Yargıtay Kararı 8. Ceza Dairesi 2021/2760 E. 2023/9102 K. 23.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/2760
KARAR NO : 2023/9102
KARAR TARİHİ : 23.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/679 E, 2016/187 K.
SUÇ :Başkasına Ait Banka veya Kredi Kartının İzinsiz Kullanılması Suretiyle Yarar Sağlama
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümleri gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu,temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle,gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
A. Sanık hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 26.10.2015 tarihli iddianamesi ile; hırsızlık ve başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçlarından cezalandırılması istemi ile dava açılmıştır.
B. Ankara 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nin, 25.03.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında;eylemin bir bütün halinde başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçunu oluşturduğu değerlendirilerek 5237 sayılı Kanun’un 245 maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince 2 yıl 6 ay hapis ve 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Dava konusu olay; sanığın, aynı iş yerinde çalıştığı şikayetçiye ait Garanti Bankası A.Ş’den verilme kredi kartını katılanın bilgisi ve rızası dışında aldıktan sonra,daha önceden bir şekilde öğrendiği şifre ile kredi kartından farklı tarihlerde toplam 1040 TL nakit avans çektiği ve zararı gidermediği iddiasına ilişkindir.

IV. GEREKÇE
A. Sanığın temyiz talebi yönünden;
Şikayetçinin aşamalardaki anlatımı ve Garanti Bankası Yaşamkent ATM’sine ait ATM görüntülerindeki nakit çekim işlemlerini gerçekleştiren kişinin sanık olduğuna dair tespit karşısında; sanığın kendisi ile aynı iş yerinde çalışan şikayetçiye ait Garanti Bankası A.Ş’den verilme kredi kartını şikayetçinin bilgisi ve rızası dışında aldıktan sonra,daha önceden bir şekilde öğrendiği şifre ile banka kartından sırasıyla 14.07.2015 tarihinde 500 TL, 15.07.2015 tarihinde 200 TL, 20.07.2015 tarihinde 100 TL ve 130 TL, 21.07.2015 tarihinde 110 TL olmak üzere toplam 1040 TL nakit avans çektiği, şikayetçinin kısmen zararını giderdiği ancak şikayetçinin kısmı iadeye muvafakatinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Sanık her ne kadar “şikayetçiden borç istemesi üzerine rızasıyla kredi kartını kullanmasına izin verdiğini” belirterek suçlamayı kabul etmemiş ise de, para çekme işleminin gerçekleşmesinden sonra kredi kartının şikayetçiye teslim edilmemesi ve şikayetçinin sanığa suç isnat etmesi için herhangi bir husumetin bulunmaması nedeniyle istikrarlı beyanları nazara alındığında, sanık savunmalarına itibar edilemeyeceği anlaşılmakla, mahkemenin başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suçunun sübutunda hukuka aykırılık görülmemiştir.
B. Diğer Yönlerden;
Sanığın şikayetçiye ait kredi kartının zilyetliğini şikayetçinin rızası dışında ele geçirmesi nedeniyle eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 141 inci maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunu da oluşturduğu gözetilmeden eylemin bütün halinde tek suç olarak 5237 sayılı Kanun’un 245 inci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama suçunu oluşturduğunun kabul edilmesi;
Sanığın aynı suç işleme kararının icrası kapsamında suça konu kredi kartıyla farklı tarihlerde ATM cihazları kullanarak nakit avans çekim işlemi gerçekleştirmesi nedeniyle hakkında verilen cezada 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedenleri yapılmamıştır.
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin ”21.07.2015” yerine ”14.07.2015” yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfının ve yaptırımın doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz sebepleri reddedilmiştir.

IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Ankara 11. Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.03.2016 tarihli kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebebi ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebebinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.11.2023 tarihinde karar verildi.