Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/2949 E. 2023/4839 K. 14.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/2949
KARAR NO : 2023/4839
KARAR TARİHİ : 14.06.2023

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/191 E., 2016/103 K.
SUÇLAR : İftira
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet, beraat

Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, temyiz isteklerinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Elmalı Cumhuriyet Başsavcılığının 31.07.2014 tarihli iddianamesi ile sanıklar hakkında iftira suçundan kamu davası açılmıştır.
2. Elmalı Ağır Ceza Mahkemesinin 05.05.2016 tarihli kararı ile sanıklar …, … hakkında iftira suçundan ayrı ayrı 3 yıl 9 ay hapis cezası ile mahkûmiyetlerine, sanık …’ün aynı suçtan beraatine karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
A.Sanık … müdafiinin temyiz istemi,
1.Tanıklarla husumetli olduğuna,
2. Müştekilerle husumetinin bulunmadığına,
3. Mahkûmiyete yeterli delil bulunmadığına,
4. Alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayininin haksız olduğuna ilişkindir.
B. Sanık …’nin temyiz istemi,
1.Eksik inceleme yapıldığına,
2. Bilgisayar kullanmayı bilmediğine,
3. Tanık beyanlarında atılı suçu işlediğine dair bir bilgi olmadığına,
4. Müştekilerle husumetinin olmadığına,
C.Katılan …’in temyiz istemi, sanık …’nın da husumet besleyerek diğer sanıklarla beraber hareket ettiğinin tanık beyanlarıyla sabit olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay, müşteki … ve katılan …’ün Demre Cumhuriyet savcısı, katılan …’in Demre Hakimi olarak görev yaptığı, sanıkların farklı tarihlerde farklı kurum ve kuruluşlara e-mail ve mektup yoluyla yaptıkları ihbarlarda görevlerini kötüye kullanarak kendilerine maddi menfaat temin ettikleri, rüşvet aldıkları, Belediye Başkanı hakkındaki dosyalarda menfaat karşılığında başkanın talimatıyla hareket ettikleri, para ödemeden tekne turları düzenledikleri, seks partileri yaptıkları, teknede kaçak içki tükettikleri şeklinde isnatlarda bulunmak suretiyle iftira suçunu işledikleri iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
A. Katılan …’nun sanık … hakkında kurulan hükmün temyizine yönelik yapılan incelemede;
1. Her ne kadar müşteki …’nun 05.03.2015 tarihli duruşmada katılma talebinde bulunmasına rağmen bu konuda karar verilmeden hüküm kurulmuş ise de; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği katılma isteği karara bağlanmamış ve katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolları açık olduğundan, aynı Yasanın 237 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca müştekinin katılma talebinin ve temyiz başvurusunun kabulü gerekmektedir.
2. Sanık …’ün yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 267 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
2. 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin sanığın ilk sorgu tarihi olan 15.12.2014 tarihinden temyiz incelemesi tarihine kadar, 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.
B. Sanıklar … müdafii ve sanık …’in temyizine yönelik yapılan incelemede;
İftiraya konu eylemlerden;
1.Mail yoluyla ”…@hotmail.com, …@hotmail.com, …@mynet.com” isimli elektronik posta adreslerinden, BİMER’e ve çeşitli resmi kurum ve kuruluşlara gönderilen elektronik postaların sanıklar tarafından gönderildiğine ilişkin hür türlü kuşkudan uzak delil elde edilemediği ancak;

2. Sanık … tarafından imzalanarak Adalet Bakanlığına gönderilen 14.02.2013 tarihli dilekçe ile işlenen fiilin ise sanıklar Veli ve Halil’in bir bütün olarak değerlendirilen kaçamaklı ikrarı ile sübuta erdiği nazara alındığında;
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141 inci maddesinin üçüncü fıkrası, 5271 sayılı Kanun’un 34 üncü ve 230 uncu maddeleri uyarınca, Yargıtay denetimine olanak sağlayacak biçimde açık olması ve Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirebilmesi için, kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanıklara yüklenen suçun unsurlarının ve sübuta esas kabul edilen eylemlerin ve buna dair delillerin nelerden ibaret olduğunun açık olarak gerekçeye yansıtılması hangi eylemlerin sübuta erdiğinin kabul edildiği ve 5271 sayılı Kanun’un 230 uncu maddesinde yazılı hususları kapsaması gerekirken, bu kurallara uyulmaksızın sanıkların hangi eylemleri ile iftira suçunu gerçekleştirdiklerinin karar yerinde tartışılmadan gerekçesiz olarak yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırı görülmüştür.

V. KARAR
A. Katılan …’nun sanık … hakkında kurulan hükmün temyizine yönelik yapılan incelemede;
Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenlerle Elmalı Ağır Ceza Mahkemesinin 05.05.2016 tarihli kararına yönelik katılan …’in temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
B. Sanıklar … müdafii ve sanık …’in temyizine yönelik yapılan incelemede;
Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenlerle Elmalı Ağır Ceza Mahkemesinin 05.05.2016 tarihli kararına yönelik sanık … müdafii ve sanık …’nin temyiz isteği yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.06.2023 tarihinde karar verildi.