Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/2998 E. 2022/5298 K. 30.03.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/2998
KARAR NO : 2022/5298
KARAR TARİHİ : 30.03.2022

İhbarname No : KYB – 2021/1045

Banka kartının kötüye kullanılması suçundan sanık …’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 245/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 3 yıl hapis ve 1.000,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına dair Gaziosmanpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/02/2016 tarihli ve 2011/110 esas, 2016/156 sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, mahkemesince yapılan yargılama sırasında 15/12/2011 tarihli celsede sanığın, “…savunmamı şu anda vermeyeceğim. Savunmamı hazırlamak için süre istiyorum. Gelecek duruşma günü avukatım ile birlikte savunmamı vereceğim” şeklinde beyanda bulunarak savunma için süre istemesi üzerine, savunmasını hazırlamak için süre verilmesini müetakip, kendisine kovuşturma sürecinde bir daha ulaşılamayan sanığın savunmasının alınmadan yokluğunda 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 193/2. maddesine dayanılarak mahkûmiyet hükmü kurulmuş ise de;
5271 sayılı Kanun’un 193/2. maddesinde yer alan, “(Ek fıkra: 25/05/2005-5353 S.K./28.mad) Sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirilebilir.” şeklindeki ve anılan Kanun’un 195/1. maddesinde yer alan, “Suç, yalnız veya birlikte adlî para cezasını veya müsadereyi gerektirmekte ise; sanık gelmese bile duruşma yapılabilir. Bu gibi hâllerde sanığa gönderilecek davetiyede gelmese de duruşmanın yapılacağı yazılır.” şeklindeki düzenlemelere nazaran, atıla suça ilişkin olarak sanığın savunması alınmadan mahkûmiyet hükmü kurulmasının mümkün olmadığı gözetilmeden, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 13/11/2020 gün ve 2020/13389 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay C.Başsavcılığının 08/01/2021 gün ve KYB-2021/1045 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Gereği görüşülüp düşünüldü:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 193/2. maddesinde yer alan “Sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirilebilir.”
ve anılan Kanun’un 195/1. maddesinde “Suç, yalnız veya birlikte adlî para cezasını veya müsadereyi gerektirmekte ise; sanık gelmese bile duruşma yapılabilir. Bu gibi hâllerde sanığa gönderilecek davetiyede gelmese de duruşmanın yapılacağı yazılır.” şeklinde belirtilen istisnai durumlar dışında, sanığın sorgusu yapılmadan hüküm kurulması mümkün olmadığı halde; somut olayda, mahkemesince CMK’nın 193. maddesi hükmüne aykırı olarak, aynı Kanun’un 147. ve 191. maddeleri uyarınca hükümlünün sorgusu yapılmadan mahkûmiyet kararı verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Yasaya aykırı, Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca düzenlenen ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden Gaziosmanpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 25.02.2016 tarihli ve 2011/110 Esas, 2016/156 sayılı Kararının CMK.nın 309/4-b maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığı’na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 30.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.