Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/2903 E. 2023/3031 K. 09.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/2903
KARAR NO : 2023/3031
KARAR TARİHİ : 09.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : İftira
HÜKÜM : Beraat

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Ödemiş Cumhuriyet Başsavcılığının 25.05.2016 tarihli iddianamesi ile 5237 sayılı Kanun’un 267 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca sanık hakkında iftira suçundan dava açılmıştır.
2. Ödemiş 2.Asliye Ceza Mahkemesinin, 13.07.2016 tarihli ve 2016/343 Esas, 2016/304 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında iftira suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Cumhuriyet savcısının temyiz isteği, mahkemenin suçun unsurlarının oluşmadığına ilişkin gerekçesinin hatalı, iddiaya konu telefon görüşmesinin yapılıp yapılmadığı konusunda eksik araştırma yapıldığı, usul ve esas yönünden yasaya aykırı karar verildiği ve benzerine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Dava konusu olay, sanığın ayrı yaşadığı resmi nikahlı eşi mağdurun müşterek çocuklarını öldürüp çuvala attığından bahisle ihbarda bulunarak iftira suçunu işlediği iddiasına ilişkindir.
2. 22.04.2016 tarihli ihbar tutanağında, cep telefonu ile arayan kadının eski eşinin telefonla kendini aradığını, çocukları …’nu öldürüp çuvala koyarak attığını söylediği, iş adresi olarak sandviç büfesi ve ev adresini verdiği imza altına alınmıştır.
3. 22.04.2016 tarihli tutanak ile, olay günü 20.35’te sandviç büfesi işleten …’in kızı …’yı öldürerek çuvala koyup attığı ihbarına istinaden belirtilen adrese intikal edildiği, bahse konu adresin sandviç büfesi olduğu, mağdur …’in işlettiği, … isimli çocuğun büfede olduğu görülmüş, mağdur ile yapılan görüşmede eşini 24 gün önce evi tek ettiğini, bugün eşi ile telefonda konuştuğunu, ve dönmesi için yalvardığını, çocuğu öldürüp çuvala koyduğu yönünde söylemde bulunmadığını beyan ettiği, çocuğun durumunun ise iyi olduğu tespit edilmiştir.
4. Sanık, mağdurun telefonla arayarak çocuğu çuvala koyup, çuvalı attığı, ”… hatta senin son kez sesini duymak istiyordu” diyerek telefonu kapattığını, söylediğinin doğru olup olmadığını bilemeyeceği, eşi Ödemiş’te, kendisi de İzmir’de olduğundan elinden gelen başka bir şey olmadığı için polisi aradığını, asılsız ihbarda bulunmak gibi bir kastı olmadığını beyan etmiştir.

IV. GEREKÇE
İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesi gerekir.
Bu itibarla; sanığın, ayrı yaşadığı eşi mağdur …’in kendisini arayarak kızları …’yı öldürerek çuvala attığı söylemi üzerine ihbarda bulunduğu olayda, 22.04.2016 tarihli tutanak içeriği ve mağdur beyanında olay günü sanığı arayarak konuştuğu, eve dönmesi yönünde yalvardığı beyanları karşısında, iletişim tespitinin sanık savunması aksine kovuşturmaya fayda sağlamayacağı, eyleminin, suç işlemediğini bildiği kimselere suç isnadı biçiminde olmayıp, Anayasanın 74. maddesinde düzenlenen anayasal şikayet hakkını kullanma niteliğinde bulunduğu anlaşılmakla, yasal unsurları itibariyle oluşmayan suçtan verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamış, yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Ödemiş 2.Asliye Ceza Mahkemesinin, 13.07.2016 tarihli ve 2016/343 Esas, 2016/304 Karar sayılı kararında Cumhuriyet savcısı tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden Cumhuriyet savcısının temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.05.2023 tarihinde karar verildi.