Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/3021 E. 2023/6799 K. 02.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/3021
KARAR NO : 2023/6799
KARAR TARİHİ : 02.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/12 E., 2016/35 K.
SUÇ : Köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu, ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Digor Cumhuriyet Başsavcılığının 15.01.2016 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz suçundan cezalandırılması istemiyle dava açılmıştır.
2. Digor Asliye Ceza Mahkemesinin 11.02.2016 tarihli kararı ile sanığın köy tüzel kişiliğine ait veya köylünün ortak yararlanmasındaki taşınmazlara tecavüz suçundan beraatine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 01.02.2021 tarihli, onama görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Cumhuriyet savcısının temyiz isteği, mahallinde keşif icrası yapmaksızın Digor Kaymakamlığı İlçe İdare Kurulunca yapılmış olan tespite rağmen kasıt yokluğu ile beraat kararı vermesinin usul ve esas yönünden kanuna aykırı olduğuna

ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay, sanığın Yağlıca Köyüne ait mülkiyeti Maliye Hazinesine ait olan 115 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 3.141,12 metrekarelik kısmına tecavüz ettiği iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
A.Tebliğnameye Yönelik
Maliye Hazinesi davadan haberdar edilip delillerini sunma ve davaya katılma olanağı sağlanmadığı, idari soruşturma esnasında dinlenilen tanık ve köy muhtarının sanığın kullandığı yerin köye ait olduğunu ileri sürmeleri ve Mahkemece mahallinde keşif yapılmadığı anlaşıldığından tebliğname görüşüne iştirak edilmemiştir.
B.Cumhuriyet savcısının Temyiz İstemine Yönelik

Sanık hakkında kurulan hükümde,
1. Maliye Hazinesi davadan haberdar edilip delillerini sunma ve davaya katılma olanağı sağlanarak sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla hüküm kurulması suretiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 233 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 234 üncü maddelerine aykırı davranılması,
2. İdari soruşturma esnasında dinlenilen tanık ve köy muhtarının sanığın kullandığı yerin köye ait olduğunu ileri sürmeleri karşısında; dava konusu hazine adına kayıtlı ham toprak vasıflı yere ilişkin olarak mahallinde keşif yapılarak, öteden beri köylünün ortak kullanımına bırakılmış mera, harman yeri, eğrek yeri, yol ve sulak gibi yerlerden olup olmadığı yöreyi iyi bilen tarafsız yerel bilirkişi ve tanıklardan da sorulup tereddüte yer vermeyecek şekilde kesin olarak saptanıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde beraat kararı verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
3. Yukarıdaki bozma nedenleri ile; Anayasa Mahkemesi’nin, 02.08.2022 gün ve 31911 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 21.04.2022 gün ve 2020/87 Esas, 2022/44 sayılı Kararı ile; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31 inci maddesiyle eklenen geçici 5 inci maddenin (d) bendinde yer alan “…kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış…” ibaresinin “…seri muhakeme usulü…” yönünden Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması ve yargılama konusu suçun seri muhakeme usulüne tabi olması karşısında, sanık hakkında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 250 nci maddesinde düzenlenen seri muhakeme usulünün uygulanabilmesi için yerel mahkemece dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığı’na tevdi edilmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşılmıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenlerle Digor Asliye Ceza Mahkemesinin, 11.02.2016 tarihli karara yönelik Cumhuriyet savcısının temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğnameye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.10.2023 tarihinde karar verildi.