,00 TL’yi sanık …’ın hesabına gönderdiğini beyan ettiği; katılanın, olay tarihinde banka kartının kendi uhdesinde olduğunu, kimseye vermediğini, hesabından rızası dışında para çekildiğini öğrendiğinde kartın kopyalanmış olmasından şüphelenerek kartını iptal ettirdiğini ve sanığa hesabından birine isim belirtmeden havale yapıldığını belirtmesi üzerine sanığın doğrudan …’dan parayı geri alabileceğini beyan etttiği anlaşılan somut olayda;
Sanık her ne kadar suçlamayı kabul etmemiş ise de; sanık ile katılan arasında suç isnadını gerektirecek husumetinin bulunmaması, katılanın anlatımının …’ın beyanıyla doğrulanıp desteklenmesi karşısında;sanığın suçtan kurtulmaya yönelik savunmasına itibar edilmemiş ve sanığın 1 ve 3 nolu temyiz isteği reddedilmiştir.
B-Sanığın 2 nolu temyiz sebebi yönünden;
Sanık her ne kadar hükmün verildiği celsede; Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu olduğu görülmüş ise de; sanığın savunmasının alındığı 25.03.2015 günlü celsede;duruşmadan bağışık tutulmasını talep ettiği anlaşılmakla sanığın 2 nolu temyiz sebebi reddedilmiştir.
C- Sanığın 3 nolu temyiz sebebi ve Cumhuriyet savcısının temyiz sebebi yönünden;
Katılanın zararının soruşturma aşamasında kısmen giderildiği, kovuşturma aşamasında katılana gönderilen davetiyede ”sanıklar hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızalarının bulunup bulunmadığının sorulmasına, davetiye tebliğine rağmen duruşmaya gelmediği takdirde TCK’nın 168/4 maddesine göre etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızasının bulunduğunun kabul edilmiş sayılacağına” dair şerhin usulüne uygun olmadığının anlaşılmakla;
katılanın usulüne uygun olarak duruşmaya davet edilerek kısmen iadeye açıkça rızasının bulunup bulunmadığının sorulması ve rızasının bulunması halinde katılanın zararının soruşturma aşamasında giderildiğinin kabulü ile sanık hakkında tayin olunan cezadan 5237 sayılı Kanunun 245 inci maddesinin beşinci fıkrası yollaması ile 168 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca indirim yapılması gerektiği gözetilmeden hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur.

IV. KARAR
Gerekçe bölümünün ”C” bendinde açıklanan nedenle Hadim Asliye Ceza Mahkemesinin 20.01.2016 tarihli kararına yönelik sanık ve Cumhuriyet savcısının temyiz istemleri yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.11.2023 tarihinde karar verildi.